ALTINCI DERS

1 0 0
                                    

ALTINCI DERS
DİYALEKTİĞİN DÖRDÜNCÜ ÇİZGİSİ
KARŞITLARIN SAVAŞIMI (II)

I.         Çelişkinin evrenselliği.

a)      Doğada.

b)     Toplumda.

II.       Uzlaşmaz karşıtlık veçelişki.

III.     Karşıtların savaşımı, düşüncenin devindiricisi.

I. ÇELİŞKİNİN EVRENSELLİĞİ

Her değişikliğin devindiricisi, çelişki, evrenseldir."Çelişki"den sözedildiği zaman, idealist filozoflar, yalnızca, "fikirlerinsavaşımı"nı anlarlar. Onlara göre, ancak birbirlerine karşı olan fikirlerarasında­ki çelişki kavranabilir. Bir de sözcüğün günlük kullanılış anlamıkalıyor ("tersini, karşıtını söylemek gibi"). Ama fikirler arasındaki çelişki,çelişkinin bir biçimi olmaktan başka bir şey değildir: çelişki, dünyanın heryanında bulunan nesnel bir gerçek olduğu içindir ki "özne"nin içinde debulunur, (dünyanın bir parçası olan) insanda da bu böyledir.

Her süreç (doğal ya da toplumsal) çelişkiyle açıklanır. Vebu çelişki, süreç devam ettiği sürece vardır: ve hatta açıkça belli olmadığızamanda da vardır. Bir önceki derste bunun [sayfa 117] ör­neğini su deneyinde(s. 90) gördük. Toplumlar planında, Mao Çe- tung, Sovyet filozofları tarafındaneleştirilen bazı teorisyenlerin yanılgısını açıklıyor. Bu teorisyenler "FransızDevrimini tahlil eder­ken, devrimden önce, işçilerin, köylülerin veburjuvazinin oluşturduğu birlikte, çelişkiler olmayıp, yalnız farklar olduğuid- diasındaydılar. Bunlar anti-marksist görüşlerdir."[1]

Onlar unutuyorlar ki, "her ayrılıkta zaten bir çelişkiyatmakta­dır ve ayrılık bir çelişkidir. Daha burjuvazi ve proletarya ortaya çı­karçıkmaz, emek ile sermaye arasında bir çelişki doğmuştu; yalnız bu çelişki,derinleşmemişti, işte o kadar."

Eğer gerçekte, daha sürecin başlangıcında çelişkivarol- masaydı, o zaman süreci bir dış kuvvetin gizemli müdahalesi ileaçıklamak gerekecekti: oysa bundan önceki derste (3-a) her ne kadar süreç içingerekli iseler de, dış koşulların, iç çelişkilerin yer­ini tutamayacaklarınıgördük. İç çelişkiler, az gelişmiş de olsalar, çok gelişmiş de olsalar,sürekli, kalıcıdırlar. Zaten bunun içindir ki, doğal ya da toplumsal birsüreci, ancak o sürecin çelişkisi ya da çelişkileri yeteri kadar gelişmiş iseinceleyebiliriz. Bu yüzden, kapi­talizmi 1820'de bilimsel olarak incelemekolanaklı değildi, çünkü onun özü henüz gelişmemişti; onun ancak bazı kısmigörünüşleri, bazı yanlan yakalanabilirdi, işte Marx'tan önce gelenlerinyaptıkları da budur. Aynı şekilde eğer yeterince büyümemişse, bir bitki bilim­selolarak incelenemez. Ancak yeni başlamış durumda olan bir süreç hakkında sahipolunan bilgiyi gününden önce genelleştirmek, bu sürecin önemli yönlerini ihmaletmek demek olacağına göre, bu, metafizik bir tutumdur.

Bir kere, karşıtların savaşımınınevrensel niteliğini (her za­man ve her yerde) kesin olarak saptadıktan sonra,birkaç somut örnek görelim: [sayfallS]

a) Doğada

Bundan önceki dersimizde su örneğini verdik: suyun sıvıdurumundan gaz durumuna, sıvı durumundan katı durumuna ni­tel dönüşümünüaçıklayan, karşıtların savaşımıdır. Gerçekte, bütün doğal süreçler karşıtlarınsavaşımını içerirler. Daha, hareketin en basit biçimi olan (üçüncü dersin 3.bölümüne bakınız) bir yerden bir yere geçiş, yer değiştirme, çelişki ileaçıklanır. Gitmekte olan bir aracı (ya da yürüyen bir insanı) ele alalım. Araç,bulunduğu duruma karşı durmadan "savaşım" vermesi koşuluyla, ancak A'dan B'ye,sonra B'den C'ye vb., geçebilir. Bu savaşım dursa, yürüyüş de durur.Mantıkçılar, B'yi doğrulamak için A'yı yadsımak gerekir; C'yi doğrulamakiçin B'yi yadsımak gerekir diyeceklerdir. B, A'ya karşı savaşımdan çıkar; C,B'ye karşı savaşımdan çıkar... ve böyle- ce gider.

Felsefenin Temel İlkeleri - Georges PolitzerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin