"Asrın Bey," diyorum. "Bu ameliyat çok mu önemli?" "Evet," diyerek onaylıyor beni. "En yakın zamanda müdahale edilmesi lazım." "Gebersin o zaman piç." Şaşırmış olmalı ki telefondan bir müddet ses gelmiyor. "Asrın Bey," diyorum mutluluk dolu bir sesle fakat lafımı bölüyor. "Bakın Eflin Hanım." diyor. "Ben bu ameliyatı her türlü yapacağım. Sadece Nihat Bey'in kendi rızasını istiyorum. Şayet olur da gelmezseniz, babanızı ölüme terk etmeyeceğim." "Ona ne olacağı umrumda değil Asrın Bey. Ölürse ölsün, ölmezse de çok vaktinizi kaybetmeyin bence." "Aile içi meselelerinizle ilgilenmiyorum." despot sesi kulaklarıma doluyor. "Benim işim insanları kurtarmak Eflin Hanım. Ve işimi hakkıyla yerine getirdiğimi de herkes bilir." "Daha fazla vaktimi almayın o hâlde." diyorum. Cevaplaması uzun sürmüyor. "Ameliyat yarın 18.30'da başlayacak Eflin Hanım." "Umarım işinizi hakkıyla yerine getiremezsiniz Asrın Bey." diyorum, ve çağırıyı sonlandırıyorum. Birkaç saniye içinde bir mesaj bildirimi düşüyor ekrana. 0537*******: Sizi psikiyatri bölümünde ağırlamaktan mutluluk duyacağımı belirtmek isterim Eflin Hanım.