Explosion //Taekook// ✓

31

Selamlar 20k için teşekkür ederim ve yeni bölümmmm
Keyifli okumalar <3

...

Kth-

"Açım ben ya bir şeyler alacağım."

Sınıfta oturmuş ve camdan dışarı bakarken Hoseok'un dediği şey ile arkadaşlarıma dönüp kafamı salladım. Canım fazlaca sıkılıyordu. Bir şeyler olması için bekliyordum ama stabil devam ediyordu hayatımız .Elimizden hiçbir şey gelmiyordu çünkü.

Jungkook ile barışmamız üzerinden tam bir hafta geçmişti ve biz eskisi gibiydik. Okulda yakın davranmıyorduk , göze batmak istemiyorduk ama yinede aynı ortamdaydık. Sadece insanlar sınıfında kucak kucak oturan bizi göremiyordu artık.

Kafamı tekrar cama çevirip dışarıyı izlemeye başladım. Beden dersi öğrencileri spor salonundan dışarı çıkmıştı ve Jungkook da buna dahildi.  Terlemiş uzun, dalgalı saçları giydiği siyah basketbol şortuyla oldukça çekici görünüyordu  ve ben gözlerimi ondan alıp  dersine dönemiyordum çünkü o çok... o çok baştan çıkarıcıydı.

Elindeki basketbol topunu sektirerek Bambam'a yollamış ve itişerek diğer takım ile oynamaya başlamışlardı. Önüne gelen terli saçlarından dolayı rahatsız olmuş ve bileğindeki siyah tokası ile saçlarını geriye atarak toplamıştı.

Ben bu görüntüyü izleyip dersten tamamen soyutlaşmışken Jimin'in koluma vurması ile irkilerek yerimde zıpladım fakat bakışlarım hala dışarıdaydı. "Ne vuruyorsun öküz? Jungkook'u kesiyorum." Jimin'e bakmadan söylediğim şey ile elimi kafama koyarak tekrar hayaller alemime dalacaktım ki Jimin'in "Koluna ben vurmadım." sözünden sonra gözlerimi kaçırarak arkama döndüm.

"Taehyung?"

"Bay Kang?"

"Napıyorsun çocuğum birdaha söyle?" Sınıftan gülme sesleri gelirken Felsefe öğretmenime yaptığım minnacık hareket ile yanaklarım kızarmıştı.

"Jungkook'u kesi- Ay aman felsefe dinliyordum hocam." Hocanın sahte bir gülüşle arkasını dönüp gitmesi üzerine Jimin yanımda Hoseok.,Namjoon, Bogum da arka sıralarda bana gülüyorlardı. 

"Neyse ki zengin bir piçsin ki öküz demene bile ses çıkarmıyorlar." diyen Namjoon'u takmadan tekrar camdan dışarı baktım. Arada hocayı da kontrol ediyordum fakat tahtada anlattığı konu ile ilgilenmeye başlamıştı. 

Saçları toplu ve terli olup uzun şortla basketbol oynayan Jungkook beni zorluyordu. Ben mutlu mutlu onu izlerken gözüme Nayeon takıldı. Yanında arkadaşları ile bankta oturmuş Jungkook'a tiksinir bakışlar atıyordu.

Ah bu kız cidden vazgeçmeyecekti. Bizim Jungkook ile ayrıldığımızı duyunca gerçekten çok sevinmişti ve ben onu kullanarak Jungkook'u kıskandırmaya çalışmıştım. Evet bu hiç iyi değildi ve bundan pişmandım ama şu anki bakışları bazen iyi yapmışsın dememe sebep oluyordu.

Gözlerimi devirerek deftere yazmam gerekenleri geçirmeye başladım. Bazen hala içim acıyordu. Jungkook'un da benim yanımda yaralanmasına sebep olan bendim. Belki de ölecekti. Sırf bir şerefsiz bana olan kıskançlığından zarar vermek -öldürmek- istemiş,  Farketmeden Jungkook'un da ölümüne sebep olabilecek bir harekette bulunmuştu. Bu bazen kendimden nefret etmemi sağlıyordu. Gece gözlerimi kapatınca onun benim yüzümden canının yandığı gerçeği aklıma geliyor bazen sessizce ağlayıp huzursuz bir uykuya dalıyordum.

Huzurlu uyuduğum anlar ise Jungkook'un yanımda kaldığı ya da benim onun yanında kaldığım gecelerdi. Her zaman uyumadan önce süt içiyordu. Bir keresinde dudağında kalan süt izini öperek sildiğim için bunu alışkanlık haline getirmiş , her gece bilerek dudaklarını kirletmeye başlamıştı.