POYRAZ

30 4 0
                                    

Yiğit bizi bıraktı. Abim arabadan indi. Hastaneye doğru hareket etti. Ama ben durdum. Kafamı kaldırıp hastaneye baktım. Gözlerim dolmuştu. Bir an başım yine dönmeye başladı. Yiğit beni tuttu.
"Berfin ne oldu? İyimisin?"
Sesi korkmuş gibi çıkıyordu.
"İyiyim. Sadece hafiften başımdöndü."
Gözleri eminmisin der gibi baktı. Benimle ilgilenmesi hoşuma gitmişti. Hafiften tebessüm ettim ve kafamı eminim dercesine salladım. Ama hala onun kollarındaydım. Birbirimize bakıyorduk. Sonra benim aklım başıma geldi. Yiğit'in o süper kollarından ayrıldım...
Arabadan çantamı alarak hastaneye girdim. Hazal'dan sonra böyle oldum.  Korkunca bayılıyordum. Ama öyle bir korku değildi benimkisi.
Kaybetme korkusuydu...
Kapıda amcam gile rastladım. Amcamı çok severim. Onu görür görmez boynuna sarıldım. Oda bana sarıldı. Ama o kadar kötüydü ki ayakta bile duracak gücü yoktu. Yengem onun koluna girmişti. Acamdan ayrılınca aynı şekilde yengeme sarıldım. Yengemle çok iyi aramız o benim hem arkadaşım hemde yengemdi. Ona güvenim sonsuzdu. Annem gibi sıcak davranırdı bana. Ailedeki herkez çok kötü durumdaydı. Kimse kendinde değildi. Acaba dedem ölürse nasıl oluruz tahmin bile edemiyordum. Onlarla konuşurken arkadan birinin geldiğini gördüm. Dahada yaklaştı ve yanımdaydı. Of sen nerden çıktın. Karşımda manyağın biri duruyordu. Göz göze geldik ben hemen gözlerimi çektim. Ama o bakmaya devam ediyordu. Bu adam benim başımın belasıydı. Ona hiç bakmamaya çalışıyordum. Ama ismimi söylemesiyle ona döndü.
"Berfin, selam bile vermiycekmisin?"
"Selam Poyraz Abi ."
Poyraz abiyi  basa basa söylediğim için amcamla yengem bana bakıyorlardı. Sinir küpüne dönmüştüm. Ama bu Poyraz'ın hoşuna gidiyordu. Poyraz Hazal'ın abisi 22 yaşında ve benim başımın belası. Ondan nefret ediyorum. Abinle yaşıt sayılırlar. Ama abim pek Poyraz'ı sevmez. Çok eskiden beri bana aşık. Ne yaptıysam peşimdeydi. Bir türlü kurtulamıyordum. En sonunda bunu abime söyledim. Delirdi Poyraz'ın üstüne yürüdü. Çok kötü kavga ettiler. O günden sonra birdaha görmemiştim. Tam 1 sene olmuştu onu görmeyeli. Bir sene önce beni onunla evlenmem için ikna etmeye çalışıyordu. Ama ben kabul etmedim. Sonra işte olanları abime anlatmıştım ve abim sayesinde kurtuldum. Şimdi yine karşımda. Ben bu manyakla ne yapacağım?
...
Yiğit sanırım bir problem olduğunu anlamıştı. Biz konuşurken yanımıza geldi. Amcam benden açıklama istermiş gibi baktı.
"Amca Yiğit abimin arkadaşı sizi eve o götürücek."
Amcam Yiğit'e dönerek, selam verdi. Amcam gil arabaya bindi. Yiğit isteksizce arabayı sürdü ve gitti.
Ama Poyraz yanımda kaldı.
"Selam güzellik. Özledinmi beni?"
"Bu dünyada özlemeyeceğim tek insan sensin."
"Ama ben seni özledim. Kolay kolay gitmem de artık. Merak etme bol bol hasret gideririz."
"Ah işte bende bundan korkuyordum."
"Sinirlenince bile çok güzelsin."
Dediklerine aldırış bile etmeden yukarı çıktım. Poyraz' da benim peşimden geldi. Yukarı çıktığımda abim isteksizce ayağa kalktı. Poyraz'ı görünce yüz ifadesi degişti. Ama mal Poyraz bunu pek umursamıyordu.  
Hazal'da korkmuşa benziyordu. Beti benzi attı. Ona yaklaştım ve kolunu tuttum. Biraz salladıktan sonra bana baktı.
"Hazal iyimisin."
Sadece kafasını sallamakla yetindi.
"Niye herkez bana bakıyor?"
Abim bir adım öne attı. Hazal abimin kolunu tuttu. Abim arkasını döndü. Hazal'ın o mağsum bakışı gören abim biran durdu. Sonra Poyraz'a dönerek.
"Seninle uğraşmaya değmez. Berfin'den uzak dur."
"Bu asla olmaz. Yağız Vergini seviyorum. Ona asla zarar vermem."
"Kapa lan çeneni."
"Ben yine aşkımı itiraf edebiliyorum. Peki sen..."
Ne saçmalıyordu bu mal. Hazal bana bakıyordu. Arkadan gelen Yiğit'i görünce kafamı çevirdim. Onunla göz göze geldik. Biraz endişeli bir şekilde abime bakıyordu.
"Ne oluyor?"
"Seni ilgilendirmeyen şeylere burnunu sokma."
Yiğit'in gözleri lacivert olmuştu. Maviş  gözlerine karanlık düşmüştü. Acilen buna dur demem lazımdı. Yoksa hastanede kavga ederlerdi.
"Poyraz kapa çeneni. Nerde olduğuna dikkat et. Hastanedeyiz buraya dedem için geldik. Unutma!..."
Poyraz'ın dudağı kıvrıldı. Yüzünde saçma bir gülümseme vardı.
"Tamam canım."
Canım demesi hoşuma gitmedi. Ama ses çıkarmadım. Alışmıştım çünkü Poyraz utanmaz bir maldı. Ne desem boştu. Ama canım demesi Yiğit'inde hoşuna gitmemişti. Avını bekleyen kurt gibi başında bekliyordu. Herkez birden sustu. Hazal ayağa kalktı. Abim de ayağa kalktı. Gözlerinin içine baktı. Hazal'ın kolunu tutup kendime çektim.
"Biz biraz yürüycez."
"Seninle gelmemi istermisin canım."
Bir bana canım demeyi kes. İki biz tek başımıza yürüyeceğiz."
Yiğit'in hoşuna gitmişti. Bir şeytan gibi gülüyordu. Bu gülümseme Poyraz'ı delirtti. Arkasını döndü ve Yiğit'e bir yumruk attı. Yiğit'in dudağı patladı. Yiğit baş parmağıyla kanı sildi ve aynı şekilde Poyraz'a vurdu. Ben ise şaşkınlıkla onların kavgasını izliyordum. Abim araya girmeye çalıştı. Ama ikiside bir türlü vaz geçmiyordu. Tüm hastane koridoru benim sesimle yankılanıyordu.
"YETRRRRR!!!!"
Birden ikiside gözümün içine bakıyordu.
"Ne yapıyorsunuz siz burası hastane horozların dövüş alanı değil."
Sesim de uyarı vardı. Sonunda ikiside sakinleşmişti. Ve hepimiz boş bir şekilde birbirimize bakıyorduk. Boş ve sessiz...
Doktorun sesiyle bu sessizlik bozuldu.
"Poyraz Beyin ailesimisiniz?"
Abim titreyen bir sesle,
"Ev-ve-t."

Sevdiğim Çocuk Bir MafyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin