bölüm 1

1.1K 66 41
                                    


                                             20 Şubat 1965

Kapının aralıklı kısmından sıyrılıp geçerken elleri hala ceplerindeydi, bakışları soğuk ve içine kapanıktı. Yanlışlıkla birisi omzuna vurarak yanından geçerken özür dilediğini duyar gibi oldu, umursamadı. Etrafına baktığında herkesin bir şeylerle ilgilendiğini, bir şeyler anlattığını gözlemlemişti.

"Hey." Omzuna değen el ile arkasına doğru baktı.

Matthew elindeki iki karton bardaktan tekini ona doğru uzattığında yavaşça aldı. "Bu ne?"

"Hiçbir fikrim yok." Güldükten sonra kafasına diktiğini gördü.

Ağır şekilde bardağı dudaklarına götürüp bi yudum aldığında yüzünü buruşturmuştu. Tadı, alkol gibiydi. Büyük ihtimal öyleydi. "Bu yüzden partilere gelmiyorum." dedi kalabalığın arasından, Matthew'e yetişmek için hızla yürürken.

"Bu yüzden bu gece söylediğim her şeyi yapmalısın." Odanın kenarında duraksadı, kalabalığa arkasına doğru baktı.

Cevap vermeyip gözlerini devirdi, içkisinden bir yudum daha aldı. Alkolü sevmiyordu, hiçbir zaman sevmemişti. Babasının, yanına geldiğinde dahi ağzını açmasa bile duyulabilen o alkol kokusunu hatırladı birden.

"Hadi ama dostum, sana üniversitede en azından tek bir güzel anı kazandırmaya çalışıyorum."

"Güzel anı demek sadece bir veya iki defa konuştuğum insanlarla beni bir araya getirmen ve istemediğim bir partiye getirmen mi oluyor?"

"Evet öyle akıllı bıdık." dedi alayla. "Şimdi," Elini omzuna koyup yürümeye başladılar. "Havalı gözükmeye çalış, kendin ol ve havalı gözükmeye çalış."

Başını salladı hafifçe. Gülmemeye çalıştı fakat içinden az da olsa gülümsemişti. Kalabalığa tekrardan yöneldiklerinde gülümsemesi dudaklarından hızla silinmişti.

Matthew'in, arkadaş grubundakilere tek tek selam vermesini izlerken kenarda tuhaf şekilde durmuştu. Matthew, "Bu arada, bu Will. Ona nasıl yaşanacağını gösteriyorum." dedi.

"Bunu da, beni ikinci sınıf içki sunan bir partiye getirmekle yapmaya çalışıyor."

Herkes aynı anda güldüğünde Will kaşlarını çattı. Komik olmaya çalışmamıştı, belki de söyleme şekli öyleydi fakat gergindi. Üniversiteye başladığından beri iki kişiyle tanışmıştı ve arkadaş olmuştu, onlardan biri olan Matthew ile eve çıkma kararı aldıklarında üç aydır tanışıyorlardı fakat bunu ona ne kadar söylemeyecek olsa da, Matthew'in komikliğini ve dürüstlüğünü seviyordu. Kendine has bir karakteri vardı, ne kadar Will'e ters düşse de.

Matthew yanına gelip koltuklardan birine oturması için omzuna dokunduğunda ona doğru gülümsedi. Will oturduğunda, yanındaki kız dönüp gülümsediğinde Will ne yapacağını bilemedi bir an.

"Selam."

"Selam." dedi sessizce Will. Elindeki bardağı dudaklarına götürdü gergince. "Ben Will,"

"Lily." Eini uzattığında yana doğru, Will hafifçe kabul edip salladı.

Aralarında sessizlik olduğunda, etrafındakilerin ne anlattığını çözmeye çalıştı fakat fazla gergindi, elindekini dudaklarına tekrar değdirdiğinde içkisinin bittiğini gördü.

flawed icarus | hannigram auHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin