Man of the roses/Jikook

Zincirler ve Adamlar

Oy ve yorum sınırı düşünüyorum güzellerim +10 oy istiyorum

Umarım geçeriz.

Sesizce ağlamak;insana yapılan en
büyük haksızlık oysa insan bağırıp haykırarak acıyı bastırıp unutmaya çalışır.
Ama yine de sesizce ağlar kimse acılarını duymasın diye.
Duyarlarsa zayıf zanederler, rahatsız olurlar,sevmezler
Bu gibi bir sürü düşünce bu gibi bir sürü yargı sürüklüyor insanı yalnızlığa, sesizce ağlamaya.

~Maria~

Jungkook uyandığında karanlık bir odada bir yatağın içindeydi, başını yastıktan kaldırmaya çalıştı ancak ağrı saplanmasıyla geri yastığa koydu, başına sert bir şekilde vurmuş olmalıydı gözlerini tekrar kapatıp açtı ağrı giderek artıyor dayanılmaz bir hâl alıyordu, yatakta yan dönerek cenin pozisyonunu alıp yorganı kafasına çekti geçmesini bekleyecekti sesizce ağlamaya başlamıştı acı bedeninde çok fazla geliyordu.

Kapının hızlıca açılmasıyla gözlerini daha sıkı yumdu kapı kırılmış olmalıydı çıtırdama sesleri geliyordu

"Yavaş amk kapı kırıldı"

"Havalı olsun dedim filmlerde hep böyle yapıyorlar"

"Film mi çekiyoruz lan gavat"

Kimdi bunlar kesinlikle ikiside aptaldı uyuyor numarası yapacaktı kesinlilkle bu iki adamı kandırabilirdi

Adamlardan biri yorganı açmış uyuyan çocuğa bakmıştı hala uyuyordu zanlınca ayıydı bu çocuk yoksa dün akşamdan bu akşama uyuması normal değildi

"Ulan Hoseok ayı mı lan bu hâla uyuyor"

"Nasıl vurduysan feleği şaşmış çocuğun"

Hoseok uyuyan çocuğun koluna bir iki kere dokunmuş ancak çocuk yine de uyanmamış uyumaya devam etmişti

"Taemin Öldü mü acaba?"

Taemin eğilip çocuğun nefes alıp almadığını kontrol etti nefes alıyordu ölmemişti

"Ölmemiş daha, böyle giderse uyumaktan can verecek"

Hoseok komidinin üstünde duran bir bardam suyu alıp yatakta yatan çocuğun yüzüne dökmüş biraz geri çekilmişti

Jungkook kafasına dökülen su ile yatakta ayağa fırlamış oturur hale gelmiş öksürüyordu

Uyuma numarası yapan insana su mu dökülürdü!

"Uyandı"

"Görüyorum"

"Hayvan mısınız be, su ile mi uyandırılır insan!"

Eliyle yüzündeki suları silmiş kendine görüş alanı açmıştı ve başı ani kalkmasıyla acıyordu

"Dürttük uyanmadın, ne yapalım dua et camdan sallamadık"

"Hayvanlar"

Taemin ne dediğini umursamadan çocuğu kolundan kapmış aşağıya sürüklüyor Hoseok ise peşlerinden iniyordu

"Bıraksana be, canımı yakıyorsun!"

"Umrumda mı sanıyorsun"

Kocaman bir salonun ortasına gelmişlerdi sağ tarafta kocaman bir kahverengi yemek masası sol tarafında ise şömineli, kırmızı mobilyaları olan bir oturma odası bulunuyordu bu alan oldukça büyük ve genişti

"Şu koltuğa otur bakalım"

İkiletmeden kırmızı koltuğa oturdu şimdilik sadece etrafı inceleyecekti gerisini neler olup bittiğini anlayınca düşünecekti.