Devil (taekook) (b)

bölüm-7

Bölümü yazarken çok eğlendim. Umarım sizi de eğlendirebilmişimdir.

Bölüme geçelim. İyi okumalar~

•jungkook

Taehyung bir kaç gündür eve geç geliyor. Şimdi ne mi yapıyorum? Taehyung'un evi toplamasını izliyorum çünkü taşınıyoruz. Bizim eve çok yakın yerlerde cinayetler işleniyor. Hepsini de aynı kişi öldürdü. Yakalayamıyorlar. Özellikle eğitim almış gibi sanırım çok tecrübeli olduğu için. Arkasında hiç iz bırakmadan tüyüyor. Korkunç.

Neden yardım etmiyorum diye soracak olursanız; hayatımın aşkı Taehyung bana kızdı. Çünkü çok konuşuyormuşum. Ya evden git ya da sus dedi. Ayak altında şeytan istemiyormuş.

Son zamanlarda kalbimi çok fazla kırıyor.

Kapının önünden çekilip, Taehyung'un yatağına doğru yürümeye başladım. Taehyung'un yatağına oturdum.

"Şeytancık kalk oradan."

"Neden?"

"Nedeni mi var? Yatak örtüsünü de alacağım yanıma."

"Ha"

Tekrardan ayağa kalktım. Taehyung elimden tutup beni misafir odasına sürüklemeye başladı.

"Nereye gidiyoruz?"

"Misafir odasına."

Taehyung'u kendime doğru çevirip sırıtmaya başladım.

"Ne yapacağız?"

Bir süre gözlerime baktıktan sonra konuştu, "Uyuyacağız hadi yürü uykum var benim."

Misafir odasına girdikten sonra Taehyung beni yatağa ittirdi. Ben kendime rahat bir pozisyon bulurken Taehyung'da yattı yatağa.

Dışarıda sağanak yağmur var. Şimşekler çakıyor. Soğuğu severim.

Tam uykuya dalacakken boyun girintimde hissettiğim kafa ile kalbim aşırı hızlı bir şekilde atmaya başladı. Taehyung kafasını koyduğu yeri koklarken ben vücudumun titremesini durdurmaya çalışıyordum.

Kendime hakim olabildikten sonra Taehyung'un hala uyumadığını farkettim. Vücudumu ona doğru çevirip sıkı sıkı sarıldım ona. Çünkü şimşek çaktıkça Taehyung olduğu yerde sıçrıyordu.

Ellerimi yumuşak saçlarının arasına daldırıp saç köklerine masaj yapmaya başladım. Bir yandan da yüzüne kelebek öpücükleri konduruyordum.

Düzenli nefeslerinden uyuduğunu anladım. Melek gibi yüzünün her bir ayrıntısını ezberlemeye başladım. Mesela bir gözünde çift göz kapağı var iken öbür gözünde tek göz kapağı var. Küçük burnunun üzerinde burnu kadar küçük bir ben var. Şekili, kalbi anımsatan pembe ve yumuşak dudakları var. İpek kadar yumuşak saçları, içinde kaybolup bir daha çıkamayacağınız kadar güzel gözleri, tatlı ve biraz büyük kulakları var. Kar beyazı dişleri, kemikli ince-uzun, çok güzel elleri var. Dikdörtgen gülümsemesi ve bir okyanus kadar derin sesi var.

Anlayacağınız, Taehyung'un her bir ayrıntısı çok güzel ve ben onun en küçük ayrıntısına kadar herhangi bir fotoğrafa ihtiyaç duymadan portresini yapabilirim.

*********
Huzur.
Huzur kimine göre camilerde, kimine göre tiyatro, konser veya sinema salonlarında. Huzur sıkıntı, endişe, öfkenin olmadığı çok güzel ama bir o kadar da kısa süren hayatımızın değerli anlarıdır. Ben ise onunla iken huzurlu hissediyorum. Onun sıcaklığının etkisi altındayken huzuru gerçekten bulduğumu hissediyorum.