1

4.7K 297 308
                                    

Medya ile okumanızı tavsiye ederim. Keyifli okumalar.

Bütün karmaşanın içinde gözlerim tek bir bedeni arıyordu: uzun, gümüş renk saçları omuzlarına dökülen uzun boylu bedeni. Doğuştan gri, gümüş gibi parlak saçları onu herkesten ayırt edilebilir kılıyor.

Etrafımda binlerce insan ölümüne savaşıyor, birbirlerini öldürüyor ve diğer bir insanı öldürmeye geçiyordu. Bu cehennemden bir manzara gibi gözüken kan gölünün ortasında az önce öldürdüğüm bedenin başında durmuş varlığıyla aldığım her nefesi anlamlı kılan kişiyi arıyorum.

Kendisi güçlü bir asker. Kolay kolay öldürülemeyeceğini veya alt edilemeyeceğini biliyorum. Uzun zarif bedeninin aksine düşmanını delip geçen bakışları ve kılıç ustalığı var. O bakışları benimkilerle buluştuğunda ise sadece şefkatli bir sevgiyi barındırıyor. Düşmanlarını titreten duruşu dokunuşlarımın altında kırılıyor ve tüm kırılganlığını gösteriyor bana.

Bütün dehşetin içinde gözlerim onun gözlerini buluyor. Hissettiğim rahatlamayla içime çektiğim nefesi geri veremiyorum üstündeki kan izlerinin başkasına değil ona ait olduğunu fark edince. Binbir güçlükle bana gelmeye çalışıyor ve aldığım her nefes cehennemim oluyor, onu acı çekerken gördüğüm için.

Gözlerim onu bulduğundan beri etrafımda dönen kıyamet anlamını yitiriyor benim için, zira ona bir zarar gelmesi benim kıyametim.

Koşarak ona ulaşıyorum. Omuzlarından tutuyorum fakat dizlerinin üstüne düşmesine engel olamıyorum. Kollarımın arasında bir serçe gibi titriyor ve ellerini ellerimle birleştiriyor. Asla bırakmayacakmışcasına tutuyor fakat bunun mümkün olamayacağını biliyorum.

Dolan gözlerime sinirleniyorum onun çehresini görmemi engellediği için. Sırtına saplanan oklar yüzünden hızla kan kaybediyor ama hala bana olan aşkını sayıklıyor. Ben ise onu bırakmayacağımı sayıklıyorum.

Gözümüzden akan yaşlara rağmen yüzünde buruk bir tebessüm var. Bu tebessüm soğuk toprağın üstünde, binlerce cesedin arasında değil benim kollarım arasında son nefeslerini vereceği için; biliyorum.

"Üzülme. Sadece son kez seni görebilmeyi diledim ve bunun için minnettarım, seninle geçirebildiğim her dakika için."

Ağlayarak yüzünü avuçlarım arasında tutmaktan başka bir şey gelmiyor elimden. Her zaman en narin olan oydu ve şuan onu böyle görmek anlatamayacağım bir acı veriyor. Her saniye daha da güçsüzleşen bedenini hissetmek acı veriyor.

Etrafıma bakınıp yardım isteyebileceğim birini arıyorum fakat bu okyanusun dibinde ateş aramaktan farksız. Elimdeki tutuşu gevşemeye başladığında zar zor gözlerini açık tutmaya çalışıyor. Gözlerine bakarak söz veriyorum.

"Hyunjin seni bırakmayacağım. Söz veriyorum, seni bırakmayacağım güzelim. Artık zorlama kendini."

Yüzünün her yerine öpücüklerimi kondururken konuşuyorum. Son öpücüğüm dudaklarında ve nefeslerini hissedemiyorum. Gözleri donuklaşıp başı omzuma düşüyor ve nefesim kesiliyor. Vücudu sıcaklığını kaybederken sadece cansız bedenine sarılıyorum. Kulaklarım etrafımdaki can çekişen çığlıklara sağır, kendi çığlıklarıma dahi sağır.

Yaşama sebebimi kaybetmişken bu savaşta savaşmaya devam etmek için bir sebep arıyorum, yok. En azından benim ölümümü izleyen o olmadı, bu işgenceyi yaşayan o olmadı diye düşünerek kendimi sakinleştirmeye çalışıyorum.

Ona söz verdiğim gibi bir an bile bırakmıyorum sarıldığım bedenini. Çok sevdiğim saçlarında gezdiriyorum ellerimi. Uyumadan önce hep bunu isterdi, ben saçlarıyla oynarken uykuya dalardı. Şimdi ise sonsuz bir uykuya daldı ve yine saçlarını okşuyorum.

Gözlerim tek bir noktada takılı, yanımdan geçen bir düşman askeri durup bize bakıyor. Mahvoluşuma bakıyor. Gözlerindeki acımayı görüyorum, o da benim gözlerimdeki acıyı görüyor. Sevdiğini kaybetmek nasıl bir şey biliyor elbet.

Gözlerimi yummadan önce arkama ilerlediğini görüyorum. Gözlerimi yummamla gözlerimden akan göz yaşları son kez yanağımı ıslatıyor ve göğsümü delip geçen kılıcı hissediyorum. Hyunjin'i tutuşumu sıkılaştırmaya çalışıyorum fakat vücudumu kontrol etmek çok zor.

Uykuya dalar gibi olacak sadece. Önce onun saçlarını severek uyutmuşum, şimdi de ben uyuyacağım. Son kez fısıldıyorum.

"Seni bırakmayacağım aşkım."








Ağlayarak yazdığım bölümün sonuna geldik

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ağlayarak yazdığım bölümün sonuna geldik. BUNU YAZMAK KENDİME EZİYETTİ BOĞAZIM DÜĞÜMLENE DÜĞÜMLENE GÖZLERİMDE YAŞLARLA YAZDIM.
ANGST OLMAYACAK KORKMAYIN.

Umarım devamını beğenirsiniz. Yorum yapmayı ve vote'lamayı unutmayın. Düşüncelerinizi merak ediyorum.

Nepenthe | HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin