Devil (taekook) (b)

bölüm-13

İstediğim kısma gelmeden önce olan yerleri atlayarak geçtim.

bölümde geçicek olaylar lale tarafından bulundu. 43lale43

İç ses aslında benim Taehyung'a söylediğim şeyler yani ficteki iç ses benim.

Bölüm uzun olduğu için kontrol etmedim, yazım hatası veya noktalama işareti hatası falan yapmışsam şimdiden kusura bakmayın.

Umarım beğenirsiniz <3 <3

⚠️Medyadaki şarkıyı dediğim yerde açabilirsiniz.

•Taehyung

Dünkü olaydan (geçen bölüm) sonra günlük ihtiyaçlarımızı halledip uyumuştuk ama ertesi sabah uyandığımda yanımda Jungkook yoktu. Bunu gördüğümde yanımda Jungkook'un olduğunu düşündüğüm için uyanırken yüzüme yerleştirdiğim gülümseme solmuştu.

Onu bulmak için yataktan kalkıp evi gezmeye başladım. Evde kimseyi bulamayınca kendime göre kahvaltı hazırlarken telefonumun bildirim sesi çalınca kahvaltıyı hazırlamayı bırakıp telefonumun yanına gittim.

Bildirim merkezi

Şeytanım 😈:

Valizini hazırlayıp saat öğleden sonra bir buçukta Seoul hava alanının içinde  bulunan ***** cafede benimle buluş.
Not: Pasaportunu yanına almayı unutma ve valizini birkaç haftalık hazırla. Yanına şık bir şeyler de al.

Ne?
Umarım kötü bir şey olmaz. Bunları boşverip valizimi hazırlamaya koyuldum.

********
Lazım olması muhtemel olan her şeyimi yanıma aldığıma emin olduktan sonra derin bir nefes aldım ve aşağıya gitmek üzere merdivenlere yöneldim.

Aşağıya indikten sonra ayakkabılarımı giyip taksiye bindim ve hava alanına doğru yol almaya başladım.

*********

Hava alanı şehirin dışında olduğu için yaklaşık bir saat süren yolculuğun sonunda taksiciye para ödeyip taksiden indiğimde saat öğleden sonra biri yirmi beş geçiyordu. Hemen Jungkook'un beni beklediği kafeye gittim ve içeride kafenin gerisinde oturan bedeni görmemle birlikte kocaman gülümsedim ve hemen yanına gittim.

Omuzuna dokunup konuştum: "Kookie ben geldim."
Kafasını kadırdı ve gülümsedi. "Hoş geldin taetae, bir şeyler istemedim birlikte karar vermemiz için senin gelmeni bekledim." "Garsonu çağıralım o zaman."

"Pardon bakar mısınız!" dedi jungkook

"Hoş geldiniz efendim. Ne istersiniz?"

"Ben bir şeyler içeceğim. İçecek olarak ne var?" dedim

"Ben de o ne içerse ondan içeceğim."

Garson içecekleri saydıktan sonra latte içmeye karar verdim.

Garson gidince Jungkook'a masaya oturduğumdan beri aklımda olan soruyu sordum:
"Jungkook."
"Efendim bir tanem."
"Acaba neden kafenin en ücra köşesinde oturuyoruz?"
"İnsanlar bize bakmasın ve özel zaman geçirelim diye burayı seçmiştim ama istersen hemen öbür masalardan birine oturabiliriz."
"Hayır bence de burası mantıklı."

**********

Kafede lattelerimizi yudumlarken sohbet ettik ve kafeden çıktık. Sonra dış hatlar kapısından içeriye girdik. Şimdi pasaport kontrolünden geçiyoruz.

"Jungkook neden Paris'e gidiyoruz?"
"Gidince öğrenirsin güzelim."
"Of çok inatsın sen ya."

Sanki komik bir şey söylemişim gibi söylediğime güldü.