❦ 1.3

188 23 27
                                    

-Üç yıl sonra-

Jennie: Kai, neredesin?

Kai: Eve gidiyorum.

Jennie: Hmm.. Anladım.

Kai: Sen?

Jennie: Ben de evdeyim.

Dersler çok yoğun
son zamanlar.

Bu arada part time işe
başladım~

Fazla yorucu.. Ama
çalışmam gerekiyor.

Kai: Hayatını yaşa sevgilim.

Ben ikimizin yerine de çalışırım.

Benim için mutlu
olman yeterli. ♥️

Jennie: Sen ne romantiksin
böyle...

Kai: Evet, seni özlüyorum.

Şimdi eve girdim.

Jennie: Uyuyacak mısın?

Kai: Bilmem..

Sesini duymak istiyorum.

Sesin bana huzur veriyor.

Jennie bu mesaja kıkırdamıș ve Kai'ye sürpriz yapmak için elindeki pastayla asansöre binmişti. Ardından on üçüncü kata basmış ve asansör kapısının kapanmasını beklemişti. Heyecandan adeta elleri titriyordu. İçinde garip bir mutluluk vardı.

Bugün Kai'nin doğum günüydü.

Jennie, Kai için kendi elleriyle hazırladığı pastanın mumlarını yakarken, çoktan asansörden inmiş ve Kai'nin kapısının önüne doğru yürümeye başlamıştı.

Nasıl bir sürpriz yapmalıydı? Belki de pastayı yere bırakarak ilk önce pastayla karşılaşmasını sağlayabilirdi. Ya da elindeki pastayla Kai'yi güler yüzle karşılamalıydı. Karar vermekte zorlanıyordu.

Sevgili olalı yaklaşık üç yıl olmuştu. İkisi de başarıyla mezun olmuşlardı. Ancak liseden mezun olduklarında Jennie üniversiteye, Kai ise bir şirkette işe başlamıştı.

Açıkçası en büyük hayali onunla evlenmekti. Bu hayal çoğu kişiye göre fazla çocuksuydu.

Jennie, daha fazla zaman kaybetmeden Kai'nin ziline basmıştı. Ancak hala kapı açılmamıştı. Saat on ikiye gelirken, Kai'nin uyumamış olmasını diliyordu. Çünkü bugün onunla kalmak istiyordu. Belki de bu kadar heyecanlı olmasının bir diğer sebebi de buydu.

Mumlar zamanla eriyerek kenarlarından taşımaya başladığında, en sonunda kapı açılmıştı. O an kapının önünde kimse görünmüyordu.

"Kai? Evde misin?"

Elindeki pastanın mum ışığı etrafı aydınlatırken, açık pencerelerden içeri doğru esen rüzgar Jennie'yi karanlıkta bırakmıştı.

Jennie, Kai'nin odasına girdiğinde ise, ayağına takılan çamaşırlar ile duraklamıștı. Karşısındaki yatak ise dağınıktı. Hayatında ilk defa lambayı açamaya korkuyordu. Genelde karanlığı sevmezdi, ancak aklına gelen sahneyi görmeyi istemiyordu.

Elindeki pasta yere düştüğünde, yataktaki hareketliliği fark ederek yutkundu.

"Jennie..."

Ve o gün, Kai'nin doğum günü, Jennie'nin ölüm günü olmuştu. Duygularının, hayallerinin, yaşama sevincinin ölüm günüydü.

TURN BACK TIME ❦ JenKaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin