yorum istiyorum, lütfen💔💔
-
Korkunç bir sessizlikti.
Kalbim ağzımda atıyordu tam anlamıyla. Yüzü benimkinden farksızdı şimdi, söylediğim şeyle birlikte tam anlamıyla bembeyaz kesilmişti. Tanrım, şu anki bakışmamızın fırtına öncesi sessizlik olduğuna o kadar emindim ki.
Fakat Kim Taehyung, sessizliği geriye doğru attığı birkaç adımla bozduktan sonra ellerini saçına atıp gülmeye başladı. Eğer belindeki o izi görmeseydim, kestiği rolüne gerçekten de inanabilirdim.
"Neyden bahsettiğini anlamadım. Hala sarhoş olmalısın."
Bir ihtimal, yanılmış olabilir miydim?
"B-ben... Özür dilerim, saygısızlık ettim sunbae." Şaşkınlığım yüzümden silinmiyordu, kanımda dolaşan ani heyecan yüzünden doğru düzgün bir tepki bile veremiyordum. Belki o Vante değildi ama... Tanrım, hayır, oydu işte! Gözlerimin önünde adeta kendini ön plana sokan o doğum lekesi gözlerimdeki tüm perdeyi kaldırmıştı. Aslında görünüşünün de Vante'yle tıpatıp olduğunu fark etmiştim.
"Önemli değil, şey, bana tişört falan verir misin? Gömleğim hala ıslak da." Dedikleriyle kendimden bile beklemediğim bir hızla oturduğum yerde emekleyerek gardırobuma ulaştım. Gözlerim temiz bir kıyafet için aceleyle etrafa bakınırken sırtımda hissettiğim bakışlar beni rahatsız etmekten başka bir şey yapmıyordu.
Vante olmadığını iddia ediyordu ama o olduğuna o kadar emindim ki...
Başım hafifçe arkaya kaydığında elindeki telefonla uğraştığını gördüm. Belindeki leke tekrar ve tekrar gözlerime çarparken ellerim kıyafet aramayı bırakmış, kucağımda dinlenmeye başlamıştı. Dudaklarım belli belirsiz aralanırken çenemin kapalı durması için kendime binlerce kez komut versem de, durduramamıştım işte kendimi.
"O doğum lekesi, beş yaşındayken belirginleşmeye başladı, değil mi?"
Başını telefonundan kaldırıp bana şaşkınca bakmaya başladığında sanki bundan güç alır gibi ona doğru dönüp ayaklanmaya başlamış ve konuşmaya devam etmiştim. Eğer biri beni durdurmazsa, daha fena boklar yiyecektim.
"Burnundaki benden hep rahatsız oldun, hatta aldırmak istedin. Doğum lekenden de kurtulmak istedin ama iz kalır diye korktun." Beynimde yer edinmiş ona ait bilgiler dudaklarımdan birer birer dökülürken belki de kendimi ilk defa bu kadar cesur hissediyordum. Neden inkar etmiyordu, yakalanmıştı işte.
Kim Taehyung'un BJ Vante olduğunu biliyordum.
"Saçların da tıpkı onun gibi dalgalı fakat ortadan ayrılmamış..." Birkaç adımla ona doğru ilerlerken dudaklarımın hafif bir tebessümle şekillendiğini hissettim. Kim bilir, onun bana hala saldırmamasından güç almıştım belki de. Hem, Kim Taehyung kibar ve cömert bir sunbae idi. Bana zarar vereceğini düşünmüyordum.
"Merak etme sunbae, kimseye söyl-"
Çenemi sıkıca kavrayıp beni arkamdaki dolaba yapıştırmasıyla kelimelerim boğazıma dizildi.
"Kapa lan çeneni!"
İşte korktuğum başıma gelmişti; başından beri ondan beklediğim tepkiyi tam da beklemediğim bir anda göstermiş, yüreğimin tekrar ağzıma gelmesine neden olmuştu. Öylesine sinirliydi ki, esmer teni daha demin bembeyazken şimdi ise sinirden dolayı kıpkırmızı kesilmişti. Boynundaki damar giderek belirginleşiyor, kalın kaşları daha da çatılırken olabilirmiş gibi daha da korkunç gözükmeye devam ediyordu.
Şu an bana birkaç yumruk atarsa, öleceğimi biliyordum.
"Nasıl anladın, piç kurusu?"
Büyük eli çenemi öylesine sert sıkıyordu ki bırakın cevap vermeyi, çene kemiğimin kırıldığını hissediyordum. Dibimde aldığı hırıltılı nefesleri yüzüme çarparken kendimi korkuyla dolaba doğru yapıştırmış, elimden geldiğince de cevap vermeye çalışmıştım.