İSTANBUL

59 6 1
                                    

Kızlar benim acilen gitmem lazım. Beni beklemeyin ben geç gelirim.
Bunu söylerken çok telaşlıydı.
-Ne oluyor abicim kötü bir şey yok demi.
Bunu dediğimde sesim titremişti. Abim bir bana bir hazala baktı.
-Önemli birşey yok korkmayın.
Benim anlıma küçük bir buse kondurdu.
-Merak etme geri gelicem.
Bir an hazala kaydı gözüm. Gerçekten oda çok korkmuştu. Abim hazala uzun uzun bakıp ceketini aldı ve gitti.
Sanırım buna alışmam lazım. Artık istanbulda abimin yanındaysam buna alışmam lazım.
Hazalın gözleri dolmuştu.
O üzülmesin diye hemen konuyu değiştirdim. Sanki hiç endişelenmiyormuşum gibi etrafa bakındım.
-Eeee bebekim ben çok acıktım. Birşeyler yapalım mı?
-Yapalım bende acıktım.
-Hadi o zaman mutfağa gidelim.
-Tamam güzel bir spagettiye ne dersin?
-Olur.
Hazal gerçekten çok korkmuşa benziyordu. Ama bana çaktırmıyordu.
-Gördünmü bizimkiler bizi hiç aramadı.
-Aaa ama haklarını yiğiyorsun. Sen bilmiyorsun tabi ben sana söylüyecektim de işte dünyalı olmayan biri evimize geldi ve benim devreler karıştı. Annen seni aramış ulaşamamış. Anneme söyleyince annem de bizi merak etmiş işte sonrada beni aradı.
Bende sana söylüyecektim ama unutmuşum canım kusura bakma.
Bu arada telefonun nerde.
-Yukarda unuttum. Sesizde kalmış kesin neyse ben annemi yarın ararım artık.
-Tamam sen nasıl istersen.
-Sen şu çocuğu anlatsana. İsmi neydi yiğit evet evet yiğit. Evden giderken birşey dedi mi?
-İnanamıycaksın adam bana görüşürüz dedi. Bende görüşürüz dedim. Sonra bana bakıp daha çok görüşücez. Diyerek sırıttı ve gitti.
-Ne oha inanmıyorum adam zaten gözünü senden alamıyordu. Sende adamın içine düşüyordun adeta.
-Peki sana ne demeli "Abartma Yağız" ne hazal.
-Ya bugün ne değişik bir gündü demi.
-Aynen. Hazal sana birşey diyeceğim ama bu diyeceğim şeyin aslı olmaya da bilir.
-Söyle.
-Hazal sanki abim senden hoşlanıyor.
-Ne!!
Attığı çığlık okadar yüksektiki tüm şehrin camları kırılmıştı kesin.
-Hazal sakin, ama dediğim gibi aslı olmaya da bilir.
-Nerden anladın?
-Bilmem bakışlarından. Bide sen yiğite "Yağız abimle aynı yaştamısınız?" diyince yüzü düştü. Birazda ordan anladım.
-Ben hiç birşey anlamıyorum. Sanki kafam durmuş.
-Âşktan oluyor bunlar canım. Ama sende artık söyle abime itiraf et onu sevdiğini. Bence herşey daha değişik olucak eğer söylersen.
-Ya karşılığı yoksa duygularımın. Bide yağız benden uzaklaşırsa, ben yaşıyamam işte o zaman.
-Of bilmiyorum ki ne diyeyim?
Ama çok üzülüyorsun böylede ben buna dayanamam.
- Berfin ağlatıcan şimdi beni.
Bu konuşmamızın arasına kapının
sesi girdi.
-Ben açarım hazal.
-Tamam canım.
Sanırım abimdi ama geç gelirim demişti.
Kapıyı açtığımda yiğit karşımdaydı.
-Abim iyimi?
Tek dediğim şey buydu.
Benim korktuğumu gören yiğit.
-Sakin ol abin iyi benide o gönderdi zaten.
Elindeki poşetlere kaydı gözüm.
-Bunları aldım. Abin hep dışarıdan yemek söylerdi o yüzden dolabında pek birşey yoktur. Bende acıkmış olabileceğinizi düşündüm bunları aldım.
ve bana uzattı poşetleri.
-Teşekkürler.
Poşetleri elinden aldım.
-İçeri gelmek istermisin.
-Bu saatte rahatsızlık vermiyeyim.
-Yok ne rahatsızlığı.
-Teşekkürler.
-Rica ederim.
- Berfin kim geldi. A yiğit hoş geldin.
-Hoş buldum.
-Elindekiler ne berfin.
-Yiğit almış. Hazır yemek.
-Ne zahmet ettin.
- Yağız rica etti. Bende kardeşimi asla kırmam.
-Birşey konuşabilirmiyiz?
-Tabi.
Hazal elimdeki poşetleri aldı ve bizi yalnız bıraktı.
-Abim nerde yiğit.
-İşi varmış.
Bunu söylerken ensesini  kaşıyordu. Kesinlikle yalan söylüyordu.
-Yiğit bir işi olduğunu bende biliyorum. Peki o iş ne?
Gözlerimin içine bakıyordu.
-Ben bilmiyorum.
-Senin bildiğini biliyorum. Ama abime birşey olursa seni gerçekten affetmem.
Bir an sustu. Bende hiç birşey demeden arkamı dönüp içeri gittim. Hemen arkamdan o geldi. Yüzü bem beyaz olmuştu. Onun hakında hiç birşey bilmiyorum ama onun bir manyak olduğunu düşünüyorum. Niye derseniz. Eve ilk geldiğinde birşeyler konuşuyordu abimle ve bizi görünce hemen sustu. Sanki bu akşam olacakları konuşuyorlardı. Hazala yardım edip sofrayı kurdum. Ama canım hiç birşey istemiyordu. Bunu gören hazal
-Canım birşeyler yesene.
-Yok canım birşey istemiyor.
diyip tebessüm etmeye çalıştım.
Ama aklım abimdeydi.
Sanırım buna alışmam lazım...

Sevdiğim Çocuk Bir MafyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin