Explosion //Taekook// ✓

11

Keyifli okumalar...

...

Kth-

Dün Bogum'dan duyduklarım beni epeyce düşündürmüştü. Öyle ki gece gözümü bile kırpmamıştım. Şimdi ise ders boştu, testlerime odaklanmam gerekiyordu ama asla yapamıyordum. Üçüncü ders olmasına rağmen Jungkook'u görmemiştim. Ona anlatmak istiyordum bunları ama eğer patlatan kişi benim düşmanımsa gerçekten ona acı çektirdiğim için kendimi çok suçlu hissederdim.

Kapı tıklatma sesi ile düşüncelerim bölünmüştü. İçeri giren bedeni görünce kafamı koyduğum sıradan kaldırdım.

İçeri Jungkook girmişti ve bana bakmamıştı bile. Dün aramızın artık iyi olduğunu düşünmüştüm ama yanılmış mıydım?

Öğretmen masasına doğru yaklaştıkça sebebini anlamıştım. Gözünün altında morluk vardı. Dövülmüştü. Sabahtan beri ortada olmamasının sebebi bu muydu şimdi? Sinirlerime hakim olamıyordum tam ayaklanacaktım ki Minho'nun sesi kulağıma geldi.

"Vaaaay ezik yeni makyajın yakışmış." Jungkook aldırmadan "Önümüzdeki yazarlık yarışmasında görevli öğrencilerin ismini alabilir miyim?" diye bıkkın bir şekilde söylendi. "Şşşş beni duymuyor musun? Sevdin mi yeni rengini. Mor sana yakışmış." O sırada Jungkook bana bakmıştı. Ne yapıyorum ben? Sesimi çıkarmam gerekmez miydi?

Korkağın tekiydim işte yapamıyordum, korkuyordum. "Jungkook biliyor musun?" diye devam etti mide bulandırıcı o ses. "İlk gün, bu okula ilk geldiğin gün gerizekalı olduğunu anlamıştım aslında." sınıftan bir kahkaha koptu ve bu onun son damlasıydı.

"Minho benimle uğraşmayı neden bu kadar seviyorsun biliyor musun? Biraz yükselmek istiyorsun. Şu an kimse seni sevdiği için değil korktuğu için arkadaş. Anlarsın ya götlerini korumak için senin götünü yalıyolar. Bu kadar salak olmadığım için üzgünüm. O yüzden benimle istediğin kadar uğraşabilirsin. Senin her bana dokunduğunda biraz daha insan olman ve yükselmeni isterim. Senin aksine gayet yardımsever biriyim ben merak etme."

Jungkook'dan böyle bir atak beklemiyordum cidden. Kimse beklemiyor olmalıydı ki arkamdan Jimin bana "şu an aşırı sexi bu arada" demişti ağzını açarak. Ben ise hala sesimi çıkaramadığım için kızıyordum kendime. Kafamı çevirip Minho'ya baktım. Oldukça sinirli gözüküyordu. Herkesin içinde rezil olmuştu . Yavaşca Jungkook'a yaklaşıp "Senin olmayan anneni sikerim." diye bağırmıştı. O ana kadar sakin bir şekilde kalsada Jungkook dayanamamış ve Minho'ya kafa atmıştı. Ayaklandım hemen. Tam Jungkook'a yardım etmeye onu sakinleştirmeye gidecektim ki sınıfımdan olan Dahyun hemen onun yanına koşmuş "Jungkook iyi misin bir yerine bir şey oldu mu?" diye onu sakinleştirmeye çalıştı.

Jungkook baya sinirlenmiş olmalıydı ki hala havaya sağa sola yumruklar savuruyor, onunla ilgilenen kızı görmüyordu bile. İçeri nöbetçi öğretmenin girmesi ile herkes kenara çekilmiş ve sakinleşmişti. İyi bir azar yedikten sonra herkes olduğu yerde kalmıştı. Nöbetçi öğretmen çıkınca Minho "bu iş burada bitmedi seni doğduğun güne pişman edeceğim." demişti. Ben hala hiçbir şey yapmıyordum.

Jungkook sinirle sınıftan çıkınca Dahyun arkasını dönmüş ve konuşmaya başlamıştı.
"Ne istiyorsunuz bu çocuktan? Gerçekten ne istiyorsunuz? Hepiniz şu gerizekalıdan korkunuza çocuğa ezik muamelesi yapıyorsunuz." Minho etrafa göz gezdirdi. Kimse inkar etmemişti çünkü. "Daha bu sabah Mina bana ondan hoşlandığını ama başına geleceklerden korktuğunu söyledi. Hepiniz çocuğu ınstagramdan takip ediyorsunuz. Hepiniz onu çok beğeniyorsunuz ama korkuyorsunuz. Şu aptal yüzünden. Bir kere bile sesini çıkarmadı kimse. Ama artık ben bile bıktım. Bir de onu düşünür müsünüz? Ciddiyim artık ona birinin zarar verdiğini görürsem" duraksadı "eğer görürsem işin içine soyadımı katarım ve bu okuldan gitmeniz için her şeyi yaparım. Biliyorsunuz pek zor olmaz." dedi ve sınıftan çıktı.