-8-

99 11 0
                                    

Multimedia: Deniz

Ω
"Peki şimdi ne yapacaksın?" Bunu söylediğinde Günay'a cevap vermeyi çok istiyordum. Ancak ona cevap vermem için önce bunu kendim bilmeliydim. Yüksek sesli nefesler almaya başlamıştım. Nilay da bu korkaklığıma kızmıştı sanırım. "Sana zarar veren Can değil miydi?! Kolunu morarttığını ve zorla öptüğünü unuttunuz mu?! Okulun kameraları yanındaki çocuğun Can'ı dövdüğünü gördüyse Can'ın sana uyguladığı şiddeti ve tacizide görmüştür. Burada senin bir suçun yok Dünya. Ayrıca bir kere okuldan kaçtığın için okuldan atılmazsın. Sakin ol!" Bazı sözlerinde haklıydı ancak benim suçumun olmadığı konusunda kesinlikle haksızdı. Suçluydum kabul ediyordum. Ne yapacağımı bilmiyordum. Bugün olanlardan sonra cafede nasıl bir şey olmamış gibi davrandığımı da çözememiştim. Kendimi tanıyamıyor gibiydim. "Okuldan atılmasam bile babama haber verecekler. Babam kendi evimde kalma sınavını geçemediğimi düşünecek ve sonra onun evine gideceğim. Tekrar Sinemle aynı evde yaşayamam, kurtulduğumu düşünmüşken yeniden aynı şeyleri yaşayamam!" Dediğimde ağlamaya başlamıştım bile. Tekrar Sinemle yaşama düşüncesi beni eritiyordu.

Buse "Ağlama sakın. Babanla bu konuyu konuşuruz, anlatırız her şeyi. Sinemle kalmak istemediğini, sana kötü davrandığını söyleriz." Dediğinde eliyle göz yaşlarımı silmeye çalışıyordu. Burnumu bir kez çekip göz yaşlarımı silmesinde ona yardım ettiğimde "Teşekkür ederim, babamı sadece bu ev konusunda ikna etseniz yeterli." Diyerek gülümsemiştim. Bunu beklememişlerdi ama biraz sonra onlarda gülmeye başlamıştı. Onları seviyordum, her şeye rağmen yanımda olmalarını seviyordum. Bir mesajımla gruptaki herkes gelmişti. Hatta Nilay ve Günay bu gece bende kalacaklardı. Olgu'ya güvenmedikleri için kalıyorlardı fakat onu öpen bendim. Bunu bilselerdi Olgu'yu korumak için onun evine giderlerdi sanırım.

"Kahvem kusura bakma ama ben rahata alışmış biri olarak senin yatağında yatarım." Ah tanrım! Bir günde fazlasıyla başından olay geçen bendim ve rahat rahat uyuyamayacaktım! "Malum bugün gelirken birde senin eşyalarını taşıdım." Dediğinde yine dişlerimi birbirinden ayırmadan ağzımı açmıştım. Saçma bir gülümsemeydi ama istemsizce oluyordu. "Tamam git yat." Dedim ve Günay'ın yatağını hazırlamak için ikili kanepemden ayrıldım. "Ben hazırlarım. Sen uyu lütfen, çok yorulmuşsundur." Dediğinde Günay'ın, Nilay'dan daha anlayışlı olduğunu beynime kaydetmiştim.

Buse "Özgür bizi almaya geldi tatlım biz çıkıyoruz." Dediğinde kapı çalmıştı. Kapının önünde Buse olduğu için kapıyı onun açmasına izin vermiştim. Kapı açıldığında Buse sevgilisine hızlıca sarılmıştı. "Hoş geldin Özgür içeri girsene." Diye içeriye davet ettiğimde bir elini, sarıldığı sevgilisinden ayırıp kaldırdığı sırada "Başka zaman arkadaşım." Demişti. Hepsiyle teker teker vedalaştıktan sonra odama gidip pijamalarımı aldım. Nilay çoktan yatmıştı bile ve ben onun bu rahatlığına hayrandım. Üstümü değiştirip kendimi üçlü kanepeye attıktan sonra düşüncelerimle baş başa kalmıştım. Sanırım bu gece uzun geçecekti.
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
"Hadi kalk uykucu." Dediğinde Nilay, bana bir yastık fırlatmıştı. "Bir susunda uyuyayım. Gece geç yattım." Yüzümü yastığa dayadığım için sesim buğulu ve kalın çıkmıştı. "Okuldan bir gün daha mı kaçacaksın?" Tanrım! Okul! Duyduklarım hemen yattığım yerden zıplamama sebep olmuştu. Kalktığım gibi koşarak banyoya gitmiştim. Gözlerimi açtığımda acıyordu fakat elimi yüzümü yıkadığımda geçmişti. Saçlarımı hızlıca tarayıp banyodaki işlerimi bitirdiğimde hiç sevemediğim üniformamı giymeye gittim.

Tamamen hazırlandığımda kızların hazırladığı kahvaltı masasına oturmuştum. Aklıma dün Olgu'nun bana hazırladığı kahvaltı gelmişti. O benim evime nasıl girmişti? "Hadi bitir artık şu kahvaltıyı." Dediklerinde onlarla bir ömür boyu yaşayacak erkeğin haline acımaya başlamıştım bile. Normalde kadınlar bekletmez miydi? Ya da ben ortalama bir kadının beklettiğinden fazla bekletiyordum. İşte şimdide kendi yaşayacağım erkeğe acımaya başlamıştım.

BATAN GÜNEŞİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin