GK Bölüm 39

18.1K 1.4K 566
                                    

Selam GK severler..

Yeni bölümü yıldız ve yorumlarımızla süsleyelim mi?

Bölüm konukları  Yaren ve Jason ❤❤❤ 

Keyifle okuyun..

Bölüm teşekkürleri ise;

 ppyypapatya , menfat , rumeysaclebi , Yaseminexo123 , sudek1234 ,  unutulmaz0661 , semraeyupreisoglu , ZeynepremYldz  destekleriniz için... 



"Başınız sağolsun."

Bir cümleyle bitiyordu hayat. Bir cümle, bir cümle tüm bir hayatı sonlandırabiliyordu. Adımlarım ağır çekimle babaanneme doğru giderken, onu tanıdığım bu kısa an gözümün önünden geçip gidiyor, tekrarı olmayan kapalı kapılar ardına saklanıyordu.

"Benim hayatımın aşkı Selim'di kızım."

Ah! Benim canım babaannem, Selim Dede'ye mi kavuştun sen?

Odaya girdiğimde göreceğim sahneye hazır değilim. Ona veda etmeye hazır değilim.

"Hayat bana hiç gülmedi Beren."

Hayat sana hiç gülmedi ama sen hayata hep güldün değil mi? Sen o koca yüreğinle hayat da sana çektirdiklerine de inat hep güldün.

Odaya girdiğimde önce elini tuttum. Saçımı okşayan o pamuk gibi ellerini. Ölürken bile gülümsemişti babaannem. Haykırmak, isyan etmek istiyordum ama boğazıma takılan yumru sesimi kesmişti sanırım. Gözyaşlarım akmamaya inat etmişti ve dudaklarım tek kelime etmemek için mühürlemiştiler kendilerini. Doya doya sarıldım, son kez olduğunu bilerek sarıldım ona.

Ölümün tarifi yok! Ölüm haberi alan bedenim otomatik pilota bağlamış, hislerim kendini rafa kaldırmıştı sanki. Kızlar ağlamam, duygularımı dışarı vurmam konusunda baskı yapsalar da ben boş boş bakıyordum sadece. Kimseyle konuşmak istemiyor, cenaze hazırlıkları ile ilgileniyordum. Tuhaf ve daima saçma bulduğum bir iç ses girmişti devreye. Senin suçun, diyordu hep. Başımı sallıyordum, biliyordum benim suçumdu.

Hilmi ve ahlaksız karısı cenaze evine gelmemişlerdi. Onlar mezarlığa gelmişlerdi taktıkları kocaman ve simsiyah gözlüklerle. Ne kadar doğru bir karar vermişlerdi, aksi halde gülen gözlerini nasıl açıklayacaklardı ki? Onlardan uzak bir köşede olsam da duyuyordum yalanlarını. Çok acı bir kayıp olduğunu söyleyen Hilmi'ye, melek gibi bir kadındı, diyen karısı onay veriyordu. Tekirdağ'ın ahlaksızları birbirine oynuyordu karşılıklı. Yerel gazeteye en profesyonel pozlarını vermeye çalışıyorlardı. Bir de iki taraf arasında kalan ve ne olacağını merak eden bir kitle vardı mezarlıkta.

Babam özellikle basının görebileceği şekilde ağlamaklı bir sesle, "Beren!" diyerek kollarını açtığında sadece başımı çevirdim ve Barış'ın kolunu sıkıca tuttum. "Sakın!" dedim sessizce. "Amacı bizi tahrik etmek." Barış kendini zor tutuyordu. Onları mezarda gördüğü an hızlı adımlarla yanlarına gitmek istemiş, Kaan ile Mert zor durdurmuşlardı onu. Diğerlerini aklı başında adamlar gibi düşünmeyin. Ciddi ciddi kanıt bırakmadan Hilmi'yi öldürebileceklerini konuşmuşlardı. Şiddetle karşı çıktım bir delilik yapmamaları için, o kadar kolay değildi onun sonu.

GÖZLERİM KAPALI (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin