Cidden Ece için yaptın.Ondan hoşlanıyorsun sen" diyerek muzip bir gülümsemeyle Emrah abiye baktım.
Gözlerini kaçırdı."Kapat artık şu siktiğimin konusunu"dedi.Kızarmışmıydı o ?"Emrah abi dikkat et abim aşık olduğunu duymasın.Malum aşık insan sevmez" sinirle kafasını bana çevirdi.Gözlerini gözüme dikti. Bende aynı sinirle ona bakmaya başladım.İçimden durmadan tekrarladım.Sakın gözlerini kaçırma.İlk kaçıran kaybeder.Birkaç dakika bakıştık.
"İpek hanım abi sizi çalışma odasına çağırıyor" gözlerimi Emrah abiden çekmeden yanımıza gelen korumaya cevap verdim."Tamam geliyorum şimdi"
Emrah abi elini yeni çıkan kirli sakallarına götürdü ve aynı anda gözlerini yere çevirdi. Kazanmanın verdiği gururla omuz silkip arkamı dönmüştüm ki sesini duydum."Dikkat edelim de İpek abi gecenin bir vakti nereye gittiğinizi de duymasın.Malum abi yalan da sevmez"
Arkamı dönmeden hızla eve girdim.Hıh abisi yalan da sevmezmiş.Abisi ne seviyormuş ki zaten.Ama bende İpeksem bu Ece'den hoşlanma olayını kullanmasını bilirdim.Söylene söylene çalışma odasının önüne vardım. Derin bir nefes alıp kapıyı açtım. Engin abim ve yağız abim deri koltuklarda oturuyorlardı.Ben girince ikisi de aynı anda bana döndü.
"Beni cağırmışsın abi" dedim.Engin abim eliyle karşısında ki koltuğu işaret etti.Gösterdiği yere oturup,beklentiyle ona baktım.
"Bugün benle, bizle toplantıya gelmen gerek İpek" dedi abim ellerini bacaklarına dayamış bana doğru eğilmişti.
Kafamı salladım."Şirkete mi gidiyoruz?"dedim.Yağız abim de koltukta biraz daha yayılarak bana baktı."Bu o işlerle ilgili bir toplantı değil"dedi ve ceketini kaldırarak belindeki silahı gösterdi.
"Ben niye geliyorum ki?"dedim şaşkınlıkla.Bunca yıldır konusunu bile açmamın yasak olduğu işlerle ne diye ilgilenecektim ben?
" Bildiğin gibi Akif denen o adamın babam ve annemin başına gelenlerden sorumlu olduğunu kanıtlayamadığımız için ortaklarımız ve biz o adamla iş yapmak zorundaydık. "dedi Engin abim.
"Artık değil misiniz?"dedim.Konunun benle ilgisini çözmeye çalışıyordum.
"Değiliz çünkü oğlu seni kaçırarak aramızda şahsi bir mesele başlattı" dedi abim"Anlamadım.Emir beni kaçırmadı ki"dedim
Engin abim koltuğunda dikleşti."Ya bugün bizle gelir Emir'in seni kaçırdığını söyler,babasından intikam almamızı sağlarsın ki bunun sonucunda seni affederim ya da .." abim duraksadı "Ya da kısmını duymak istediğinden emin misin?"dedi
Sevdigim insanı öldürmüşlerdi.Birde benden onu suçlamak için şahitlik mi istiyorlardı. Hayatta yapmazdım ama yapmazsam abimin bana yapacaklarını düşünmek bile istemiyordum.
"Sessizliğinden anlaştığımızı düşünüyorum Ipek"dedi Engin abim
Bir süre kararsızlıkla etrafa baktım.Kabul etmek istemiyordum ama bunu söyleyecek cesaretim de yoktu.
"Git hazırlan Ipek.Ne söylemen gerektiğini sana anlatıcaz"dedi Engin abim her zamanki sakinliğiyle.Bana yaptıracakları şey korkunçtu.Emir'in en azından hatırasına saygısızlık yapmamalıydım.
Hala hareket etmediğimi gören Engin abim "Söylemek istediğin bir şey mi var İpek?"dedi.
Yavaşça yerimden kalktım ve kapının önüne çıktım.Bu anı beklermiş gibi göz yaşlarımda bana eşlik etti.Emir'in babasının öleceğine üzülmüyordum. Emir'in hatırasına bile saygı gösteremeyeceğime üzülüyordum. Tıpkı bebeğine gösteremediğim gibi. Siktir bebek. Akif bebeği biliyordu. Ya bir şey söylerse ? Sonuçta bugün o ölsün diye şahitlik yapacaksın neden söylemesin ki
Odama girip mont ve çantamı aldım.Hızla aşağı bahçeye inip,bir sigara yaktım.Sigara dumanı ciğerlerime inerken akan yaşlarımı sildim.Niye bu kadar boktan bir hayat yaşıyorum ben? Eğer abimler bunu duyarsa ben biterdim.
Tamam panik yok.Böyler bir şey dese bile kimi inandıracaktı ki.Hem artık öyle bir durum da yoktu. Derin bir nefes aldım.Hiçbir bok yapamazdı.
"İpek hanım buyrun"diyen korumayla sigarayı yere atıp,ayağımla iyice ezdim. Arabaya geçip,gözlerimi kapadım ve durana kadar da açmadım.
Araba durunca kafamı kaldırıp geldiğim yere baktım. Boğazı gören devasa tarihi bir binaydı burası.Önünde de bir sürü kurşun geçirmez olduğu yüz metre öteden belli olan araba ve korumalar vardı.
Etrafı incelerken açılan arabanın kapısıyla sıçradım.Engin abim yanıma oturdu.Tamamen bana döndü ve konuşmaya başladı. "İçeri girince kimseyle muhattap olma.Sana olanları anlatmamı söylediğim de Emir'in seni kaçırdığını babasıyla plan yapıp seni yurt dışına çıkarmak istediklerini söyliyceksin.Kim ne derse desin başka bir şey demiyceksin,kimseye cevap vermiyceksin."dedi
Kafamı camdan dışarı çevirmiş abim yokmuş gibi davranmaya çalışıyordum ki
"Ipek bana bak ben Yağız degilim.Bana ona yaptığın saygısızlıkları yapmaya kalkma.O güzel gözlerine yazık olur." müthiş bir öfke ilen konusan abimden sonra yutkunarak ona döndüm.Abim dışardaki adama işaret etti ve kapım açıldı.Montumu ve çantamı alarak aşağı indim ve Engin abim kolunu omzuma atarak beni yanına çekti.
İçeri girince yanımıza bir adam geldi. "Oo Aladağlı hoşgeldin"dedi ve abime sarıldı.Abimde sıcak bir gülümsemeyle ona karşılık verdi.Adam sonra bana döndü.
"Sakın bu kız küçük İpek deme."dedi abime.Abim kafasını sallayınca bana elini uzattı.Elini sıktım.
"Zaman ne çabuk geçiyor Engin.Kocaman kız olmuş İpek.Ona yarayan zaman bize yaramadı tabi yaşlandık.Artık koltuğu devretmenin vakti geldi"dedi ve karşıya baktı.Onun baktığı yere baktığımızda esmer uzun boylu,keskin bakışlı bir kadın gördük.Hoş bir kadındı.
Adamla ben önümüze döndüğümüzde abim hala kitlenmiş aynı yere bakıyordu..O kıza
Bak sen abim ve bir kıza bakmak.
Kafamı sağa çevirdiğim de bana kilitlenmiş biri gördüm.Emir'in babası burdaydı.Yüzünde rahatsız edici bir gülümseme ile bana bakıyordu.
Yerimde rahatsızlıkla kıpırdandım ve abime döndüm."Lavabo nerede?"dedim
Abim eliyle arkasında ki korumaya işaret etti."Buyrun İpek hanım"
Gerginlikle lavaboya girdim.Musluğu açıp yüzüme soğuk suyu çarptım.Hiçbir şey olmayacak.O adam hiçbir sey yapamaz.Kendi kendime onuncu kez aynı şeyleri tekrarladım.
Derin bir nefes alıp,dışarı çıktım.Uzun koridorda beni bekleyen koruma çıktığımı görünce "Bu taraftan İpek hanım"dedi.Gösterdigi tarafa doğru ilerlerken bana çarpan kişiyle dengede duramadım ve kendimi yerde buldum.
Beni kaldıran koruma hızla bana çarpan adamın peşinden koştu.Yere düşen çantamı ve montunu almak icin yere eğildim de eşyalarımın yanında duran kağıdı gördüm.Yerden alıp açtım.
"Ya bugün susarsın ya da en büyük sırrın açığa çıkar..
Akif"Allah kahretsinn!!!
Ya konuşup ölecektim ya susup ölecektim.
Arkadaşlar merhaba öncelikle beklettiğim için özür dilerim.
Bölüm hic içime sinmese de daha fazla sizi bekletmemek adına yayinladim ama içime sunmadığı icin cok kısa bir sürede yeni bölüm gelicek.
Kendinize çok iyi bakın.💜💜💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çarpışma■
ChickLitGöz yaşlarım çoktan akmaya başlamıştı.Biliyordum bırakmayacaklardı.Görüş açımı bulanıklaştıran yaşları silerken çembere dahil olan iki kişiyle korkum tavan yapmıştı.Gelmişlerdi.Kim mi Engin ve Yağız Aladağlı.Abilerim.Bir zamanlar siyahla beyaz kadar...