GK Bölüm 42

16.8K 1.5K 637
                                    

Selam GK severler...

Bir önceki bölümdeki ricamı kırmadığınız için sonsuz teşekkürler...

GK ailesi her geçen gün büyüyor ve bu benim hiç beklediğim bir durum değildi açıkçası. Şaşkınım.. Şaşkın ve mutlu..

Yeni bölümümüzü de yorumlarınızla süsleyeceğinize inanıyorum. Başlamadan önce yıldıza basalım olur mu?

Bölüm teşekkürleri;

Madnessminddd , iremm904 , gecedesenruzgar , minamina21 , Laciveert , kubragull01 , hayal-alemi , ay_si_16 , rumeysaclebi ,  Dolunay412  ve Kitapokuru_x   destekleriniz için...

Keyifle okuyun..


Sensiz bu aşka elveda..

Geceler mutlu insanlar için huzurlu bir uykuydu, kendimden biliyorum. Aylar önce geceler Melisa ve Ali ile buluşup yemek partileri düzenlememizden ibaretti. Bu partiler sonunda sarhoş oluyorduk genelde ve bütün gece saçma şeylere güldükten sonra huzurla kapatıyorduk gözlerimizi.

Gecelerin gerçek yüzünü yakın bir zamana kadar tanımamışım ne yazık ki. Geceler haindi. İyi gün dostuydu ve düşene bir tekme daha atmaktan delice haz alıyordu. Geceler yaralı bir kalbin tuzu, üzgün bir ruhun zehriydi. Yatağıma uzandığım şu saatlerde geceler düşüncelerimin katili olarak tüm kırgınlıklarımı inatla, tekrar tekrar servis ediyordu önüme ve kalbimi kıran o adamının hayaliyle işkence ediyordu bana.

Özlüyordum!

Lanet olsun, öyle çok özlüyordum ki!

Yatağımın sol yanındaki boşluk canımı yakıyor ve bazen çiftliğe gidip bir eşyasını almak için delice istek duyuyordum. Özlemiştim kokusunu, bana sıkıca sarılan kollarını, sesini, nefesini...

Gözyaşlarım sessizce düşerken ellerim varlığını hala kavrayamadığım bebeğime doğru yol aldı. Belki asla sesli dile getiremezdim ama ikimizden bir hediyeydi o bana. Mutlu anlarımızın, aşkımızın hediyesi ve ben onun için her zamankinden daha güçlü olacaktım. Daha çok savaşacaktım hayatla. Ben, Beren TUNALI yenilmeyecektim kimseye. Sadece şu sol yanımdaki ağrının biraz hafiflemesine ihtiyacım vardı o kadar.

Gece yine uykumun katili olurken yavaşça kalktım yataktan ve penceremin pervazındaki yerimi aldım her zamanki gibi. Eğer hamile olmasaydım şu an bir kahve ve bir paket sigara koyardım önüme. Her içtiğim sigarada biraz daha avuturdum kendimi. Her nefeste tekrar tekrar veda ederdim aslında hiç benim olmayan adama.

Güneşin ilk ışıkları çiftliğe değene kadar kaldım o pencerenin önünde. Bir çileli gecem daha bitmişti nihayet. Oturduğum yerden kalkıp duşa girdim. Sıcak su tenimi ısıtırken ben güç topluyordum kendime. Duştan çıktığımda uzun süre dolabımın önünde bekleyerek ne giyeceğime karar vermeye çalıştım. Çiftliğe yerleştiğimden beri haşır neşir olduğum spor kıyafetlerimi bir kenara attım. Siyah mini bir etek ve beyaz kaşmir bir kazak geçirdim üstüme. Siyah, ekstra topuklu çizmelerimi giydim. Ceketimi giymeden önce uzun uzun makyaj yaptım ve gözlerimin tüm yorgunluğunu özenle kapattım. Kabanımı elime alarak odamdan çıktım. Beren TUNALI sahalara dönüş yapıyordu, kendi olarak, eski Beren olarak. O nerede olduğunu önemsemez, makyaj ve topuklu ayakkabılarından ödün vermezdi. Sırf birileri "Ancak Beren TUNALI çiftliğe topuklu ayakkabı ile gelir." Dediği için spor kıyafetlere saldırmazdı.

GÖZLERİM KAPALI (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin