felix
jisung nasılminho
yalnız kalmak istediğini söyledi
ısrar edemedim
kafayı yiyeceğimfelix
ona zaman verminho
ya yine kendine zarar verirse?minho bunu düşününce adımlarını durdurdu. geri döndü.
minho
ısrar etmeye gidiyorum ben
içim rahat etmeyecekfelix
yanında olduğun için teşekkür ederim
başta sana güvenmemiştim
kusura bakmaminho
ben de kendime güvenmiyordum
yani önemli değilfelix
bir şey olursa yaz mutlaka
changbin'le de konuşabilirsin
jisung'la evleri çok yakın
hemen gelirminho
neden döndü
aranız mı bozuldu?felix
hayır
sonuçta onun da bir evi var
böyle yaşamaya alışkınızminho
olaylardan önce ikinizin birlikte yaşadığınızı duydum
sizin için de çok zor olmuşturfelix
öyleydi
ama atlattık
umarım jisung'la her şeye rağmen birlikte kalabilirsinizminho
yah
felix
tüm bunlardan sonra sağlam bir eğlence gerekiyor
biliyorsun değil mifelix
hıııım
önümüzdeki hafta sonu uygun olur
bu haftayı vizeler alıyorminho
siktir
doğrufelix
:)tamamen aklından çıkmıştı. sızlanarak telefonu cebine sıkıştırdığında jisung'un evine varmak üzereydi ki onun çıkmak üzere olduğunu gördü.
"jisung!"
koşturarak yanına gitti. hala sakin görünüyordu. bu onu korkutmalı mıydı?
"gittiğini düşünüyordum." gülümseyerek söyledi. minho iç çekti ve "geri döndüm." dedi. "sen nereye gidiyordun?"
bir süre bakışlarını kaçırdı jisung. sonra yanaklarını şişirdi. sorunun cevabından kaçınıyor gibiydi.
"evde canım sıkıldı. yürümek için çıkmıştım."
minho sırıttı. yalan söylüyordu fakat bunu sürdürmek adına —çünkü jisung şu an çok sevimliydi— "benim de yürüyesim gelmişti. ne tesadüf. birlikte mi yürüsek?" diye söylendi yavaşça ona yaklaşıyorken.
"hava çok soğuk. cidden benimle yürümek mi istiyorsun?"
"hava cidden çok soğuk jisung. cidden yürümek için mi çıktın?" alayla tek kaşını kaldırdı. jisung hemen savunmaya geçip "bu kadar soğuk olduğunu düşünmemiştim!" dedi.
"istediğin gerçekten yürümekse eşlik edeceğim." elini jisung'un cebindeki eline uzatıp onu kavradı. "ama bence gidip sıcak bir şeyler içebiliriz."
minho o an duraksadı çünkü jisung'a ilk defa bir yerlere gitmeyi teklif ediyordu. daha önce ya kendi evinde ya da onun evindelerdi.