koku

10 3 2
                                    

Ayla

"Özür dilerim " dedim fısıldayarak cevap gelmeyince duymadığını düşünmeye başlamıştım ki "ne için?" deyiverdi

Soru beklemediğim için anlık  afalladım."izinsiz poşeti karıştırdım" dedim ve aceleyle sıraladım "ama yemek poşetlerindeki gibi malzeme çıkacağını düşünmüştüm gerçekten" konuşmam bitmeden ani bir hareketle yüzünü bana döndü.

Gözlerine temas edemeden burnuma kokusu çarptı. Kısmış oldugu gözüyle bana bakarken inanmayacağını düşündüm. Mırıldanarak dibime kadar yanaştı  kendimi suçlu hissetmeye başlamıştım

"Onlar senin" dedi poşete çevirdim bakışlarımı "ne?" diye sordum şaşkınca gözlerim yakınlık ve boy farkı nedeniyle şaşı bakıyordu

"Kokun" dedi fısıldayarak gözleri simsiyahtı ve sanki farklı bir dünyası varmış gibi canlıydı "iğrenç küçük. Anlıyor musun?  kokundan ölmem an meselesi" utanç bedenimi esir alırken sessizce başımı salladım

"Umut" arkamdan gelen ses ile irkilerek yüzümü karşımdaki kadına çevirdim "korkuttum mu seni tatlım." Dese de gözü beni görmüyordu

"Konuşalım bu böyle olmaz " ellerini umutun omuzlarına koyup bedenini ona yasladığında bir seylerin yanlış olduğunu hissettim.

" konuşulması gereken hiçbir şey yok. defol." Şaşkındım oldukça bakımlı ve güzel bir fiziğe sahipti kadın kırk yaş civarında görünüyordu

"Ayrılacağım lütfen  beni dinle seni seviyorum aşkım." Kadının sesi gerçekten sevdigini kanitlar nitelikteydi. Parmakları umutun ensesindeki saclarda geziniyordu.

"Kocana anlat bunları." Umut kadını kolundan tuttuğunda birkaç adım geri gittim "

DÜZENLENIYOR

"Ne yapıyorsun bebeğim?" dedi üstünde yeşil bir kazak ve takılar altında beyaz kot pantalon vardı fiziği gayet hoştu sarıya boyanmış kısa saçları vardı

"Yemek" dedi kısaca kaba adam  "tamam yavrum" dedi kadın kaşlarım şaşkınca havalanırken umut ve annesinin fiziksel olarak benzerliklerini düşünmekten kendimi alı koyamamıştım

"Kusura bakma tatlım oğlum biraz aksidir" başımı sallarken "önemli değil" dedim ve tebessüm ettim

"Ha bir de önemi olsaydı" dedi umut yüzünü  dönüp tezgaha yaslanmış gözüme umursamaz bir şekilde bakıyordu bu hali gözlerimin gülmesine neden olurken yalnızca onu görür olmuştum yalnızca o

"Tatlım" koluma dokunulmasıyla başımı yanımdaki kadına çevirdim "iyi misin?" Dediğinde utanç içinde yutkunarak "iyiyim" dedim gözüm sırıtan umuta çarpıp geçmişti

"Sen işlerini hallet hadi bakalım" dedi kadın oğlunun aksine kibar bir hanımdı elindeki siyah poşeti bana uzattığında itiraz etmeden aldım

"Temiz havlu dolapta var" dedi gülümseyerek aynı şekilde gülümsedim ve teşekkür edip banyoya gitmeye başladım.

Nasıl duş alabilirdim ben tuvaletlerden çok korkardım kapısını açtım ama cesaretim yoktu ya elektrik kesilirse ve kapıyı kilitlerlerse diye düşünceler gözlerimi kapatmama neden oldu

"Ne diye kapının önünde bekliyorsun?" Dedi umut benden önce tuvalete girip ışığı açtı "gir" başımı salladım olmazdı "neden girmediğini öğrenebilir miyim?" dedi sabırsız bir şekilde "istemiyorum" dedim gerçeği söylemekten çekinmiştim

"Benim evimde kalıyorsun kızım şu kokunla benimle aynı ortamda nasıl bulunabilirsin" haklıydı evde hizmetlimiz zorla yıkardı beni o zamanlar sanki beş gün önce yaşanmamış gibi geliyordu şimdi

"Lütfen yıkanamam ben" dedim "peki keyfin bilir çık" dedi gözlerine üzgün bir şekilde bakarak tuvaletin kapısından ayrıldım

Pare PareHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin