Episode|3

557 47 6
                                    

Bölüm içerisinde küfür vardır !   

_____________________________

Gözümü açtığımda odamın tavanı ile karşı karşıya geldim, bir kaç dakika hiç kıpırdamadan öylece tavanı seyrettim. Dün gece gözümün önüne gelirken benim burada değilde koltukta uyanmam gerektiğini hatırladım. Yatakta doğruldum sıkıntıyla ellerimi saçlarımın arasından geçirdim. Belki de Buse beni uyandırıp getirmişti, evet, evet kesin öyle olmuştu çünkü Cellat'ın beni kucağında odama kadar getirmesi söz konusu bile değildi. Yataktan kalkıp odamda ki küçük banyoma ilerledim, elimi yüzümü yıkadıktan sonra dolabımın önüne geçip kıyafet savaşı yapmaya çoktan başlamıştım.

Saatler sonra elime beyaz askılı bir crop ve kot bir pantolon aldım üzerine de siyah Cool bir deri ceket, ama onu evin içinde giymeyecektim.

Saatler sonra elime beyaz askılı bir crop ve kot bir pantolon aldım üzerine de siyah Cool bir deri ceket, ama onu evin içinde giymeyecektim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Salona ulaştığımda Buse'nin koltukta telefonu ile uğraştığını gördüm ve yanına adımladım. "Günaydın fıstığım." Dedim. Başını telefondan kaldırıp bana baktı gülümsedi "Sana da günaydın Ceroş."  Gidip yanına oturdum. Ve cebimden kendi telefonumu çıkardım. Önce Instagrama girdim. Bir kaç önemli arkadaşlarımın storylerine baktıktan sonra çıktım. Cellat ile zaten takipleşmiyorduk. Birbirimizi sosyal medyadan takip edecek kadar bile yakın değildik yani. Benim canımı en çok acıtan şeyde buydu ya zaten. Ne zaman gaza gelip takip isteği yollasam kabul edip iki gün sonra takipten çıkıyordu. Alışmıştım sonra da bir daha asla istek atmadım. Biz otururken kapıdan Cellat belirdi. Üzerine siyah bir sweatshirt altına da normal siyah bir pantolon giymişti.Boynunda ki altın kolyesine düşüyordum, çok yakışıyor du. Siyah rengin en yakıştığı insanlardan olabilirdi. Yada ben çok sevdiğim için bir tek ona yakıştırıyordum. Bizi salonda görünce usul usul yanımıza geldi, her adımında ateş basıyor du.

Çarprazımda bulunan tekli koltuğa otururken erkeksi kokusu burnuma doldu, birden gözlerim kapandı mayışmaya başladım. Bir koku, bir insanı kendine bu kadar nasıl bağlayabilirdi aklım almıyor du. Ya da bir insan nasıl bu kadar güzel kokabilirdi? "Ben kahvaltı hazırlamaya geçeyim o zaman." Diyen teyzemin sesi ile bulunduğum ortama geri dönüş yaptım. Gözlerimi açıp teyzeme baktım. "Anne ben Cemre ile dışarda yapacağım kahvaltıyı." diyen Cellat'ın sesi ile gözüm ona kaydı. Bu ne vıcık vıcık bir ilişkiydi daha dün gece yanyana değiller di sanki.Gözlerimi sinirle devirdim.

"Öylemi, Ee kızlar sizde gitseniz ya birlikte vakit geçirirsiniz ne güzel olur." diyen teyzem'e baktım. Sabah sabah Cemre'nin yüzünü görüpte günümü de mahvedemezdim. "Aslında iyi fikir ben Cemre'yi arayıp haber edeyim " diyerek Cellat ayaklandı. Panikle "Hayır." Diye bağırdım. Bütün gözler anında üzerime çevrilince gereksiz bağırmam ile biraz utandım. "Y-yani şey benim işim var ben gelemem." Diyerek bir yalan salladım ortaya.

"Ne işin var?" Cellat'ın sorusu ile afalladım, sanane yahu sen gidip sevgilinle takılsana. "Ş-şey işim,benim işim." Allah kahretsin yine başladım kekelemeye. Bir insan yalan söylerken neden kekelerdi, kızım Ceren madem işim var diye yalan söylüyorsun ne işin olduğunu da düşünsene. "Abi Ceren'in işi benimle birlikteydi ama unuttu herhalde başka zamana ertelemiştik. Sen git haber ver Cemreye geliyoruz."

MADEM (Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin