-3-

209 24 3
                                    

Ω
Olgu'dan
"Odama belkide daha sık gelmelisin." Dedim alaylı bir ifadeyle. Yüzü düşmüştü ve gitmek istiyor gibiydi ama bugünü o kadar çok beklemiştim ki onu hemen bırakmaya niyetim yoktu. O beni hatırlamıyor olabilirdi ama ben onu hiç unutmamıştım. Her gün, her an aklımdaydı.

"Sanmıyorum, beni davet ettiğiniz için çok sağolun, bir ara sizide beklerim ancak şimdi gitmeli..." Gitmesine izin veremezdim onun kokusunu, yüzünü, teninin yumuşaklığını, kahverenginin en güzel tonu olan yumuşak saçlarını o kadar çok özlemiştim ki onu bir daha bırakırsam kendime ihanet etmiş olurdum. Bunu kendime yapamazdım. "Gidersen evine gelirim." Sözünü kesmemden rahatsız olduğu belliydi ama evine gitme fikrimden daha da rahatsız olmuştu. "Saat geç olmaya başladı gitmem gerek..." Sözünü kesmeye çalıştığımda narin ve dokunmayı çok istediğim elini kaldırıp beni daha konuşamadan susturdu. "Sizi tanıdığıma çok memnun oldum dediğim gibi bir gün sizide beklerim ama buraya daha yeni taşındım ve evim çok dağınık, her şey için teşekkürler" Deyip ayağa kalktığında tek diyebildiğim şey "Gitme!" Olmuştu.

Gülümsemişti. Yavru köpek gibi bakıp gitme demiştim ve o buna gülüyordu. Kendimi toparladım ve yeni bir plan kurdum "Öyleyse yarın okul çıkışında seni almaya geliyorum." Dediğimde tam itiraz edecekti ki bu sefer ben onu konuşamadan susturdum. "Karahanlı Lisesi'nde görüşürüz." Dedim ve konuşmasına izin vermeden belini kavradım. Elim onu rahatsız etmemişti, aksine heyecanlandırmıştı. Düzensiz bir biçimde nefes alıyordu ve kıpkırmızı olmuştu.

Kapının önüne getirdiğimde ağızını açtı ve konuşmaya çalıştı. "B-be-benim sevgilim var." Dediğinde fikrimi değiştiriceğimi düşünüyordu herhalde. Onun sevgilisinin olduğunu tabikide biliyordum. Onu ondan iyi tanıyordum. "Bunu söylemendeki amacı anlayamadım, sevgilinin olması beni ilgilendirmiyor şeftali kafa." Dediğimde şeftali kafa dememe şaşırmıştı. Bunu şuan öylesine söylemiştim ve hoşuma gitmişti, sanırım şeftali kafadan asla kurtulamayacak.

"Şeftali kafa?!" Diye söylendiğinde kafasının fazla karıştığını ve ona bu günlük bu kadar olayın yeteceğini düşünerek "Yarın Karahanlı Lisesi'nde" deyip onu evine ittim ve kapıyı kapattım.

Dünya'dan
Çok yorulmuştum ve kafam bir o kadar da karışmıştı. Bana şeftali kafa demişti ve bunu açıklayamamıştı. Onu tanımayı çok istiyordum ve yarın bir başlangıç olacaktı. Hayır ona aşık olmamıştım, benim sevgilim vardı ve onu seviyordum. Bugün daha fazla düşünürsem beynimin alev alacağına emindim. Fırtına dinmişti ya da ben yorgunluktan hissedemiyordum.

Koridorun sonundaki yatak odama yürüdüm, üstümü değiştirdim ve tavşanlı pijamalarımı giydim. Sonunda kendimi yatağa attım. Ellerimle belimi dikleştirdim, ayaklarımı kullanarak tüm vücudumu yatay pozisyonda havaya kaldırdım ve tek ayağımla altımdaki mor çiçekli yorganı yatağın sonuna kadar itekledim. Kendimi tekrar yatağa bırakıp ayaklarımla yorganı ellerime doğru çektim ve üstümü örttüm. Kullanmadığım diğer yastığıma bir ahtapot gibi kollarımla ve bacaklarımla sıkıca sarılıp gözlerimi yumdum ve bu gün olanları düşünmeye başladım. Sonunda birinci günümü atlatmıştım.
------------------------------------------
Bölüm kısa ama benim çok hoşuma gitti. 😄 Ayrıca bu bölümü kapağım için saatlerce uğraşan arkadaşıma potterheadpower a gönderiyorum. Teşekkürler arkadaşım :*

BATAN GÜNEŞİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin