Üniversiteyi İstanbulda kazanan Berfin için hayatı birden değişir. Abisinin evine yerleşen aşiret kızı abisinin en yakın arkadaşına aşık olarak hayatının dönüm noktasını yaşar. Ama Berfin sevdiği çocuğun piskopat bir mafya olduğunu bilmez...
Bu aşkı...
Artık hayatım böyle olacak galiba. Buna alışmam lazım. Acaba annem gile anlatsam mı? Hayır olmaz. Abimi ispiyonluyamam. Çünkü o benim abim ne olursa olsun benim abim. Saat 23.45'idi evet çok geç olmuştu. Ve benim gözlerim kapanmak istiyordu. Ama inatla kapatmıyordum. Yiğit tam karşımda oturuyordu. Sanki korkuyordu. Birden kimsenin aklına gelmiyecek bir soru sordum Yiğit'e "Abimin mesleği ne?" Yiğit. "Avukat hemde en iyi avukatlardan biri. Sen bilmiyormusun." "Aslında biliyorum, ama hiç bir avukat bu kadar geç gelmez evine benim bildiğim." Sustuk uzun zaman birbirimizin gözlerine baktık sadece. Sonra ayağa kalktım. Uykum beni yenmişti. Ayağa kalktım. Yiğit uykumun geldiğini görünce ayağa kalktı. "Ben artık gideyim çok geç oldu sizde yol yorgunusunuz." Hiç birşey demedim. Sadece olumlu anlamda kafamı salladım. "Berfin ben Yiğit'i geçiririm sen odana git." "Tamam,iyi akşamlar Yiğit." "İyi akşamlar sanada." Sonra ben yukarı çıktım. Güzel bir duş aldım. Kendimi yatağımın içine attım. Ve uykumun kollarına sarıldım. ... Kapının açıldığını hissettim. Sanki biri başımda bekliyordu. Gözlerimi hafiften araladım. Bu kişi abimdi sonunda gelmişti. Yanındaki küçük masada olan telefonuma baktım. Saat 03.00 'idi. "Abi ne zaman geldin." "15 dakika oldu. Yiğit geldimi buraya?" "Evet geldi bize yemek almıştı. Onları verdi ve sonrada gitti." "Anladım neyse sen uyu güzelim." Benim konuşmama izin bile vermedi. Arkasını dönüp gitti. ... Sabah uyandığımda Hazal yanımda yoktu. Saat 08.50'idi, lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım. Sonrada üstümü değiştirip aşağıya indim. Hazal aşağıda kahvaltı hazırlıyordu. Ben abimi arıyordum. "Hazal abim nerde." "Daha uyanmadı galiba." Kafamı sallayarak yukarı çıktım. Abimin odasının önüne geldim. Tam kapıyı çalıcakken kapı açıldı. "Günaydın." "Günaydın güzelim." "Bende seni uyadıracaktım. Kahvaltı hazırlanıyorda." "Anladım. Hadi aşağıya inelim." Kafamı olumlu bir şekilde salladım. Ve aşağıya indim. Karnım çok acıkmıştı. Dün hiç birşey yetmemiştim. O yüzden çok açtım. Kahvaltı hazırdı Hazal'a yardım edip masayı kurdum. Sonra birlikte kahvaltı ettik. "Abi biz bugün Hazal'la anneannem gile gideceğiz." Abim bir bana bir Hazal'a baktı. "Gidebilirsiniz tabiki." "Birazdan çıkarız okula başlamadan gidip ziyaret etmek istiyorum." "Tamam ben sizi bırakırım." "Tamam olur." Kahvaltı ettikten sonra Hazal'la yukarı çıktık. Ben çok güzel bir elbise giydim. Hazal'la birlikte almıştık ben mavisini oda krem rengini almıştı. Bu gün onu giyecektim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Altınada beyaz bir spor ayakkabı giydim. Saçımıda açık bıraktım. Hafiften bide markayaj yaptım ve ben hazırdım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hazal'da hazırlanınca aşağıya indik. Abim bizi anneannem gile bıraktı ve kendisi gitti. Bahçeden içeriye adım atar atmaz onu gördüm. Dedemle oturup birşeyler konuşuyordu. Onun burda ne işi vardı...
