yirmi beş K-A

51.9K 4.5K 4.3K
                                    

"Yarram bakın bu sefer ben ısmarlıyorum diye cıvıtmayın, adam akıllı şeyler yiyin." dedi Seyfi mekandan içeri girerken. Kerem sırıttı.

"O kadar açım ki, menüde anan olsa onu bile istetirim." Seyfi kaşlarını çatıp topuğuna bir tekme atınca kahkaha attı.

Mekana gürültü ile girmelerini umursamıyordu çünkü mekanın sahibi bile buna alışmıştı. Bazen paraları çıkışmayınca hesabı sonra alıyordu ya da iki çaydan sonrasını yazmıyordu. En kral abileri listesine ilk sıradan giriş yapmıştı Haldun abi.

Kerem gülerek kenardan döndü ve her zaman olduğu gibi dolu mekanı gözleri ile taradı. Gözleri bir masaya takılınca kaşlarını çattı.

Asef en arka masalardan birine oturmuş, yanındaki bir çocukla gülüşerek sigarasını içiyordu. Diğer tarafında da iki tane herif vardı ama diğer ikiside birbiri ile ilgileniyordu.

Asef yana eğiliyormuş gibi yapıp yanındaki çocuğun boynundan öptüğünde Kerem olduğu yerde donup kaldı. Gülüşü solarken, nefesi hızlanmıştı.

"Yürüsene lan." dedi Orçun hafifçe ittirerek. Kerem hareket edemiyordu. Seyfi arkasını dönüp ona baktı ve ardından baktığı yere gözlerini çevirdi.

"Oooo aşkı memnu jenerik müziğini ver Haldun abi." dedi alayla. Kerem onun alay dolu sesini duyunca kendine geldi.

"Gevşeklik yapma." gözlerini kaçırıp konuştu ve kafasını eğip her zamanki masalarına yürüdü.

Arkada Seyfi gülerek gelirken, gözleri anlık olarak Asef'in masasına kaydığında gözleri birleşince anında bakışlarını çekti.

Hem sinirli hissediyordu, hem de kendine bile itiraf edemese de üzgün. Kalbine bir acı saplanmış gibiydi. Bugün instagramda gördüğü gönderi aklına geldi.

'Kocamı aldattım o da bunu öğrendi 3 gündür sadece ağlıyor ve yemek yiyor napmalıyım uyumuyor bile'

Yazıyı okuduğunda kalbine bir acı saplanmıştı. Kendini adamın yerine koyduğunda ise gözleri dolu dolu olmuştu. Belki karısına hakaret etse, onu boşasa, deliye dönse bu kadar üzülmezdi ama ağlaması... Kerem'in yüreğine dokunmuştu.

Ve üstüne üstlük kadının bunu bir soru sitesine rahatça yazıp cevap beklemesi kadının vicdansızlığı ve utanmazlığı ile dehşete düşmesini sağladı.

Şimdi Asef'de gözünde aynı o kadın gibi geliyordu. Gözlerinin içine utanmadan, endişe duymadan bakması hem sinirlendirip hem de büyük bir dehşete düşürmüştü.

Elbette onunla arasında büyük bir şey yoktu ama daha geçen gün beraber saatlerce kucak kucağa oturmuşken onu bir başkası ile böyle görmek kalbine tarifi imkansız bir acı verdi.

"Ne yiyeceksiniz?" diye sordu Seyfi. Onun için bu olayın konuşulma süresi kısaydı çünkü yaşadıkları şeyi bilmiyordu. Muhtemelen her boş anında laf sokacaktı ama şimdi umursamıyordu.

Kerem menüden bir şeyler söyledi ama yiyeceğiden dolayı değil, göze batmasın diye.

Gözlerini yeniden onların olduğu masaya çevirdi. Asef'in de kaçamak bakışlarını üzerinde hissediyordu. Şimdi gözlerini kaçırmadan dik bir şekilde ona baktı.

Gözlerinin içine bakarak çocuğa biraz daha yanaşması ise içindeki yangını daha fazla alevlendirdi. Ama bu sefer acı yoktu, sadece sinir vardı. Yumruklarını sıkıp ayağa kalktı.

"Ben tuvalete gidiyorum." dedi ve dişlerini sıkarak tuvaletin olduğu yere ilerledi. Girmeden önce Asef ile bir kez daha bakıştı ama hırsla gözlerini çekti.

Küçük tuvalete gidip kapıyı arkasından kapattı. Bir tuvalet ve bir lavabo vardı. Kafe kalabalık olmasına tek bir tuvaletin olması Haldun abinin hiç umrunda değildi.

Titreyen elleriyle musluğu açıp ellerini yıkadı. Dişlerini kıracak gibi sıkıyordu. Ellerini beyaz mermere yasladı ve bakışlarını aynaya çevirdi. Çok fazla sinirli duruyordu, nefesini düzene sokmaya çalıştı.

Tam o sırada kapı açıldığında onun geldiğini biliyordu. Onun gelmesi için tuvalete girdiğini kendine o an itiraf etmişti. Asef kapıyı kapatıp gözlerinin içine bakmaya çalıştı.

"Hayırdır? Bu ne hâl?" diye sordu Asef kazağının kolunu çekiştirip kapıya yaslanırken. Siyah bileklikleri ortaya çıkmıştı. Kerem kaşlarını çattı.

"Benimle dalga mı geçiyorsun sen?" sinirle konuşuyordu ve bunu gizlemeye ihtiyaç duymamıştı. Asef alayla tek kaşını kaldırdı. Dudaklarında bir gülümseme vardı.

"Niye dalga geçeyim? Neden sinirlendiğini merak ettim." dedi ve kafasını salladı. "Hayır yani neden flörtüm ile aynı masada oturuyorum diye sinirleniyorsun."

Kerem çıldırmak üzereydi.

"Asef..."

"Kerem." dedi alay dolu bir sesle. Ardından sırtını kapıdan ayırdı ve Kerem'e bir adım attı. "Sen benim sevgilim misin ya da flörtüm?"

Kerem sadece öfkeli gözlerle ona bakıyor, cevap vermiyordu. Asef bir süre bekledi ve ardından gülümsedi.

"Benden etkilendiğini ya da biraz yükseklerden uçayım... bana aşık olduğunu kendine bile itiraf edemeyecek kadar korkaksın. Bir erkekle her gece öpüşen homofobiksin..." diye sıraladı tam dibine gelirken. Şimdi nefesini hissediyordu yüzünde.

"Böyle birinin sinirlenmeye hakkı yok. Madem itiraf etmeye götün yemiyor, sinirlerine de hakim ol."

Kerem yumruklarını sıkıp sadece gözlerinin içine bakarken Asef ilk sıkılı yumruklara daha sonra da Kerem'e alayla baktı ve kafasını salladı.

Gülümseyerek arkasını dönüp tuvaletten çıktı. Kapı kapandığında dışarıdan gelen boğuk müziğin sesi geliyordu sadece.

Kerem gözlerini kapatıp sakin olmaya çalışıyordu ama bu imkansızdı.

NO:31 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin