0.7

436 52 185
                                    

O gün gerçekten uzun bir gece yaşamışlardı. Hayatlarında zevki ve arzuyu en doruklarda hissettikleri bir gece...

Sabah olduğunda gözlerine çarpan güneş ışığıyla yavaştan uyanmaya başlamışlardı. İlk uyanan Dan olmuştu. Gözlerini yavaş yavaş açtığında kumral saçlarla karşılaşması onu bi' hayli şaşırtmıştı. Sonrasında ise belinde hissettiği ağrı ile gözleri oluru varmış gibi daha da büyümüştü. Eğer biraz daha zorlarsa yerinden çıkacağına yemin edebilirdi.

"T-tom?"

Tom zaten hafiften uyanmaya başlamasından dolayı Dan'in sesiyle gözlerini yarım yamalak açmıştı. Karşında kendisine kocaman gözlerle bakan bir Dan beklemiyordu. Sonrasında ise hissettiği şeyle o da aynı Dan gibi apışıp kalmıştı. Gözleri yuvasından çıkacaktı resmen.

"D-dan?"

Hareket dahi edemiyorlardı, anın verdiği şokla. Onlar dün gece ne yapmışlardı böyle?

Kendini Dan'in yanına bırakmıştı. Birbirlerinin yüzlerine dahi bakamıyorlardı. Odada sadece nefes sesleri duyuluyordu.

"Ehm, şey sanırım konuşmamız gerekiyor." Tom olabildiğince en sakin sesiyle konuşmuştu.

"Ne konuşacağız ki Tom? Dün sarhoş olmuştuk ve yapmamamız gereken bir şeyi yapmışız işte. Unutalım diyeceğim de zaten dün geceye ait hiç bir şey hatırlamıyoruz bile!" Dan gerçekten sinirliydi. Fakat neye sinirlendiğinden o da bi' haberdi.

"Dan, bak özür dilerim. Dün sarhoştuk ve-ve gerçekten bunu yapmak istemezdim. Yani seni anlıyorum. En yakın arkadaşın tarafından becerilmek pek de hoş bir şey olmasa gerek." Sesi sonlara doğru kısılmıştı. Aslında Dan ile seviştiği düşüncesi onu rahatsız etmiyordu fakat Dan'i bi' hayli rahatsız etmiş görünüyordu.

"Bak Tom, bu olanları en iyisi unutalım. Yaşanmamış gibi yapsak daha iyi olur."

"Hım-hım, haklısın."

Tom üzerindeki örtüyü kaldırıp ayağa kalkmıştı. Dan de tam kalkacakken beline saplanan ağrıyla direk geri yattı.

"Hey, iyi misin?"

"Sence! Ahh, belim çok kötü ağrıyor."

"Hiç bir şey hatırlamama rağmen anladığım kadarıyla çok zorlu bir gece olmuş, senin için."

"Hey, dalga geçmesene! Zaten bel ağrısı çekiyoruz birde kalçam da ağrıyor. Aman ne güzel!"

"Tamam, tamam hemen sinirlenme. Anlaşılan bugün ki bakıcın ben olacağım. İtirazlara kapalıyım."

"Ee, bi zahmet. Gel de kalkmama yardım et."

"Gerçekten çok agresifsin, Dan."

"Her gün içimde biri varken uyanmıyorum, ya hani!" 

Tom gözlerini devirip Dan'in yanına adımladı. Tam yanına yaklaşırken bir anda Dan'in elleriyle gözlerini kapatıp 'Dur, gelme!' diye bağırmasıyla olduğu yerde kalıverdi.

"Dan, ne oldu?"

"Acaba üstünü giyinmeden mi geliyorsun yanıma?"

"Hadi ama dün gece görmemişsin gibi."

"Ama hatırlamıyorum hani, hatırlatıyım dedim."

"Aman, iyi be!"

Tom yavaştan sinirlenmeye başlamıştı. Madem bu kadar iğrenecekti ne diye dün gece onunla yatmıştı ki?

"Benimkileride getir!"

"Getiriyorum!" Hışımla yerdeki tüm kıyafetleri toplayıp yatağın üzerine bıraktı. Kendi iç çamaşırı ve kıyafeyetlerini alıp hızlıca giyindi. Sonrasında ise Dan'in iç çamaşırını alıp onu dürttü.

The Boy Who Chooses Love || Feltcliffe -ASKIDA-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin