4. Bölüm

947 87 267
                                    

Uyandığımda havaalanına varmama 15 dakika kalmıştı. Aşırı fazla uyumuşum. Aşağıya kbaktım New York'u gördüm. Sanki araya hiç 7 ay girmemiş gibiydi.

Uçak havaalanına iniş yaptı. Sing'e mesaj attım. Beni almaya geleceğini söylemişti. 20 dakikaya geliceğine havaalanı dışında bekleyebilceğimi söyledi.

Hâlâ bekliyorum bir türlü gelemedi. Arkamdan gelen birilerinin sesini duydum. Siktir ben bu şehirde nasıl böyle serbest olmaya çalışıyorum. Birisi arkamdan saçımı tutarak beni yakaladı. Siktir siktir beni koruyabilcek bir Ash yok napacağım? Yakalayan adam konuşmaya başladı.

x: Vayy New York'da şirin bir Japon kedisi bulabilceğim aklıma gelmezdi. Gel buraya kedicik benim mekanımda eğlenmeye ne dersin?

Öyle kaldım ağzımdan tek kelime çıkamadı. Beni bir yere götürüyorlar. Sıçtım ya ben. Güçsüz ellerimle de bi bok yapamıyorum offf. Ash'i son bir kez görmek istiyorum. Kaçmam gerek ama nasıl?

Değişik mağara gibi bir sığınağa geldik off ne yapacağım şimdi? Adamlar dev gibi asla kaçamam. Bana ne yapacaklar? Adam konuşmaya başladı:

x: Kedicik seni tanıyorum

Konuşmadım.

x: Sen şu Ash Lynx'in sevgilisisin dimi gözü gibi koruduğu. Hah o şimdi güçsüz ve hastahanede komada. Umarım uyanır çünkü uyandığında sana hergün acı çektirdiğimi ve hergün seninle eğlendiğimi öğrenince şok olacak acı çekecek ve ben onunla anlaşma yapacağım yazık oldu "kedicik".

Ne yapacağını şimdi tamamen anladım. Kaçmam gerek Ash'in yanında olmalıyım ne yapacağım ben şimdi? Eğer Ash uyanırsa ben hâlâ burda olursam acı çekecek ve o anlaşmayı yerine getirecek ama ne anlaşması bu off

____1 gün sonra______

O gün o adam bana zorla elledi. Çok fazla ileri gitmedi ancak yine de kendimden tiksiniyorum.

Bir anda adamla yattığım odanın kapısı çaldı. Adam şaşırdı nedense. İçeri birisi girdi. Uzun saçlı çinli kıza benzeyen biri. B-bu Yut Lung!!! Benden yine ne istiyor?

Yut Lung: Selam Okumura uzun zaman oldu ve sen Richard (adamın ismi) seninle işimiz var!

Dedi ve arkadan Yut Lung'ın bir adamı Richard'ı vurdu. OH CANIM ÇOK ÇOK İYİ OLDU. Bir dakika ne? Yut Lung ve bana yardım etmek ikisi zıt kavramlar. Ah tabi beni kendisine istiyor. Yine beni kullanıcaktır bir anlığına sevinmiştim of ya.

Yut Lung: Ee Okumura benimle gelmiyor musun? Sing de seni arıyordu.

Ben: İyide beni kullanmaycak mısın ya da bana acı çektirmeyecek misin?

Yut Lung: Aman be Eiji benim seninle ne işim var. İstediğini yap umrumda mı o kadar kurtardım insan bi teşekkür eder lan.

Ben: He evet evet teşekkür ederim. Hiç aklıma gelmezdi cidden.

Yut Lung: Rica ederim işte sen gittiğinden beri kötü taraftan aydınlığa geçtim gibi bişey artık Çin Mahallesi'ni ben yönetiyorum. Sing'e fazla ağır geldi. Hahaha zaten 15 yaşında bir bebe. Neyse Sing benim evimde bekliyor seni gel arabaya bin.

Bindim. Yut Lung'ın böyle değişmesi çok garip. Eski halinden eser yok. Neyse bu hâli %sonsuz daha iyi.

Yut Lung: Ee Eiji Japonya nasıldı?

Ben: Çok çok kötüydü aslında buraya gizlice kaçtım gibi birşey.

Yut Lung: Nasıl yani?

Ben: Off annemler Ash'i görmemi istemiyor unutmamı falan istiyor ama ben Ash'i görmeyi herşeyden çok istiyorum. Bende gizlice bilet alıp buraya geldim annemin haberi var tabi kim bilir kaç kez aramıştır beni telefonu bir açayım bildirim yağmuruna tutulur.

Yut Lung: Kötü olmuş her ne kadar seni ve Ash'i çok sevmesemde bence güzel bir ilişkiniz var.

Kızardım.

Ben: Biz sevgili değiliz.

Yut Lung: Oha yalan söyleme nasıl değilsiniz neyse değilseniz de sizi shipliyorum.

Ne diyor ya bu. Ash benim arkadaşım yani bir kez öpüştük ama biz sadece arkadaşız yani ben öyle sanıyorum. Bir süre sonra:

Yut Lung: Geldik.

Arbadan indik Yut Lung'ın evinin önünde Sing bizi karşıladı. Yuh neredeyse benim boyuma gelmiş ya. Cüceyim ben galiba.

Sing: Selam Eiji!! Nasılsın?

Ben: İyi sanırım.

Sing: Ash'i görmeye gelmene sevindim belki senin gelmen ona güç kazandırır he?

Ben:Evet umarım.

Sing: Ash'in bıçaklanırken giydiği kıyafetler şuan bende yani bakmak istersen falan hiç yıkamadım kanlar bile duruyor. Bu arada gerçekten çok çok çok üzgünüm. Lao'nun bunu yapacağı hiç aklıma gelmemişti.

Ben: E-evet kıyafetler nerede?

Sing: Beni takip et.

Onu takip ettim. Bir odaya girdik. Klasik Çinlilerin tarzında bir odaya. Bana kıyafetleri uzattı.

Bıçaklanırken giydiği kıyafetler bir tane açık kahverengi trençkot, siyah boğazlı bir kazak, her zaman giydiği lacivert kot pantalon, ve hiç görmediğim kahverengi ayakkabılardı. Kazağını kokladım kan kokuyordu birazda Ash'in kokusu vardı o kokuyu çok özledim gözümden yaş geldi.

Sing: Üzgünüm

Ben: Bende

Banana FishHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin