Man of the roses/Jikook

Korku

Sesizce anlatıyorum aslında herşeyi sesizce çığlıklarımı duyurmaya çalışıyorum sana. unutuğum noktalar elbette oluyor mesela en önemli unsuru unutuyorum siz bana hep sağırdınız bayım, ben size hep vurgundum siz ise bana hep sağırdınız.

                                             ~Maria~

Kafenin içinde şuanlık sadece Jimin'in ufak keyif kıkırtıları duyuluyordu,korkudan kimseden ses gelmiyordu nefes bile almıyorlardı.

''İzinsiz mal satmışsın hemde lise bebelerine''

''İstediler bende sattım paraya sıkışmıştım satmak zorunda kaldım''

masaların yanındaki sandelyelerden birini alıp tam karşılarına oturdu Jungkook ise arkada oturmuş olup biteni anlamaya çalışıyordu ne malı ne diyordu bu herif?

''Benden para isteyebilirdin ama sen benim malımı benden izinsiz bebelere satıyorsun. Hiç mi korkmuyorsun sen ulan it !''

yine ses çıkmıyordu öfkesi giderek artıyordu bu öfke ondan piskopat bir yanı uyandırıyordu bu yanı birazdan sergileyecekti.

'' Sen garson bana bir kap sıcak su bir kap soğuk su ve havlu getir 3 dakika içinde geri gelmezsen öldün''                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                             Silahı tekrar beline koydu zamanı geldiğinde kullanacaktı.

Garson aldığı komut ile tabanları yağlıyıp koşarak denilenleri yapmaya gitmişti karşısındaki adam ise ecel terleri döküyordu oysa Jimin'in keyfine diyecek yoktu tek sorun öfkesini yatıştıramamsıydı birazdan güzelce bütün öfkesini atacaktı tabi ne kadar güzel olabilirse...

Jungkook neden onları istediğini düşünüyordu dövmesini bekliyordu oysa istedikleriyle adama doğum yaptıracaktı bir eldivenlerini takmamıştı. Jimin onu duymuşcasına üstündeki ceketin cebinden siyah eldivenlerini cıkarıp taktı daha sonra ise üstündeki ceketi çıkardı ve kollarını katladı birazdan doğuma girecek bi hali yoktu ancak Jungkook bunu düşünüyordu. Bu hali ona korkmasına rağmen çekici gelmiyorda değildi.

İstedikleri gelmişti garsona yanındaki masaya koymasını işaret etti oturduğu sandalyeden kalkarak yerine kafe sahibini otuturdu.

''Malları satarkenki performansı ve cesareti şuanda istiyorum sakın desibel düşmesi yaşamayalım eğlencesi kalmaz ''

sıcak kabı alıp yavaş yavaş adamın kafasından aşağıya döktü adamdan sesli bir çığlık kopmuştu bu onun hoşuna gitmişti keyfi yerine gelmiş gülüyordu ihanetin affı olmazdı

''Bir daha benden izinsiz mal satacak mısın?''

''Yemin ederim bir daha satmayacağım''

''Ddang yanlış cevap''

diğer kapta ki soğuk suya havluyu komple batırıp ıslattı havluyu havada sallaytıp adamın yüzüne geçirdi havlunun hızıyla çıkan ses kafede yankılanıyordu önündeki adam hem ağlıyor hem bağırıyordu.

''Ahh! Yemin ederim bir daha yapmayacağım''

''Ddang şerefsiz yanlış cevap tek cevap hakkın kaldı ya doğru cevap ya da diğer tarafa gidiş bileti''