K/1

8.4K 198 102
                                    

👆🏻👆🏻👆🏻👆🏻👆🏻👆🏻👆🏻👆🏻👆🏻👆🏻👆🏻👆🏻👆🏻

🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀

👇🏻👇🏻👇🏻👇🏻👇🏻👇🏻👇🏻👇🏻👇🏻👇🏻👇🏻👇🏻👇🏻

Yılınız, yılımız umarım güzel geçer. Bilmiyorum belkide daha kötüsü olacak. Size diyeceğim tek şey şu ölümlü dünya da sadece kendinizi düşünmeyip etrafınızdakileri de düşünün. Ailenizi üzmeyin onlar sizin hep iyiliğinizi isteyecektir. Asıl onları kaybettiğiniz zaman anlayacaksınız kimseyi üzmemeniz gerektiğini çünkü.... Bi zaman gelecek ona değil toprağına sarılacaksınız. Ben şimdi neden duygusala bağladım bilmiyorum. Kötü oldum lan ben neyse yaa.... Önümüzdeki yıllar sağlıklı, mutlu, huzurlu geçer inşallah.

Şimdi de kitap meselesine geçelim...

BU KİTABI YAZMAK İÇİN BİRAZ BEKLEDİM ÇÜNKÜ BUNUN GÜZEL OLMASINI İSTİYORUM. DİĞER İKİ KİTABIMI (KORKUYORUM SEVMEKTEN VE YİRİM SENİ) BİLİNÇSİZ BİR ŞEKİLDE YAZMIŞTIM YANİ BAŞLANGIÇTI. BİRAZ DAHA GELİŞTİĞİMİ DÜŞÜNEREK ŞİMDİ DE BU KİTABA BAŞLADIM HADİ HAYIRLISI.
________________________________

İlk dönemin son haftası, biz kantinde otururken Doğa'nın biricik aşkı kantine giriş yapmakta. "Kızım bu çocuk benim olacak. Başka oluru yok zaten. Ya evlenir ya evlenir, yoksa kaçırırım." Bu sözlere dayanamayıp kahkaha atmıştım. "Doğa beni deli ediyorsun. Daha çocuğun ismini bile bilmiyorsun ve evlenmekten bahsediyorsun. Biriyle evlenmeden önce tanışman gerekir ya da ne bileyim ismini bilmen falan." Söylediklerimi tınlamadan çocuğu süzmeye devam etti. "Hey sana diyorum." Bana döndü ve yaklaştı. "Bence tanışmak o kadar da önemli bir şey değil. Çocuğa bak hiç kötü gibi duruyor mu? Hayır." Ben ne kadar ondan vazgeçirmeye çalışsam da bunun olmayacağını biliyordum.

Ha bu arada ben Mira. 11. sınıfa gidiyorum ve 21 Mart'ta doğdum. Ne sandınız tabiki de koç burcuyum. Tamam biraz egolu olabilirim ama bu fark edilmiyor bile ve bunu da söylediğime göre oldukça dürüst olduğumu anlamışsınızdır, sizden de çekinecek değilim ya. İnsanlara karşı olduğunca sıcak davranıyorum veya davranmaya çalışıyorum diyelim. Ara da âni sinirlenmelerim oluyor ama çok çabuk geçiyor. Bi' anda harlayıp, dakikalar sonra sönüyorum. Bu arada gözlerimin dolmasına engel olamıyorum, sinirlenince ağlamak gerçekten çok kötü bir şey. Ve sevgilim veya sevdiğim biri yok, bu sene daha çok derslerle ilgilenmek istediğim için normal hayattan biraz nötrleşmeye çalışsam da böyle bi' kuzenim olduğu için bu imkansız.

Kuzen? Doğa, deli dolu bi' kız. 1. dönemin başından beri o çocuğa takık diyebilirim ama çocuğun ismini bile bilmiyor ve bu bana saçma geliyor. Tamam çocuk gayet yakışıklı ama bu kadar hızlı olmasından pek hoşlanmıyorum. Doğa'nın kalbini kıracak biri olursa karşısın da beni bulur. Neyse o da 24 Nisan'da doğdu, boğa burcu. Evet aç, her zaman. Ve benden bi' ay küçük olduğu için arada abla dedirtmeye çalışıyordum, başarıyor muyum? Bazen.

"Niye o kıza bakıyor sürekli?" Doğa'nın söylediği şeyler dikkatimi çekti ve çocuğa doğru baktığımda bizim sınıftaki Dilay'a bakıyordu. Dilay o kadar güzel bi' kız değildi ama ilginç bi' şekilde bizim enişte ona bakıyor ve gözleri parlıyordu. "Öylesine bakıyordur. Niye baksın ki?" Onun kalbini kırmamak için bunları söylemiştim ama çocuk baya seviyor gibi bakıyor. "İnşallah öyledir çünkü katil bile olabilirim." Göz devirdiğim sıra zil çalmıştı. Masadan kalkarak merdivenlere yöneldim. O ara hızla gelen biri bana çarpıp elindeki kahveyi üzerime döktü. "Ya önüne baksana gerizekalı!" Deyip başımı kaldırdım. Uğur, namı değer 'piç Uğur' 12. sınıfa gidiyor ve her kıza sarkan bi' tip. "Özür dilerim güzellik." Sabır dilenerek gözlerimi kapattım. Yemin edebilirim ki bu çocuğu okulda sadece 'o' kızlar takıyordu. Üzerimdeki kahveye aldırış etmeden sınıfa girdim ve sırama oturdum. Bu kadar umursamaz biri olmak bazen zorlasa da seviyorum böyle olmayı, fantezi. Hoca sınıfa girdiği an ayağa kalkmıştım, selam verdik ve oturduk. Dönemin son haftası olduğu için ders işlenmiyordu ama bu matematikse imkansız. Ve ben matematikten nefret ediyorum, anlamıyorum ya da anlamaya çalışmıyorum.

|•| KADERİM |•|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin