*Eğer bölümler arasında kopukluk fark ederseniz bilin ki, sistemsel hata vardır. Hikayeyi kütüphaneden çıkartıp yeniden eklemeyi ve sayfayı güncellemeyi unutmayın.
Yazım yanlışı var ise kusura bakmayınız. Oylamayı ve yorumlar bırakmayı unutmayınız. Keyifli okumalar.
Önümdeki bitmiş kutu kolaya bakarken aklımdan tonlarca şey geçti. Miranda, söylediği cümleden sonra kucağıma büyük bir bomba bırakmıştı. Güvenmemem gerektiği bir kere daha ortaya çıktığında Castiel'in neden böyle bir yalan attığını da çözemedim.
İşin aslı, 'İkimizden biri ölürse damga zamanla kayboluyor' dediği gerçeği de ortadayken pekte laf söylemem fakat aklıma takılan mesele başka. Miranda, damganın sadece ölümle ortadan kalktığını söyleyerek aslında Castiel'in lafını desteklemişti ancak... Castiel tek yolu bu olduğunu biliyorsa neden başka bir yolu olduğuna veyahut bunu bulacağına dair ima yaptı?
Dudağımın kenarını kemirerek derin düşüncelerimin arasında boğuştum. Hem şüpheli hem de mantıklı geldi. Kararsızlığım aldı başını gitti, bir sonuca da ulaşamadım. Boğaz temizleme sesi beni düşüncelerimden sıyırdığında Glenn'in şüpheyle bana baktığını gördüm. Ardından usulca dişlerini göstererek kızına hırladı.
"Sana söylemiştim Miranda!" sesi son derece ciddi çıkıyordu ve bir o kadar da öfkeye sahip. "Kızın içine boş yere şüphe düşürdün. Aslı astarını bilmediğimiz konularda düşüncelerini kendine saklamayı öğrenmelisin!"
Miranda'nın dudakları aralanmıştı ki fırsat vermeden cevaplandırdım. "Aslında şüpheye düşmediğini inkâr edemem," boynumda sanki huzursuzluk yer edinmiş gibi oramı kaşındırdı. Parmaklarım boynuma uzanmak üzereyken sonrasında damganın orada olduğu gerçeği ile vazgeçtim. Dokunup, canımı boş yere yakamam.
"Ama?" Glenn'in tek kaşı yukarı kalktı ve bana dikkat kesildi. "Sanki devamı var gibi geliyor?"
"Evet," tebessüm ettim. "Dediğim gibi, bu öğrendiğim bilgi beni şüpheye düşürdü fakat Castiel bu detayı bana söylemişti. Yani, 'İkimizden biri ölürse damga kaybolur' tarzında cümleler dile getirmişti yanlış hatırlamıyorsam," boynuma dokunma isteğim artsa da bunu göz ardı ettim. "Ancak aklımın almadığı şey; Miranda'nın dediği gibi tek çözüm yolu bu ise Castiel'in bilmemesi imkânsız olur değil mi? Eğer biliyorsa da bana neden başka bir yolunu bulacağını söyledi?" Kaşlarımı çattım. "Bu konuda dürüst olmasını isterdim."
Glenn'in keskin bakışları Miranda'ya hedef aldı. Yanlarından ayrıldığım anda adeta savaş uçakları gibi kızını bombardımana alacağının bilincindeyim elbette. Castiel'in amacının ne olduğunu veyahut neyi düşündüğünü sorgulasam da sonrasında vazgeçtim. Yeni bir yerde, yeni bir hayata başladım ve saçma salak entrikalar, dolanmaçlı oyunlarla vakit kaybedemem. Sorularımı hiç acımadan suratına çarpıp, şüphelerimi dile getirmeli ve net yanıtlar almalıyım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PENÇE
Hombres LoboO bir Kurt. Ateşli, Cesur ve Pençeli. O bir Dişi. Tutkulu, Küstah ve Gururlu. O bir Yırtıcı. Güçlü, Âşık ve Öfkeli. * Her zaman normal olduğunu sanan Lexi, hayallerine kavuşmak için Kanada'ya geldiğinde hayatının hiç de bildiği gibi olmadığını öğren...