İLK GÜN

45 12 8
                                    

Artık taşındık evimizdeyiz. Çok güzel iki katlı bir evimiz var. Küçük bir bahçesi ve odamın camına uzanan kocaman bir kiraz ağacı var. Çok güzel hayaller kuruyorum. Mesela bir yaz günü kiraz ağacının gölgesinin altında günlüğüme yazmak ya da kulaklığımla hayal dünyama dalarken müzik dinlemek istiyorum. Kısacası ben bu evi çok sevdim çok . Yarın okulumun beni ilk günü nasıl bir yeni bir hayat bekliyor bilmiyorum. Ama önyargılı olduğum için kendime kızdım çünkü geldiğimiz eve BA-YIL-DIM. Yarın okulun ilk günü ve ben korkuyorum. Sabahtan forma almaya gideceğiz. Gittiğim okul yine bir özel okul ve ben yine burslu olarak girdim. Annem de kendine bir iş buldu burada bir bankaya müdür olarak geçiş yaptı. Babama devlet okuluna gitmek istediğimi söyledim fakat evimize çok uzakta bir okul olduğunu ve oraya gidip gelmemde sıkıntı yaşayabileceğimi söyledi ve söylemeyi unuttum beni kuzenimle aynı okula yazdırdı. En sevdiğim kuzenim ve çok da iyi anlaşıyoruz fakat kendi çevresi olduğu için korkuyorum biraz dışlanırım diye. Neyse eğer biraz daha uyumazsam okulun ilk gününden geç kalacağım ;)

*****

GÜ-NAY-DIN harika bir sabah yine sinirlerim gergin bilin bakalım neden. Sabahın köründe duş alırken sular kesiliyor ve ben ilk günden geç kalıyorum. Forma almaya gittiğimiz dükkan sahibinin cenazesi olduğu için dükkan da kapalı. Ve okul formasız almıyor. HAHA NE GÜZEL BİR GÜN ! Neyse baştan başlıyorum sabahtan altıya kurduğum alarmımla heyecanlı ve mutlu bir şekilde uyanıp önce duşa girdim saçlarımı yıkarken bi anda sular gitti ne olduğunu anlamadım ve kısa çaplı bir çığlık attım. Mutfakta kahvaltı hazırlayan annem koşarak yanıma geldi ve halimi görünce bıyık altından kısa çaplı bir gülüş attı tabi görmediğimi sandı . Ben de anneme hem güldüğünü anladığıma dair ve bu duruma çözüm bulmasını ister gibi bir bakış attım annem de anladı tabi meğer banyonun şofbeni bozukmuş ve ben bunu bilmiyordum. Annem bekle su ısıtayım dedi ve bizim yedi buçukta evden çıkmamız gerekiyordu. Okul eve on beş dakika arabayla tabi ki okul çıkışlarında yürüyecektim . Müzik dinleyerek yürümek en sevdiğim hobilerimden biridir ama bizim bugün daha erken çıkmamız gerekiyor çünkü bana forma alacağız. İlk gün de olsa kimseye sorumsuz öğrenci imajı vermek istemiyordum. Annem'e *Anne su ısıtırsan geç kalırız daha forma almaya gideceğiz sen bana bir kova su getir ben onla da yıkanırım* dedikten sonra annem inadımı bildiği için bir şey diyemedi çünkü gerçekten geç kalırdık. Annemin getirdiği su ciddi anlamda çok soğuktu. Bebekliğimden beri bağışıklığı düşük olan bir çocuktum ve en ufak bir üşütmeye hastalanan biriyim şimdi bu buuuzzz gibi suya girersem nasıl hastalanmayayım diye düşünürken aynı zamanda ben düşünürken bir yandan da saatin ilerlediği bir an aklımdan çıkmış ve ben hiç düşünmeden girdim o suya. Banyodan zar zor çıkıp üstümü giymeye gittiğimde kazağımı üstüme geçirirken hapşırmaya ve öksürmeye başlamıştım bile. Yola çıktığımızda hala hapşırıyordum. Umarım ateşim çıkmaz çünkü ateşim çıkınca kendimden geçiyorum ve bilincim kapanıyor gibi bir şey oluyor hastahanelik oluyorum kısacası. Babam önce beni okula oradan annemi işe bırakacaktı. Forma alacağımız yere geldiğimizde dükkanın kepenginin üzerinde beyaz bir kağıtta * Cenaze Dolayısıyla Kapalıyız.* yazıyordu. Tamam yani Allah rahmet eylesin ama yani okula formasız nasıl gidecektim okulun ilk günü başıma gelmeyen kalmadı yine moralimi yüksek tutmayı deniyorum ama böyle bir günde ne kadar mutlu olabilirim. Ben yine iç sesimle münakaşa ederken babam arabayı okula doğru sürmeye başladı. Geldiğimiz de benimle birlikte indi arabadan şaşırdım * Baba sen neden geliyorsun , ben yolu biliyorum merak etme deyip güldüm * Babam ; * Küçük kızım okulun ilk günü ağlamasın diye geliyorum deyip güldü * Sadece bir kere yine şehir değiştirdiğimizde 8 yaşındaydım ve sürekli gördüğüm ortamdan bi anda kopup kendimi başka bir sınıfta bulunca şok olmuş ve epey ağlamıştım babam okula gelmişti benimle epey dalga geçmişti bizimkiler o günden beri her gittiğim okulda ilk gün şaka yapıp alay ederler benimle ablam bile yurtdışında olduğu halde unutmamış yazmıştı bana *Küçük cadı yarın yeni okulunda ilk günün ağlayayım deme sakın * Tdiye ben de ona dil çıkaran emoji yolladım fakat kahkaha attığını hayalimde canlandırabiliyorum. Tamam cadı olabilirdim ama çok da küçük değildim ablamla aramda 3 yaş vardı. Ben bunları düşünürken yani ben yine hayallerdeyken babam çoktan müdür yazan kapıya doğru ilerliyordu koşarak peşinden gittiğim sırada beni beklemeden girdi içeri peşinden bende içeri girerken fark ettim ki babamın attığı adımlar beni güvende hissettiyordu. Küçüklüğümden beri en çok babamın asker adımlarına güler taklidini yapmaya çalışırdım ama asla başaramazdım çünkü o adımlar babama aitti...

SON DURAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin