giriş

2.6K 174 340
                                    

"Merhaba millet! Ben, BJ Vante!"

Saat tam anlamıyla akşam onu vurduğunda dizüstüne yayılan siyah ekran yerini alışık olduğum seksi bedene ve maskesinden dolayı pek de gözükmese de yakışıklı olduğunun bahsine girebileceği surata bıraktığında derin bir nefes aldım.

Ellerim titriyor, her seferinde olduğu gibi onu sanki ilk kez izliyormuşçasına heyecanlanmadan edemiyordum.

"Beğeni butonuna basmayı unutmayın lütfen!" Dedi ekrandaki maskeli oğlan. Zaten istediği şeyi yayın başlar başlamaz yaptığım için sadece pür dikkat ekranı seyretmeye devam etmiştim.

Vante'nin siyah saçları hafifçe dalgalıydı ve ortadan ikiye ayrılmıştı her zamanki gibi. Buz mavisi lensleri ve kalın dudaklarıyla öylesine çekiciydi ki, ah, hele menilerinin dağıldığı esmer teninden bahsetmek bile istemiyordum. Karnı pürüzsüz diyebileceği şekillikteydi ve o kaslara dokunabilmek için canımı bile verebileceğimi biliyordum.

Ah, bir de sağ adonisindeki doğum lekesi... Sikeyim ki hayatımda gördüğüm en seksi şey olabilirdi.

"Evet, biliyorsunuz ki bugün cuma..." Vante damarlı elini kravatına götürüp hafifçe çekiştirirken dudaklarına her zamanki o kendinden emin gülüşünü yerleştirmişti. Dişlerine sürterek dışarı çıkardığı diliyle dudaklarını turladığında ise benim için işler giderek zorlaşıyordu, pantolonumun ağ kısmı çoktan şişmişti bile. Eve yayından hemen önce geldiğim için altıma eşofman geçirememiştim bile ve dar pantolonum canımı acıtmaya çoktan başlamıştı. Bu yüzden ön tarafıma ufak bir bakış atarak pantolonu üzerinden okşamaya başladım aletimi.

"...Ve bu yüzden yayın çok ateşli olacak."

Siktir, bedenim çoktan titremeye başlamıştı.

Vante hafifçe doğrulup ekrana doğru yaklaşırken gelen yorumları okuyacağını anlamıştım, başlamadan önce yorumları okumak için öne doğru eğildiğini önceden bilecek kadar izlemiştim onu çünkü. Dudaklarım sesli soluklar alıp vermekten oldukça aralıklı duruyordu. Göğsüm hızla şişip iniyordu, penisim ise elimin altında kalkmaya devam ediyordu.

Nasıl, diye düşünmeden edemedim, nasıl her seferinde aynı etkiyi verebiliyor?

"Artık üstünü çıkartmaya ne dersin? Ah, tatlım, istersen kapa çeneni ve kendi yayınımı kendim yapayım, değil mi?" Vante sandalyesine oturup gönderilen yoruma karşı alayla konuştuğunda daha da erekte olduğumu hissettim. Takipçilerini kaybetme riskini göze alarak onları terslerceaine konuştuğunda öylesine cesur gözüküyordu ki...

Kendimi ona aşık olmaktan alıkoyamıyordum.

"Bu gecenin konsepti ne mi? Siz ne olmasını isterdiniz? Gömlek giyen, kibar erkek arkadaş mı?"

Vante alaylı sesiyle konuşmaya devam ettiğinde gözlerim anlığına sağ tarafta kayan sohbet kısmına takıldı. Kimse onun bu kadar vanilya takıldığına inanmıyordu ve tıpkı onlar gibi düşünen ben de saniyeler içinde neyin geleceğini bilsem de heyecanlanmadan edememiştim.

"Yanlış bildiniz! Bu gecenin konsepti..." Ve saniyeler içinde gözlerim alıştığı halde kutsanmaktan vazgeçmediği bir görsel şölene şahit olduğunda aldığım titrek nefes adeta boğazıma dizilmişti.

Vante adeta hırçın bir kurt gibi ayaklanıp gömleğinin düğmelerini umursamadan üzerindeki kumaşı tam anlamıyla ortadan ikiye yırtmış ve kaslarının iyice gözükmesini sağlamıştı.

"Ateşli ve azgın erkek arkadaş!"

Ayaklandığı yerden birkaç geriye adım atıp sandalyesine oturduğunda maskeli yüzü tekrar gözükmüştü, dudakları hala kurnaz bir gülümsemeyi selamlarken şakaklarımda yer edinmiş terlerle pantolonumun ağ kısmını sıkı sıkıya kavrıyordum. O soyunmadan soyunmayacaktım, hep onu beklemiştim.

"Nasıl? Çok iyi değil mi, hepinizin çoktan serleştiğine eminim." Uzun, kemikli ve şekilli parmakları kendi karın kaslarını okşamaya başladığında kendimi, ufak iniltilerle kendi elime doğru itmeye başladım. Dayanamıyordum ve Vante bana dokunmadığı halde, beni tanımadığı halde beni nasıl çıldırtması gerektiğini iyi biliyordu.

Tıpkı benim gibi başını geriye attı, o kameraya bakarken ben de onun gözlerinin içine bakıyordum.

Pantolonunu uyluklarına kadar sıyırdı. Karnına değen penisi hafifçe ıslanmış, diline doladığı erotik bir hikayeyle kendini çekiştirip duruyordu. Yalan olmasın, gerçekten kirli ve üstün bir zekaya sahip olduğu için anlattığı her hikaye fazlasıyla gerçekçi ve olağanüstü oluyordu fakat...

Ona kapıldığımdan beri ilgim hikayelerine karşı değil, kendisine karşı olmuştu.

Dişlerim arasında sıktığım tişörtümün ucuna daha da asıldım, elim hızımdan dolayı acımaya başlamıştı çünkü onunla aynı anda gelmeye çalışırdım hep. Kısa bir süre içinde tanıdığım (?) bu adam beni ne denli kendisine kul köle edecek kadar içine çekmişti bilmiyordum fakat pişman değildim.

Vante için her şeyi yapabilecek Jeongguk'a dönüşmekten zerre pişman değildim.

Ve gecenin ilk bombası ellerimizde patladığında rahatlığın getirdiği hissiyatlıkla kendimi sandalyeye doğru yaslayacaktım ki yarı açık gözlerimle fark ettiğim şey yerimden panikle zıplamama neden oldu.

"Siktir, siktir, siktir... Daha yeni almıştım ben bunu ama."

Bilgisayarım tam anlamıyla meni içinde kalmıştı.

Aceleyle ellerimi sildikten sonra kutudan başka bir mendil daha çıkarıp ekranı silmeye çalışıyordum ki mendilin ardından bana doğru gülümseyen Vante beni durdurmuştu. Aklımı kaybetmek üzereydim. Aramızda yalnızca bir dizüstü bilgisayarın kapağı vardı ancak işin gerçek kısmının öyle olmadığını bilsem de hayır, Vante beni çok fena etkisi altına almıştı.

Bilgisayarın üzerindeki tüm ıslaklığın gittiğinden emin olduktan sonra sohbet kısmının altındaki kutucuğa tıklayıp istenen meblağı gözüm kapalı girdiğimde hafifçe geriye çekildim.

"Vante♥JK, 1000 kestane için teşekkür ederim!"

Çıldıracaktım, yalnızca salise süren bir sürede ağzından ismimi duymak, bana dünyaları bahşediyor gibiydi. En fenası da, kameraya bakıp gülümsediğinde, gerçekten orada olduğumu biliyor ve gerçekten bana bakıyor gibi hissettiriyordu.

"Sana her zaman minnettarım JK."

Ben Jeon Jeongguk. İnternette canlı şov yapan bir yayıncıya, BJ Vante'ye aşık olmuştum.

-

bu hikaye neredeyse çeviri gibi olacak, yalnızca resmedilen tepkileri kendi dilimde yazmaya ve aktarmaya çalışacağım. telif yer miyim veya okunur mu hiç bilmiyorum lol hikaye de aslında çoğunlukla sinirimi bozuyor ve aşırı klişe ama işte... here we go...

!!!okuyan herkes buraya cevap versin!!!

girişe birinci kişi ağzıyla başladım fakat neredeyse tüm karakterlerin duyguları ve düşünceleri mangada yer edindiği için üçüncü kişi ağzından da yazabilirim. demem o ki, tamamiyle üçüncü kişi mi yoksa değiştirerek birinci kişi ağzından mı yazmamı istersiniz?

LÜTFEN sen nasıl istiyorsan demeyin çünkü ben de kararsız olduğum için size sormayı planladım. birinci kişi anlatımı bana daha samimi geliyor fakat kafa karışıklığı yaratma imkanı da var. kafam karışık, eğer cevap verirseniz oy çokluğuna göre devam edeceğim.

i sarang yall❤️❤️❤️

i sarang yall❤️❤️❤️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
BJ VanteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin