GK Bölüm 34

20.7K 1.6K 637
                                    

Selam GK severler...

Bu bölümde sizden çokça yorum ve yıldız istiyorum. Yarın için  Kaan, Mert  ve Ali bölümü yazmak istiyorum ve bunun için biraz motivasyona ihtiyacım var.. 

HATIRLATMA: Sayfama davetli kişiler profilimde yazmaktadır..


"Aşk mıdır ki, can-ü dil mülkünü yağma eyleyen;
Aşk mıdır sinem içre gelip de cân eyleyen"  (Muhibbi - Kanuni Sultan Süleyman)

(Beyitin sahibi kendini biliyor😊 Çalışkan bir öğrenciyimdir vesselam.)


Bölüm teşekkürü sessiz okurlarıma geliyor. Bildirimlerden bulabildiğim kadarıyla;

FatosAltn , Nilaysentrk , callmeicrus , 

azrakina , rosenrotxx , nirvanadakim777 ,

 missskin , HaticeKocman , nesiyah_nebeyaz  

gul_narr , LarryNanz , Mahineww    destekleriniz için teşekkürler...



Barış yanımdan ayrıldıktan sonra kendimi odama kapattım. İçimden bir his Barış ne kadar aksini söylese de Yasemin ve babamın sonunun çok yakın olduğunu söylüyordu. Bence Tolga ikisini de öldürecekti. Bu duruma içten içe üzüldüğüm için aptal olduğumu düşünebilirsiniz. Belki, babamla samimiyetim çiftlikteki çalışanlardan bile daha azdı ama yine de öldürülmesini istemezdim ki. Bir kez bile bana babalık yapmazken, canımı yakmaktan çekinmemişti ama dedim ya, öldürülmesi.. O apayrı bir olaydı. Annem.. Bugün nedense onunla görüşme konusunda çok istekliydim. Babam ahlaksızdı, çıkarcıydı, kabul, ama annem.. Annem niye hiç hatırlamamıştı bir evladı olduğunu? Ben niye bir kez canım sıkkın olduğunda sığınamamıştım onun kollarına? Yakın zamanda Seval Hanım'la yüz yüze gelecek, yıllardır içinde tuttuğum her şeyi kusacaktım. Aklımın almadığı her şeyi bir bir vuracaktım yüzüne.

Bir süre yatağımda uzanıp kendimce dertlendikten sonra Cücük Tolga stresi nedeniyle kaskatı olan bedenimi rahatlatmak için birkaç esneme hareketi yaparak çalışma masama geçtim. Masamda duran üç dosyasının ikisi kapanmıştı benim açımdan. Mert ile buzlarımız erimiş, Barış hakkında her şeyi öğrenmiştim. İkisinin dosyasını alarak masamın çekmecesine koyduktan sonra dava dosyasını aldım elime. Davanın üç ay sonraya ertelenmesi şaşırtıcıydı. Ön inceleme süreci düşünüldüğünde en erken altı ay sonra olmalıydı dava ama üç ay sonraya atılması da bir çeşit zaferdi bizim açımızdan. Delillerimizin sağlam olduğunu gösteriyordu bize. Dosyayı saatlerce inceledim ama babamı adam öldürmekle suçlayabileceğim elle tutulabilir tek bir delilim yoktu.

Dosyayı tekrar incelemek hem heyecanımı yatıştırmak hem de ayrıntıları hatırlamak açısından faydalı olmuştu. Akşam saati geldiğinde Kanuni'ye hazırlanan Hürrem misali uzun uzun duş aldım ve vücudumu güzel kokulara boğdum. En seksi olduğunu düşündüğüm çamaşırlarımı giydikten sonra siyah bir elbise giydim. Makyajımı yaparken Barış'ı düşünüyordum. Acaba o da benim kadar heyecanlı mıydı?

GÖZLERİM KAPALI (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin