Aksaklık için çok üzgünüm (T-T) Affedin lütfen minnoş Lila'yı 💔
"(...)Bir eliyle çığlıklarımı susturup diğeriyle uzun ve iğrenç tırnaklarını göğsüme geçirirken son hatırladığım saatin 00:07'yi göstermesiydi. Nefes nefese kalktığımda sadece bir rüya olduğu için rahatladım ama saatin 00:06 olduğunu fark ettiğimde gardırobumun kapısı gıcırdayarak açıldı." dedi San gözlerini kocaman açarak.
"Sizde kalmam bir daha!"
Wooyoung'un bağırarak koluna vurmasıyla yüzünü buruşturdu San.
"Zaten kalmıyordun ki?!"
San ve Wooyoung atışırken bir süre güldüm hallerine. Sonra ise sıra ona geldiği için sessizce oturmaya devam eden Felix'e döndük hepimiz.
Hepimiz hafta sonu ailelerimizden izin koparıp Seul'un çok az dışında olan ormanlık bir alana kamp yapmaya gelmiştik. Ve bir klasik olan korku hikayeleri anlatıyorduk sıra sıra.
Aslında annem neredeyse izin vermeyecekti ama Taehyung abimin oyuncu arkadaşlarından birisinin burada oturduğunu duyunca izin vermişti.
Derin bir soluk alıp verdikten sonra konuşmaya başladı Felix.
"Kardeşim ve ben küçükken, ailemizle sevimli bir çiftlik evine taşınmıştık. Babamın işi gereği, 7-8 ay boyunca orada kalacaktık. Ama bu bizim için hiç sorun değildi çünkü hem ben hem de kardeşim o evde oynamayı çok seviyorduk. Dışarıda yemyeşil kocaman bir alan vardı. Ayrıca ev de bir sürü eski eşyayla, zaman geçirecek onlarca ıvır zıvırla doluydu. Gün içinde annen ve babam da evde olmadığı için bize keşfetmek için fazlaca vakit kalıyordu. Tüm bunların yanı sıra, evin en sevdiğimiz tarafı oradaki kibar hayaletti. Kardeşimle ben, kibarlığı ve şefkati nedeniyle ona Anne ismini vermiştik."
Sanki o anları hatırlarmış gibi bir tebessüm oluştu yüzünde. Bu biraz garip kaçıyordu çünkü buradaki herkes daha önce babasının işi sebebiyle çiftlikte yaşadıklarını biliyordu.
"Anne bizi fazlasıyla düşünüyor olmalıydı çünkü sabah uyandığımızda komodinlerimizin üzerinde hep birer bardak süt oluyordu. Kendi annemizin koymadığını biliyorduk, çünkü o erkenden işe gidiyordu ve bizim sütlerimizin ılık olmasına imkan yoktu. Ayrıca biz oyun oynarken ya da televizyon izlerken, salondaki eski sandalyeye oturup bizi seyrediyor, hatta bazen sandalyeyi odanın ortasına kadar getiriyordu. Anne her anımızda yanımızda oluyor, bizi koruyup kolluyordu. Ya da biz öyle sanıyorduk. Aradan yıllar geçtikten sonra, eski bir gazetede tesadüfen bizim kaldığımız çiftlik evinin fotoğrafını gördüm ve okumaya başladım."
Dinlerken içine düşecektik neredeyse. Diğerlerini bilmiyorum ama ben hayaletlere inanırdım. Ve o anlatmaya devam ettikçe içime bir kurt düşmüştü.
"Anne dediğimiz kadının fotoğrafının altında yazanlar, onun dul bir kadın olduğunu, 2 çocuğunu sütün içine zehir koyarak öldürdüğünü ve sonrasında da salonun ortasında kendini asarak intihar ettiğini gösteriyordu. Ve fotoğrafa bakılırsa; kadının kendini öldürmek için üstüne çıktığı sandalye, biz oyun oynarken onun oturup bizi izlediği sandalyeydi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
We Can't Be Friends // Hyunlix [Durduruldu]
Hayran KurguHyunjin için Felix'le arkadaş olmak aşkını gizlemekten daha zordu.