Man of the roses/Jikook

Araba sorunsalı

+10 oy♡

Başarmak için acı çekmek
gerekir,nedeni bilinmez aslında belkide doğa kanunudur diyor insanlar..
Acı  çeken insanların kederlerini görmeden.

                                      ~Maria~

Bagajda sürekli tıkırtı sesleri geliyordu,bu arabadaki herkesi korkutuyordu

Bagajda bir ölü vardı.

"Kenara çekeceğim bakalım, 40 dakikalık yolu bile sorunsuz gidemiyoruz çıldıracağım"
Namjoon hırsla konuşmuş arabayı kenara çekmişti ortalıkta kimseler yoktu

Arabadan Namjoon, Jimin ve Yoongi inip bagajı açmışlardı
Öylece yatıyordu bir sorun yoktu

"Ses nereden geliyor peki"

"Arabadan mı geliyor acaba?" Yoongi korkuyla sormuştu artık dayanamıyordu bu kadarı fazlaydı

"Boğulacağım kapat şunu çok kötü kokuyor" Namjoon aldığı kokuya artık dayanamıyordu

Jimin bagajın kapısını kapatmış abisi ve Yoongi'ye dönmüştü

"Arabada sorun olduğunu düşünmüyorum"

"Acaba arabada öyle düşünüyor mu hyung?"

"Düşünmüyor"

Arabanın kaputundan dumanlar çıkyor göğe yükseliyordu

"Lan bir daha arabaya binenin ben-"

"Hyung bir ceset iki baygınla ne yapacağız"Yoongi şaşkınlıkla soruyordu

Nasıl her arabaya bindiklerinde bir sorun olabilirdi?

"Bir arka sokak bizim depo bildiğim gizli bir yol var oradan gideriz" Jimin bu şehrin her yolunu biliyordu her arka sokağı ezberlemişti polisten kaçmak bazen zor oluyordu

"Sikeyim yolunu da deponu da!"

Yoongi, Taehyungu kucağına almıştı Jimin ise Jungkook'u başlarını oldukça sert vurmuş olmalıydılar hâla baygın yatıyorlardı

Cesedi ise iki yanınından tutmuş Jin ve Namjoon taşıyordu

"Iyy Namjoon kokuyor"

"Bebeğim ölmüş ya hani, kokması normal değil mi!?"

"Bağırma bana!"

Jimin'in gösterdiği ara yola girmiş deponun önüme gelmiş ve donup kalmışlardı

Tek donup kalan elbette onlar değildi
Jungkook'un annesi elinde çantasıyla birlikte baygın oğulları onları taşıyan adamlar ve ceset çarşafını tutan iki adama yani baş belası takımına şaşkınlık ve korkuyla bakıyordu

Bu ne haldi!

"Ne oluyor burada!?"

"Asıl size ne oluyor siz kimsiniz?"
Yoongi artık şaşırmıyordu olağanüstü bir sakinlik ile sormuştu

"Ben taşıdığınız çocukların annesiyim ve onlar neden baygın, ne yaptınız onlara!?"

"Hanımefendi farkında mısınız bilmiyorum ama ceset taşıyoruz ve kokuyor çekilinde içeri girelim ceset taşımamızı sorun etmiyorsunuz oğullarınızın bayılmasını mı sorun ediyorsunuz?" Jin dayanamamış ve sonunda sevgilisi gibi oda patlamıştı

Bu sözler karşısında gözleri ceset çarşafına kaydı ağzınfan sadece bir şaşırma nidası çıktı ve o da oğulları gibi dünyaya bir süreliğine gözlerini kappatı