Renaissance | Vkook

Eps 15; İblis'in kederi

Ben gölgeyi getiren ışığım,
Karanlık gecelerden sonra şafağın oğluyum.
Gizemlerin gözcüsü,

Seher Yıldızı'yım
Nurların Kralı.
Ben Lucifer'ım.

Kimin aklına gelir,
Kim düşünebilirdi ki,
İblisin kederi?
Şeytanın üzüntüsü hakkında?
Hayır ben değilim, hayır ben değilim,
[Senin] olduğumu düşündüğün kişi,
Sana inandırılan kişi.

Ben sanatım ve ilimim.
Ben gündüzüm ve ben geceyim.
[Ben] koruyucu ve baştan çıkarıcı,
Kalbinin atmasını sağlayan kişi(yim).

Sana aşktan bahsetmiştim ama sen sadece cezbedici kısmını duydun.
Sana güzelliği göstermiştim ve şimdi bu senin için artık sadece takıntı.
Ben sadece hayatına anlam katmak istemiştim,
Ve onların uyarılarına karşı, sizin için itaatsizlik ettim.

Ve bir ceza olarak,
Beni böyle çağırdınız,
Şeytan.
Şeytan.

Kimin aklına gelir,
Kim düşünebilirdi ki,
İblisin kederi?
Şeytanın üzüntüsü hakkında?
Hayır ben değilim, hayır ben değilim,
[Senin] olduğumu düşündüğün kişi,
Sana inandırılan kişi.

MEIMUNA • La tristesse du diable

Namjoonkim;
Hoseok, o çok akıllı.

Wwhjinah;
Namjoon,  daha dikkatli olmalıyız.

Namjoonkim;
Yoongi ile Hoseok'da benimle, sorun yok akılları da şu an bir şeyleri çözse bile diğerlerine duyuracak konumda değil.

Wwhjinah;
Sahiden onların iyiliği için öyle değil mi?
Sadece, eskisi gibi olabilmemiz için için hepimizi teker teker öldürecek ve yeniden yaratacaksın Lucifer?

Namjoonkim;
Hepinizi öldüreceğim ve yeniden yaratacağım, bizim için eskisi gibi olabilmemiz için.

Wwhjinah;
Lucifer, ne olur bağışla, yapma bana bunu. Bari bana yapma.

Namjoonkim;
Yeni projeni iptal ettim çünkü tekrar yaratma işini erkene almaya karar verdim.

Wwhjinah;
Lucifer...
Sen gözümde tam bir Lucifer'sin.
Tanrı, bizlere hep yapmaktan kaçının dediği şeyleri kendisinden bilerek mi sayıkladı, Tanrı dedi ki; Büyüklükten kaçın. Yine Tanrı, fısıldadı kullarına; En yüce benim! Tanrı dedi ki; Üstünlük etme, kimseyi kendinden aşağı görme, yukarıdan bakma. Yine Tanrı fısıldadı; Siz, siz aciz fanilerim! Tanrı dedi ki; Kimseye diz çökmeyin, kimse de sizlere itaat etmesin, eşitsiniz, kimsenin kimseye farklılığı yok. Yine fısıldadı; Siz küçük ve muhtaç yaratıklar, önümde diz çökün! Tanrı dedi ki; Hoşgörü duyun, saygı duyun, insanı, insan olduğu için sevin, buyruk verdi ardından yine o dedi; böyle biri olursan yanarsın, bunu yaparsan şeytandan yanasın, bunu yaparsan affedilmezsin, bunu yaparsan lanetlenirsin! Dedi, affedici, kullarına kıyamayan tanrı. Tanrı, melekler yarattı, Tanrı cinler yarattı, hepsine hükmetti, Tanrı yetinmedi, dünyalar yarattı, âlemler yarattı, yetinmedi, Tanrı cennet ve cehennem yarattı, yetinmedi, Tanrı bu sefer ins yarattı, insan, pekâlâ, yetindi mi? Tanrı, ne yapmaya çalışıyordu?
Wwhjinah;
Tanrı, yarattı. İtaat etmesi uğruna, sınamak uğruna, kendince bir düzen kurmak adına yarattı. Önce, nuru yarattı, bir çok yerde şöyle geçer hatta ' Tanrı mahlukları yaratmandan elli bin sene önce yazdı kaderlerini ' sonra o nur'u dört parçaya böldü, ilk olarak kalemi, yani aklı yarattı. İkinci parçasından levhi, üçüncü parçasından Arş-ı. Sonuncu parçayı, yine dörde böldü. Arşın taşıyıcılarını yarattı önce, sonra Kürsiyi, sonra melekleri. En sonuncu parçayı dörde böldü, iman şuurunu, tevhid'i ve Muahmmed'i yarattı.
Tanrı, her şeyi planlanmıştı, tanrı her şeyi yazıp çizmişti. Tanrı, kaderlerimizi bile belirlemişti, biz ise her daim bir şeyleri kendimiz yapıyoruz zanneden aptallardan ibarettik.
Tanrı affedici, tanrı hoşgörülü, tanrı hiçbir kulunu geri çevirmeyendi.
Ardından bir anneye soruyorlar, çocuğunun koluna iğne batırsam, ne olur gözlerin önünde,
Anne yüzünü buruşturuyor, telaş bürünmüş sima ile aralıyor alel acele dudaklarını;
Aman etmeyin böyle kelâmlar, düşüncesi bile ürpertiyor, canımdan can gider yanarsa evladımın canı.
Sonra ikinci soru yönetiliyor;
Ama Tanrı, sen böyleyken tanrı kendi kuluna hiç dayanamaz değil mi sonuçta senin merhametin de, sevgin de olamaz onun kuluna duyduğu ile bir.
Anne şunu diyor;
Haşa! Elbette ki!
Adam sonrasında, yanıt veriyor;
O hâlde neden Tanrı diyor, kullarımın hepsi hatasız olsa, helak eder, hata yapacak olanı getiririm. Neden Tanrı, kullarına affedici olduğu hâlde kullarından daima affedilmek için yakarış bekliyor, tanrı neden kendi yazdığı kaderden kullarını sorumlu tutuyor ve sürekli bir cezalandırma peşinde, pekâlâ gerçekten cennetten kovulan şeytan, o mu kötü olan?
Wwhjinah;
Tanrı, bütün bu düzeni yarattıktan sonra Şeytan'ının, en değerlisinin, gözdesinin, en güçlü, en görkemlisinin, Azazil'inin karşı çıkacağını biliyordu, evet, çıktı da. Sonra onu, sürgün etti ateşlere, karanlık kralı, Azazel, Azazil, Şeytan, Lucifer, Satan'ı. Bir çok değişik dilde, bir çok değişik medeniyette, bilinirdi o. Bir kötü davranışa, denirdi derhal; Şeytan işi. Küçük bir istenmeyen sözcükte, getirilirdi tövbe, denirdi, şeytan söyletti. Acımasız insanlara denirdi, o bir şeytan! Şeytana uydu, denirdi insanın nefsi istekleri sonucunda yaptığı keyfi şeylerde. Oysa ki, tanrı'nın gözde çocuğu, gerçek suçlu muydu? Araştırın, soruşturun. Tanrı'nın gözdesini görün, tanrı'nın gözdesi, oyuna mı getirildi, o yüzden miydi bu hiddeti? İlk katil, Kabil. Habil'i öldürmeden önce, sahiden o güzel fetvaları mı fısıldadı,
Pekâlâ gerçekten insanlar kötü bir şey yapacağında şeytana uyuyorsa, Kabil işlediği cinayette neden Tanrı'nın verdiği nefsi ile hareket etti,
Tanrı, her şeyi gören ve bilendir.
O , gözdesinin, o en güçlüsünün, isyan çıkaracağını zaten biliyordu.
Sahiden, sizce her şeyin suçlusu mudur karanlıklar prensi? Yoksa oyuna gelmiş olabilir mi? Oysa o demişti, tanrım o benden güçlü değil ki? Tanrı ona sağır mı kesildi, günah keçisi olmaya mı kurban gitti, karanlıklar prensi?