0.7 ❦

249 32 33
                                    

Jennie, yağmurun altında fazla ıslanmış olmalıydı. Halsiz hissediyordu. Ayakları sürekli uyușuyor, gözleri ise sürekli sulanıyordu. Resmen yatağının etrafı peçetelerle dolmuștu.

"Jennie, bugün okula gitmeyecek misin?"

Jennie yatağından doğrulmuș ve güçlükle annesine doğru bakmıştı.

"Başım çok ağrıyor, sanırım bugün gidemeyeceğim."

Parmaklarıyla başını ovalamaya başladığında, annesinde bir gariplik olduğunu sezmişti. Telașlı, ancak bir o kadar da durgun görünüyordu. Aynanın karşısında ceketini giymiş ve dış kapıyı açarak Jennie'ye dönmüştü.

"Ben birkaç dakikaya dönerim."

"Nereye gidiyorsun?"

"Önemli bir şey değil, hemen dönerim."

Ardından Jennie'nin cevap vermesini beklememiș ve dışarı çıkarak kapıyı çarpmıştı. Ve Jennie bu şekilde evde tek başına kalmıştı. Yalnız olmayı sevmiyordu. Çünkü yalnız kaldığında, mutlaka onu üzecek bir şeyler buluyordu.

Kai: Neredesin?

İyi misin?

Jennie, gelen mesajla gülümseyerek telefonunun klavyesini açmıştı. Jennie, Kai'nin ona mesaj atmasını seviyordu. Daha liseye gidiyorlardı ancak ona aşık olmuş gibi hissediyordu. Kai onun bazen arkadaşı, bazen de abisi gibi oluyordu. Aralarındaki bu yakınlığı seviyordu.

Jennie: İyiyim.

Sadece biraz başım
ağrıyor.

Kai: Söyledim ben sana.

Hastalanacaksın dedim.

Jennie: Üzgünüm xd

Kai: Neredesin?

Jennie: Evdeyim.

Seni eve atabilirim xd

Kai: Arkadaşlarımlayım...

Ama bu teklifi reddedebileceğimi
sanmıyorum.

Jennie: Ciddi mi?

Demek arkadaşlarınla
buluştun..

Kai: Evet, senin en sevdiğin
yemeği yiyoruz.

Galbi.

Jennie: Vicdansız.

Ancak Kai çok geçmeden Jennie'nin yanına gitmişti. Yanında da koca bir paket hazırlattığı galbi vardı. Jennie çalan kapıyı açtığında, Kai ile elindeki yemeği görmüştü ve bir süre afallamıștı.

"Bir an önce yemelisin. Soğuyunca tadı kötü oluyor."

Jennie, o an her şeyi boşvermiș ve Kai'nin elindeki paketi açarak yemeğin kokusunu içine çekmiști.

"Neden bu kadar çok seviyorsun ki bu yemeği?"

O an Jennie, Kai'ye aldırmamıș ve yemeye başlamıştı. Sadece ucundan tadına bakmak istemişti ancak kendisini tutamıyordu.

Mutfağa geçtiklerinde, Jennie paketteki her şeyi silip süpürmüștü. Et yemeklerini her zaman çok seven biri olmuştu.

"Beğendin mi?"

"Bu inanılmaz bir şey."

Jennie'nin gözleri, etten dolayı kirlenmiș olan ellerini bulduğunda kaşlarını çatmıştı.

"Üzerine sil."

Kai'nin verdiği cevaba göz devirmiş ve ayağa kalkarak lavaboya ilerlemişti.

"Yardım ister misin?"

Kai lavabonun kapısını açmış ve Jennie için musluğu açmıştı. Jennie ellerini sabunlarken, Kai arkasına geçmiş ve elleriyle ellerini sarmıştı. Ikisinin musluğun altındaki sabunlu elleri, adeta birbirleriyle dans ediyordu.

Hiç olmadığı kadar eğleniyorlardı.

Bir süre sonra Jennie başını kaldırmış ve Kai'ye bakmıştı. O an Kai, bu güzel ânın büyüsüne kapılmış ve Jennie'nin dudaklarına eğilerek öpmüştü.

"Ya!"

Jennie o an hissettiği utançla, avuçlarına doldurduğu suyu Kai'ye fırlatmaya başlamıştı.

Ve artık ikisi de gülüyorlardı.

Ancak bu anı, bir süre sonra Kai için güzel bir anı olmaktan çıkmıştı.

TURN BACK TIME ❦ JenKaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin