2

4.1K 286 158
                                    

Ben geldiim ilk bölümü sadece kankalarım okumuş. Olsun be bu rezil günleri de atlatacağız neyse iyi okumalar yanlışlar için çok üzgünüm
...

Kth-

"Gelmiyor musun sen?" diyen Bogum'a döndüm. Müdür duyuru yapacağını söyleyerek herkesi bahçeye çağırmıştı. Sabahtan beri geometri işliyorduk kafam allak bullak olmuştu o yüzden "gelmeyeceğim" diyerek Bogum'a göz kırptım.

Çocukluğumuzdan beri beraberdik onunla. Beraber büyüdük, yedik ,içtik, ağladık. Benim için çoğu kişiden önemliydi aslında. Kardeşim gibi görüyordum onu. Babası okulumuzun müdürüydü. E bizde havalı olurduk tabi öğrencilerin gözünde. Çoğu kız yanımıza yaklaşmayı ister ama çekinirdi -biraz egoisttik haliyle-.

Sırtıma atlayarak beni korkutan Jimin'e baktım. "Bak bak şuna bak sözde okulun gözde öğrencilerinden duyuruya bile katılmıyor." Dedi Jimin dalga geçerek. Jimin bebek gibi ve güzeldi. Zeki ama komikti. Yani ailenizin örnek bir arkadaş modeli isteğine tam uyuyordu. Yani biraz çatlaktı ama o da bizim yüzümüzden olmuştu.

"Hadi biz gittik şekerim." Dedi Hoseok sürekli böyle derdi. Hoseok grubumuzun neşesi gibiydi zaten her boka güldürürdü bizi. En son gittiğimiz sinemada "kim osurdu lan" diye bağırınca kolumuzdan tutup atmıştı bizi güvenlikler. E haklılardı şimdi böyle düşününce.

Bir de Namjoon vardı işte grubun azgını. Genelde güvenli kapımızdı bizim. Bir sorunumuz olsun ilk ona sığınırdık ama kendisi grubun en salağı bunu söylemezsem olmazdı.

Ben ise ailesi tarafından sevilen bir çocuktum. Babam ve annem benimle çok ilgiliydi her bakımdan. Eh bende kötü bir çocuk değildim tabiki. Para durumumuz gayet iyiydi ve bu çoğu öğrencinin bana imrenmesini sağlıyordu. Pek de takmıyordum gerçi arkadaşlarım bana yetiyordu.

Bogum ve diğer grup arkadaşlarım hiç geçinemezdi nedenini bende bilmiyordum. Bence onlar da bilmiyordu zaten. Sınıf boşaldığında mutlu mutlu tuvalete yürüdüm. İçeri girdiğimde kimse yoktu. Yani ben öyle sanmıştım. Elimi yüzümü yıkadım ve mırıldanarak şarkı söyledim. Sonra ayak sesi duydum. Bizimkiler gelmiştir kesin diye tuvaletin çıkış kapısına doğru ilerledim. Sesin sahibi sanki anlamış gibi koşarak oradan uzaklaşmıştı. Ne olduğunu anlamadım ama pek takmadım. "Öğrencilerden biri herhalde" dedim. Yaklaşık bir dakika sonra düzenli aralıklarla çalan bip bip bip sesi duydum. Meraklanmıştım. Okulda sürekli tuvalete gelirdik ama daha önce böyle bir ses duymamıştım.

Kapıya doğru yavaşça yürüdüm. Bip bip sesleri giderek hızlandı sanki patlamaya hazır bir bomba gibi dizilerde olurdu ya işte hah aynen öyle. Kapının kenarına bakmamla birlikte üstünde 00.05 yazısını görmek düşündüğüm şeyi destekledi. Bu patlamaya hazır bir bombaydı.

O aralar ne oldu tam hatırlamıyorum ama birden havaya yükseldiğimi hissetmiştim. Sanki ağır çekimde uçuyormuşum gibiydi. İçimden son gördüğüm kişilerin arkadaşlarım olması onları son kez gördüğümü hissetmek o kadar kötü gelmişti ki asla tanımlayamazdım. Sonra birden karanlık, her yerime giren inanılmaz ağrı,acı, batma hissi... Yavaş yavaş bilinç altım kapanıyordu ki uzakta bir yerde hareket eden bir şey gördüm. Titriyordu. Dediğim gibi son gördüğüm kişinin arkadaş grubum olduğunu sanmıştım ama öyle değilmiş demekki.

Karşımda yatan kanlı beden bana bakarak gülümsemişti. Elini bana doğru uzatmıştı. Halbuki onun durumu benim hissettiğimden daha kötü gözüküyordu. Başından aşağıya kanlar firar etmişti. Vücudundaki titreme durmuyordu. Elimi ona uzatmaya çalıştım ama göz kapaklarım bu savaşı yenmiş ve yavaşça özgürlüğüne kavuşuyordu. Aklımda kalan son şey ise "orada da yanlız mı olacağım?" Diye duyduğum kırgın sesti...
.
.
.
Kaçıncıya düzenledim bölümü inanın bilmiyorum neyse umarım sevmişsinizdir🍒💕

Explosion  //Taekook// ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin