Merhabalar, bölüm isimlerine koyduğum harfler kitabın çiftlerinin, harf yazmayan bölümlerde ortak olan bölümleri gösteriyor...
"Hangi orospu çocuğu benim jiletimi kullandı?"
Kerem içeriden bağırırken Erhan yüzünü buruşturdu. Kim onun pis jiletini kullanabilirdi ki ulan? Kendisi kullanıp köşeye koyuyordu ve unutup bunu kim kullandı diyordu.
"Anan gelmişti o kullandı." dedi Kerem bilgisayarda vize için verilen ödevi yazarken. Sınıftaki hiçbir kızı ikna edememişti yazmak için. En sonunda el mecbur kendisi yazmıştı.
"Senin ananın-" Erhan'ın dillere destan şiir gibi söylediği küfüre sansür olarak zil alacaklı gibi çalmaya başladı.
İkisi birbirinin açmasını beklerken Kerem o piçin üşengeç olduğunu bildiği için oflayarak ayağa kalktı. Dönen sandalyeyi itip kapısı açık olan odadan çıktı ve dış kapıya ilerledi. Zil hâlâ çalıyordu.
"Lan Turgay, yeter!" diye bağırdı Kerem. Anahtarı olduğu halde zile basıyordu şerefsiz.
Kapıyı bir hışımla açtığında karşısında nefes nefese Turgay'ı görünce kaşlarını çattı. Yine biri mi kovalamıştı sanırım bu salağı.
"Noldu lan?" diye sorduğunda Turgay ona bakmadan ayakkabısını çıkarıp içeri doğru ilerledi.
"Ne olmuş la?" Erhan köpüklü yanakları ile banyodan çıkıp iki adımda salona geldi.
Zaten bir salon, iki oda ve bir banyo vardı evde. Kibrit kutusu gibi bir evdi burası.
"Olum ne öğrendim..." dedi Turgay nefes nefese. Erhan ve Kerem kaşlarını çattı.
"Orospu çocuğu olduğunu mu öğrendin?" diye sordu Erhan.
"Kız olduğunu mu öğrendin?" Kerem'de dalga geçer gibi konuştuğunda Turgay yüzünü buruşturup elini kaldırdı susun anlamında.
"Cıvıtmayın... götümüz tehlikede." dedi ciddiyetle. Kerem ve Erhan göz göze geldi.
"Bu üstümüze tanışınan öğrenciler var ya.."
"Ee?" dedi Erhan. Turgay elini beline koydu.
"İbnelermiş." bir çırpıda söylemişti.
"Hassiktir amına koyayım..." dedi homofobik Erhan.
Üç homofobik göz göze geldi. İşte bu iyi olmamıştı.
