Man of the roses/Jikook

Belayı çekmek

Acı beraberinde bazen ileri ki hayatınızda olduğuna şükür edeceğiniz olaylarda getirir, bu size acıyı hissetmenin bile gururunu yaşatır. Mutluluğunuz iki katına çıkar hiç beklemediğiniz bir insan, hiç beklemdiğiniz bir his...
Peki siz değerli okuyucular sizde bu duyguyu tattınız mı?

                                 ~Maria~

Kapının çalması ile birlikte küçüğün üstünden kalkmış kapıyı açmıştı böyle bir görüntü beklemiyordu elbette ne olmuştu bunlara?

Yoongi'nin kaşı büyük olasılıkla patlamış üstü başı dağılmış kucağında baygın bir Taehyung ile kapıda duruyordu

Yemek yemeye göndermişti onları savaşa değil!

"Çıksana lan ne bekliyorsun?"

Yoongi ortamını bulmuşcasına bütün nazikliğini kaybetmiş eski hâline dönmüştü

Jimin şaşkınlık ile birlikte kapıdan çıkmış içeri geçmelerine müsade etmişti. Jungkook az önceki şoku atlatamadan ikinci şoku yaşıyordu

Ne olmuştu bunlara!

Yoongi, Taehyung'u koltuğa bırakmış
Bırakmasıyla birlikte Taehyung uyanmıştı

"Ah başım, ne oldu?"

Başını iki eline almış ovalıyordu Yoongi ise karşı koltuğa oturmuş kaşını tutuyordu ilerden bakınca üstlerinden kamyon geçmişe benziyorlardı

"Tae iyi misin, ne oldu böyle?"

"Ah kafamı hissetmiyorum su verir misin?"

Sehpanın üzerindeki sürahiden bardağa su döküp yamulmuş arkadaşında verdi bir dikişte hepsini içmişti kim bilir içi nasıl yanıyorsa zavallının

"Yoongi anlatacak mısınız aramızda müneccim yok?"

"Kafeden içeri girdik daha girmemizle ayağı takılıp düştü"

"Senin yüzünden kolumdan öyle bir tutuyorsun ki biri gelip kaçıracakmış gibi"

"Kaçırmayacaktı sen kaçacaktın kes sesini"

Taehyung gittikçe geriliyor ve sinirleniyordu aynı şekilde Yoongi'de fakat Yoongi'nin tersi gerçekten fena oluyordu manzaradan da anlaşılıyordu

"Tamam sakin olun Tae bırak bir anlatsın hyung sende devam eder misin?"

"Kafenin sahibi ile arası bozukmuş muhtemelen, sahibi gelip Taehyung'a eskiden de beceriksiz olduğunu söyleyip durdu"

"Ah çıldıracağım yıllar sonra bile beni nasıl bulabiliryor anlamıyorum"

"İnanamıyorum Tae sidikli Hera mı?"

"Sidikli Hera mı?"

Sidikli Hera, Taehyung'un ezelden bugüne düşmanıydı. İlkokulda Taehyung'un üzerinde işemişti o gün hem rezil olmuş hemde ağlamıştı bu yüzden bir tramva olarak kalmıştı onda

Hemde okulun ilk günüydü!

"Şey o Taehyung'un sevmediği bir arkadaş ilkokulda pek hoş olmayan olayalar yaşadılar"

"Yoongi devam eder misin?"

Yoongi, gülüp gülmemek arası gidip geliyordu durum trajikomik bir hâl almıştı

"Sonra Taehyung birden çocuğun üzerinde atlayıp saçlarına yapıştı, öyle bir tutuyordu ki ikisini birbirinden koparamıyorduk"

"Bıraksaydın bir güzel benzetecektim onu sarışın yelloz sidikli"