Birisi peşimden koşuyordu . Sesler yükseliyordu fakat kulağımdaki kulaklıktan bir şey duyamıyordum . Aynı zamanda da sesler giderek artıyordu fakat ne kulağımdaki şarkı susuyordu ne de koşmayı bırakabiliyordum . On dakika kadar koştuktan sonra ayağım gözümün görmediği bir şeye takıldı ve düştüm , bildiğiniz yere çakıldım ve çenem çok fazla acıyor. Zaten şans hiç bir zaman benden yana olmadığı gibi şu anda da benden yana olmuyor. Şu an düşmenin sırası mıydı. Çenem yerinden çıkmış olabilir acısına dayanamıyorum.
On saniye kadar sonra peşimden koşan gölge bedeni ile birlikte karşımdaydı. Ama yabancı gelmiyordu. Kulaklığımı çıkarabilmiştim çünkü düşünce benim çıkarmama gerek kalmadan düştü zaten. Bu sırada yanımda beliren şahıs konuşmaya başladı;
*Kızım manyak mısın , ben dur diye bağırdıkça deli danalar gibi koşuyorsun bir bekle yemiyecem seni herhalde .*
O an fark ettim ki bu ses Ege'ye ait. İçimi bir rahatlama hissi aldı açıkçası çünkü yabancı biri olsaydı bu ağrıyan çeneyle ne yapacağımı bilmiyordum. Ama Ege'ye de kızgın olduğum için onla da asla bir yere gitmem. Çenemin ağrısı gitgide şiddetleniyordu ve dayanamıyorum ağrısına.
*Tham sos* ancak böyle diyebilmiştim çünkü o an konuşamadığımı fark etmiştim.
*Kızım doğru düzgün konuşsana *
*koşuamıyon ete çenen avıyo.*
*Çenene ne yaptın bir o eksikti çünkü dimi şu anda ?*
*Nafabilöröm ete bölereh ni olnu ?*
*Ne yapabilirim Ege bilerek mi oldu demeye çalışıyorsun sanırım ? Ama şu an bana laf yetiştireceğine arabaya yürüsek oradan hastaneye gitsek hem çeneni de gösteririz. Nasıl fikir ?
Artık konuşmakta çok fazla zorlandığım için telefon ekranına yazmayı tercih ettim. Çünkü çene ağrısından duramıyordum. Uyuşmaya başlamıştı ve canım inanılmaz derecede acıyordu. Telefon ekranına * Ben seninle gelmem zorla mı kardeşim ?* yazmıştım şaka değil gerçekten yazmıştım ahahaha.
*Kardeşim mi ? Neyse, evet zorla geleceksin kardeşim.*
Yine telefona hayır gelmeyeceği.. yazarken PAT KUCAKLANDIM. Neye uğradığımı şaşırdım çığlık atmaya başladım ama ağrıyan çenem Ege'nin sırtına vurunca bu sefer artık gerçekten son noktam oldu ağlamaya başladım. Ege gıcığı duyup dalga geçmesin diye içimden ağlıyordum. Aynı zamanda da inmeye çalışıyordum ama bir süre inemeyeceğimi anladım ve sesimi çıkartmadım. Bunu Ege de anlamış olacak ki ;
*Ne oldu öldün sanırım ? Neyse bu iyi en azından cırtlak , iğrenç sesine ayrıca tekme ve yumruklarına maruz kalmıyorum. Böyle devam yeni kız.*
Ege'nin kafayı yediğine inanmaya başlamıştım. Çünkü hala beni yere indirmemişti. Yapabileceğim bir şey yoktu benden güçlüydü.
**********
Hastaneye varmıştık. Çenemi doktora gösterdi bir de başımda bekledi. Çenem çıkmış meğer doktorlar geri taktı hala ağrısı var ama iyiyim en azından konuşabiliyorum. Ablamların yanına doğru ilerlediğimde gördüklerim beni şaşırtmıştı. Ablamla Ege'nin abisi pardon - taş abisi- gülüşüp konuşuyorlardı. Tabi ki konuşabilirler sadece ablamın hareketleri garipti sadece utanırken kızarırdı. Ve şu an kıpkırmızıydı. Yanlarına gittiğimizde hemen toparlandılar. Bu ikisinde bir şey vardı hissediyordum. Genelde hislerimde yanılmam. Bu sefer hissediyorum *Bizim sonumuz çok güzel olacak..*
"Abla ya siz artık gidin ben buradayım . Yoruldunuz sizde.
Deniz abi Ege'yi yanına çağırdı . Neden çağırdı bilmiyorum ama gördüğüm kadarıyla Ege , Deniz abinin dediklerine çok kızmıştı ya da fazla tepki vermişti bilmiyorum. Yani en fazla ne demiş olabilir? Kesinlikle Ege fazla tepkiliydi. Benimle konuşurken de her şeye gereğinden fazla tepki veriyordu zaten . Neyse ablamla uğraşmak istedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON DURAK
Novela JuvenilAnka babasının işi nedeniyle oradan oraya savrulan bir kız . Ama artık kalıcı olarak İstanbul'a yerleşiyorlar ve yeni hayatına kimleri alacak ? Daha önce doğru düzgün arkadaş edinememiş Anka arkadaş olduğu insanların gerçek yüzleriyle karşılaştığı z...