CENNETEN TUZAK

43 3 0
                                    

Banane ya bu mal buraya kaç kız getirmişse. Ona aşık falan değilim. Onu sevmiyorum bundan emindim.
Yada emin gibi bir şeydim.
Yiğit biz indikten sonra kısa bir telefon konuşması yaptı. Sonra arabadan aşağıya indi. Çok güzel giyinmişti içine beyaz bir tişort. Bir ceket birde pantalon. Çok güzel bir parfümü vardı.

Kokusu insanı baştan çıkarmaya yeterdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kokusu insanı baştan çıkarmaya yeterdi. Gözleri öyle güzeldiki ama bana eskisi gibi bakmıyordu. Yani samimi bakmıyordu...

Göz göze geldik. Gözlerimi ondan kaçırdım. Çünkü birşey var Benim bilmediğim birşey. Güzel bir sahildeydik. Ama deniz mas maviydi.
Aynı Yiğitin gözleri gibi.
Yiğit onu gizliden süzdüğümü görünce güldü. Pardon pardon gülmedi. Mal mal sırıttı. Sert bir şekilde arabasının kapısını kapattı. Sanki birşeye sinirlenmişti. Arabası da onun kadar müthişti. BMW i8 hayalimdeki araba. Ama o beni rahatsız eden bakışlar atıyordu. O yanıma geldikçe ben ondan kaçıyordum. Ama o gelmeye devam ediyordu.
"Of!! Bir gidermisin?"
"Hayır."
Benden ne istiyordu bu mal. Ben gittikçe o geliyordu. Bu yer bana tuzak olmuş gibiydi.
"Cennetten Tuzak"
"Efendim."
Saçma bir gülümseme aldı yüzü.
"Buranın adı."
"Belli oluyor."
"Efendim. Birşey mi dedin?
Bunu söylerken kaşları kalkıktı ve saçma bir ifadeyle bakıyordu.
"Yok birşey demedim."
"İyi"
"Niye bu kadar saçma ismi var?"
"Ben koydum. Öyle güzel olduğuna bakıp da hep sürüceğini zannetmemek için. Çünkü her güzel şeyin bir sonu vardır. Bu isim buraya bağlamama izin vermiyor."
Boğazım düğümlendi. Hiç birşey söyleyemedim. Sanki bana yönelik söylenen birşeydi. Çünkü bunları söylerken nefretle gözlerime bakıyordu. Bende aynı şekilde ona bakıyordum.
Hazal bu aramızdaki gerginliği görünce kolumu çekiştirdi ve beni kenara çekti. Bu ise Yiğit Beyi hiç rahatsız etmemişti. Ona iğrenç davranıyordum ve bunu ciddiye almıyordu. Dahada çok sinirlendim. Gözüm Yiğit'teydi ama kulağım Hazal'daydı.Yiğit'e bakıyor ama Hazalla konuşuyordum.
Yiğit bankın üstüne oturmuş bacaklarını açmış kollarını banka yasladı.
"Hey kızım burdamısın?"
"Ne oldu Hazal niye zorla çekiştirdin ve beni buraya getirdin.
"Kızım az daha Yiğit'i öldürücen zannettim."
"Niye."
"O nasıl bakışlar. Nasıl cevaplar. Sözde aşıksın."
Ayağımı yere vurarak.
"Hayır ben ona aşık falan değilim."
"Ne! Neden? düne kadar aşıktın."
Hazal'a cevap vermeden Yiğit'in yanına gittim.
"Yiğit bizi eve götür."
"Af buyur. Önce insan gibi söyle."
"Yiğit bence beni sinirlendirmeden götür.
"Öylemi götürmüyorum."
"Yiğit biz eve nasıl dönücez peki."
"Orası beni ilgilendirmez. Ne yapıyorsanız yapın."
"Öylemi"
"Öyle"
"Ben bir abimi arıyayım."
"Ara."
"Yiğit benle Hazal'ı zorla bir yere getirdi. Ve gitti. Bu abimi delirtmek için yeterli olucaktır."
"Yapamazsın."
"Öylemi Yiğit Abicim. Dur bi deniyelim yapıyormuyum yapmıyor muyum görelim."
Telefon uzun süre çalar ama abim bakmaz. Yiğit buna çok sevinmiş gibi sırıtmaya başladı. Aradan 30 sn. Sonra abim aradı. Yiğitin yüzü değişti. Bir an donakaldı. Telefonu açıp hoporlere verdim.
"Abicim sana önemli birşey söyliyeceğim."
Yiğit bir an Hazal'a yaparmı der gibi baktı. Hazal'da başını salladı.
"Yiğit abi..."
Bir an duraksadım. Yiğit derin bir nefes aldı ve gönülsüzce başını salladı.
"Alo Berfin."
"Burdayım abicim bizi eve Yiğit abi bırakıcak. Haberin olsun diye aradım."
"Yiğit..."
Biraz düşündükten sonra "Tamam." dedi. Ve "Hoşçakal"diyerek. Telefonu kapattım. Yiğit şok olmuş gibi bana bakıyordu.
"Sen... Sen manyaksın."
"Yiğit Abicim abime söylemedim. Ama beni tanımıyorsun lütfen bidahaki sefere beni tanıyarak cevap ver."
Arabaya bindim. Hemen arkamdan Hazal geldi. Yiğit orda donakalmış bana bakıyordu. Camı açıp.
"Yiğit abi gelmiyor musun?"
Yiğit bir an afalladı. Sonra kafasını kaşıyarak arabaya bindi. Çok kızarmıştı. Galiba benden beklemiyordu bu lafları.
Arabayı çalıştırdı ve bizi eve bıraktı...

Sevdiğim Çocuk Bir MafyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin