LOVE | Hyunjin

☃︎5-𝕂𝕒𝕣☃︎

_______❤️lütfen yorum yapın ve oy verin❤️____

Aramızda odaları seçtik. Bende bana çıkan odaya gidip yerleştim. Odamdan çıktığımda aniden irkilmiştim. Karşımda Hyunjin'i beklemiyordum...

_________________________________________

"Ay! Korkuttun beni" kalbimi tutup güldüm. "Kusura bakma, tamda kapıyı çalacaktım. Coco benim odama geldi ve etrafa bakınmaya başladı, sanırım seni arıyor diye getirdim." Kucağındaki Coco bana baktı. "Yanımdan ayrılmamalıydın bebeğim. Hadi gel, teşekkür ederim Hyunjin." Coco'yu kucağından alıp tuttum. "Bir şey değil, Kkami şuan uyuyor. Uyanınca oynarlar." Gülümseyerek odasına gitti. Bende odama girip üstüme hırkamı giyidim. Ev yeni yeni ısıtılmaya başlıyordu. Coco'yu kucağıma alıp salona doğru gittim. Biraz onunla ilgilenmek istiyordum.

"Tüylerinle oynanmasını sevdin demek ha!?" Coco kucağımda kendinden geçiyordu ki duyduğu sesle resmen şaha kalktı. "Kkami! Yukarı gel hemen!!" Anlaşılan Kkami kaçıyordu. Merdivenlerden koşarak indi ve yanımıza geldi. Kkami de kucağıma oturdu. Sanırım sevmemi istiyordu. "Sende tüylerinle oynanmasını seviyorsun demek" ikisininde tütleriyle oynamaya başladım. "Kkami!? Sürekli böyle kaçamazsın!" Hyunjin bağırarak salona geldi. "Bağırmasana ya! Kendine arkadaş bulduğu için mutlu. Bu kadar sıkma onu!" Onu azıcık fırçalamıştım. Cevap vermeden yanımıza oturdu. "Haklısın. Arkadaşıyla çok mutlu. Ama eskisi kadar onunla oyun oynayamıyoruz. Aish aldatılmış gibi hissediyorum"

Gülerek koluna tokat attım "Drama Queenlik yapma burda. Sende Yeji ile ilgilen. Kkami'yi kıskanmayı bırakırsın o zaman." Dediğimle suratı biraz düştü. Sonra ciddiyetini topladı. "Biz onla sadece arkadaşız. Aramızda bir şey yok!" Elleriyle oynamaya başladı. Yeri izliyordu. "B-ben özür dilerim. Bilmeden konuştum. Kalbini kırdıysam özür dilerim" bende kafamı öne eğdim. "Sorun değil. Hem öğrenmiş oldun. Boşver kapatalım bu konuyu" gülerek tekrardan bana döndü. "Hadi git giyin dışarı çıkalım" kabul edip odalarımıza gittik. Dışarısı buz gibiydi ve kar doluydu. Siyah kot pantolonla kazağımı giyidim. Yanıma aldığım tüylü kar çizmelerimi ayağıma geçirdim.

Dışarı çıkıp biraz dolaştık. Ağaçların oraya gitmek istedik. Orman gibi bir alandı. Aralarından yürüyerek geçtik. "Woaw ne kadar güzel bir ağaç" ilerde yaprakları pespembe olan kocaman bir ağaç vardı. "Hadi gel gidelim" arkasından takip ettim. Ağacın altına gelmiştik. Cidden çok büyüleyici bir güzelliği vardı. Kafamı kaldırıp izlemeye başladım. O sırada burnuma bir şey düştü. "Kar kar yağıyor!" Sevinçle bağırdım. Ağacın altından çıkıp karın altında gökyüzüne baktım. İçime derin bir nefes aldım. Çok güzeldi. "Burnun kıpkırmızı olmuş üşüdün mü?" Hyunjin burnuma dokunup güldü. "Hayır üşümedim. Çok mu kızarmıış!" Mızmızlandım. "Hayır üşümüşsün çabuk içeri gidiyoruz!!". Kollarımı birbirine bağlayıp kafamı salladım. "Hayır gitmeyeceğim!" İtiraz ettim. "Anlaşıldı. Ben götürürüm." Bir hışımla beni kucağına aldı. Ufak bir çığlık attım. "Bırak benii! Ya manyak mısın? Düşeceğiz Hyunjin!!"

Sırtına vurmaya başladım. "Bırak beni bak çığlık atarım!" Olduğu yerde durdu. Hiç beklemediğim anda beni kara fırlattı. "Madem üşümedin şimdide üşümezsin" totom çok acımıştı. Yanımdan giderken ona çelme taktım. "Ahh!" bir anda yere yapıştı. Sesli bir şekilde gülmeye başladım. Cidden çok komikti. Düştüğü yerden kalkıp üstüme gelmeye başladı. "Seni varya! Bittin sen Hwa!!" Yerde beni gıdıklamaya başladı. Hem totom acıyordu hem de gıdıklanıyordum. "Ya tamam tamam özür dilerim. Daha fazla gıdıklamaa!!" Gülmemi durduramıyordum. "Tamam tamam hadi kalk içeri girmeliyiz." Koluna tutunup kalktım. Totom ve sırtımdaki karları temizledim. "Senin yüzünden totomu hissetmiyorum!" Yalandan sinirle ona kızdım. "Oyy kıyamam öyle mi olmuş vah vah" resmen benle dalga geçmişti.