BERFİN

102 8 3
                                    

Sabahın ilk ışıklarıyla güne başladım.Gözümü hafiften araladım ama yatağımdan kalkmak istemedim.Fakat gün büyük gün ,üniversite sınav sonuçlarının açıklanacaktı. Hemen heyecanla yatağımdan fırladım. Lavaboya gidip elimi yüzümü soğuk suyla yıkadım. Üzerime su yeşili kazağımı,altımada dar,gri bir pantolon giydim ve derin bir nefes aldım.
Elim ayağım titrerken sınav sonuçlarına baktım. Yaşasın!

"İstanbul Marmara Üniversitesi Hukuk Ve Adalet" bölümünü kazanmıştım.

Hemen heyecanla aşağıya indim. Bu haberi herkeze vermek için.Haberi verince dedemin karşı çıkmasıyla donakaldım tabi.

"Sen bir aşiret kızısın okul falan okuyamazsın!"

"Ama de-"
Sözümü keserek sinirini çıkarmaya devam etti.
"Hayır diyorum. İşte o kadar.Sende abin gibi sözümüzü mi çiğneyeceksin,evin burası kızım unut orayı."

Ve hiç kimseden ses çıkmadı. Herkes dedem ne derse onu yapar bizim evde. Önce babama baktım dolan gözlerimle.Babam üzgün bir şekilde kafasını salladı.
Son ümidim annem kalmıştı. Tabi o babamdan farksız bir şekilde davranınca ayağımı yere vurarak odama yol aldım.
Sizden nefret ediyorum.
Kendimi yatağımın üstüne atıp hüngür hüngür ağlamaya başladım. Hemen arkamdan aralık olan kapıdan annem geldi içer.Bana sarıldı.
Kulağıma eğilerek:
"Bu güzel haberi abine verdin mi?"
Tabi ya abim. Ben orta okulu bitirince dedem beni liseye göndermedi. Abim bu sözüne karşı çıkarak beni okuttu.
Annemin boynuna sarılarak hemen abimi aradım.

"Alo abi"
"Abicim yoksa düşündüğüm şey için mi aradın?"
"Evet abicim çok iyi haberlerim var."
"Aferin güzelime. Peki nereyi kazandın."
"İstanbul Marmara Üniversitesi Hukuk Ve Adalet bölümünü abicim."
"Senin adına çok sevindim. Sonunda istediğin bölümü kazandın."tebessümüm yerini kırgınlığa bıraktı
"Ama bir sorun var."
"Yoksa dedem mi?"
"Evet abi nuh diyor peygamber demiyor. Benim üniversite okumamı istemiyor."
"Tamam abicim ben ilk uçakla mardine geliyorum ve seni almadan da dönmüyorum."
"Seni dört gözle bekliyorum abimm."
" Kapatmam lazım sonra konuşuruz. Tamam mı abicim?"
"Tamam abi görüşürüz."
"Görüşürüz abicim."
"Oley be işte bu kadar."

Abimin ismi Yağız ve benden 5 yaş büyük. Yani 23 yaşında o da bu sene avukatlığa atandı.

Çok iyi bir avukat. İşinide en iyi şekilde yapıyor. 6 aydır avukat ve dedem onun okumasınıda istemiyordu ama abim onu dinlemedi.İstanbul'a okumaya gitti. Sıra bende sonunda bende bu yerden kurtulup gideceğim.

"Telefonumun çalmasıyla irkildim."
Arayan diğer dedemdi. Yani annemin babası.
Bu dedem bana karşı hep daha hoş görülü oldu ve okumama destek çıktı.

"Alo dedecim."
"Canım kızım nasılsın?"
"İyiyim dedecim. Sen?"
"Bende iyiyim. Anneannenle kahvaltı ediyorduk. Sen geldin aklımıza, bu gün sınav sonuçları açıklanıyordu değil mi kızım?"
"Evet dedecim."
"Peki nereyi kazandın ?"
"İstanbul Marmara Üniversitesi Hukuk Ve Adalet bölümünü dedecim."
"Senin adına çok sevindim. Güzel kızım. İstanbul'a gelince sık sık görüşürüz artık."
"İnşallah dedecim."

Dedeme izin alamadığımı söyleyip onu da üzmek istemiyordum,inşallah abim ikna edebilirdi.

"Neyse güzel kızım anne annene veriyorum. O da seni tebrik etmek istiyor."

Anneannem ile de konuşup telefonu yanıma koyup dizlerimi karnıma çektim.

Dedem diğer dedeme göre çok iyidir.
Dedem bir mafya. Bunu söylerken çok değişik oluyorum. Ben 15 yaşında öğrenmiştim dedemin mafya olduğunu. Babam bir ağa oğlu ve annem bir mafya kızı. Babamla annem birbirlerini çok severek evlenmişler. İki dedemde çok yakın arkadaşlarmış. Anneannem ve dedem Mardin'e dedemi ziyarete gelmişler. Babam işte o zaman annemi görmüş ve aşık olmuş. Tabi annemle aradan kısa bir süre geçtikten sonra evlenmişler. Çok değişik iki ailenin çocuklarılar fakat onlara bazen imreniyorum.
...
Kapımın tıklatılmasıyla ayağa kalktım. Gelen Hazal'dan başkası değildi. Hazal benim kuzenim, aynı zamanda benim en yakın arkadaşımdı. Aynı yaştayız ve huylarımız uyuşuyor.

"Bebiş ne yapıyorsun?"
"İyi,sen"sesimin burukluğunun nedenini anlamasa da bozuntuya vermedi.
"Aldım haberlerini artık beraberiz."
"Evet..Peki senin üniversiten?"
-"İstanbul Beyazıt Üniversitesi Mimarlık" bölümünü.
-Çok sevindim.
-Bende benim adıma çok sevindim.
Hazal çok şakacıdır. Hazallar İstanbul'da oturuyorlar ama yaz tatili için mardine bizim yanımıza geldiler.İstanbul'da bir sürü tanıdığım var...

Beğendiğiyseniz oylamayı ve yorum yapmayı unutmayınn 😁

Sevdiğim Çocuk Bir MafyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin