Yeni bölüm zamanı*
Yazım yanlışı var ise kusura bakmayın. Oylamayı ve yorumlar atmayı eksik etmeyiniz canlarım. Keyifli okumalar.*
Elimde, içi kahve dolu kupaları sımsıkı tutarken üst katta duyduğum adım seslerine odaklandım. Onunla geri döndüğümüzde şafak tamamıyla sökmüştü ve güne güzel başlayan sürü üyelerim, onu görmesiyle büyük bir şoka girmişti.
Kimisi delirdiğine dair çığlıklar atıp ağlarken kimisi onun dirildiği fark edip şükranlarını dile getiriyordu. Onu kısa bir süre İlah olarak gördükleri gerçeği ortadayken akşam olmak adına güneş çoktan batmak için hareketlenmişti.
Castiel ben hariç herkesten beklediği tepkiyi almıştı fakat bedenim o kadar yorgun, zihnim o kadar bulanıktı ki, eve geri döndüğümüzde yapabildiğim tek şey çıplak bir şekilde yatağa ilerleyip yatmak ve bütün bu olanları kısa bir süre zihnimden atmaya çalışmaktı.
Glenn, Miranda, Misha ve Linger geri dönmesine en çok sevinenlerdi ve nasıl geri döndüğüne dair bir sürü teoriler üretmişti fakat ben hariç kimse nasıl geri döndüğünü bilmiyor. Belli bir süre bunu ortaya çıkarma taraftarı değilim -en azından Castiel ile konuşana kadar.
Her ne kadar sürü üyelerim vaktinde Castiel'in ölmesini iste de bunun sebebi elbette Gerçek Kurt'u içinde barındırdığından dolayıydı. Özünde herkes benim gibi Castiel'in masum olduğunu ve kurban edildiğinin farkında.
Ancak onun geri dönmesine sevinmeyen tek kişi Eve oldu. Suratında 'tekrar gebersin' gibi bir ifade ile bütün gün ortalıkta dolanıyordu. Sebebini sormama gerek dahi yok çünkü bunu az çok tahmin edebiliyorum. İçinde Gerçek Kurt olmasa dahi Castiel'i sevmiyor ve geri dönmesinin beni, Patch'den uzaklaştıracağını düşünüyor.
Gürültülü nefes bıraktım, şafak söktüğünden beri yaşadığım bu karmaşa hiç bitmeyecek gibi geldi. Parmaklarım bilinçsiz şekilde dudaklarım üstünde dolanırken duraksadım. Castiel beni mağaranın girişinde öptüğünden beri olanlar zihnimde tekrar tekrar canlanıyor ve hala onunla yan yana gelme konusunda sıkıntılar yaşıyorum.
Gözlerim, şaşkınlıkla açıldığında onu göğsünden geriye doğru ittirdim ve dudaklarını, dudaklarımın üzerinden uzaklaştırdım. "Castiel!"
Büyük bir arzu ile dudaklarını yaladı. "Tadını asla unutmamışım."
Dudaklarından çıkan arsız cümleler deminki öpüşünden sonra daha büyük bir şaşkınlığa vesile oldu. Elimin tersiyle dudaklarımı sildim. "Bu da neydi şimdi, beni neden öptün?"
"Seni neden mi öptüm?" Dalga geçer bir nefes bıraktı. "İnsan sevdiğini neden öpmesin Alexi?"
"Cass-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PENÇE
WerewolfO bir Kurt. Ateşli, Cesur ve Pençeli. O bir Dişi. Tutkulu, Küstah ve Gururlu. O bir Yırtıcı. Güçlü, Âşık ve Öfkeli. * Her zaman normal olduğunu sanan Lexi, hayallerine kavuşmak için Kanada'ya geldiğinde hayatının hiç de bildiği gibi olmadığını öğren...