elli bir K-A

40.1K 3.5K 1.3K
                                    

"Kerem abi sen niye bu kadar gerginsin?" diye sordu Seyfi, ışıltılı mekana doğru yürürken sıkkın bir nefes verdi.

"Gergin değilim ama sen böyle sordukça deliriyorum Seyfi." kafasını sağa sola sallayıp yürümeye devam etti. Gergindi aslında, sadece üstüne gidildikçe bir de üstüne sinirleniyordu.

"Ulan Aliseydi'nin sevgilisi var o bile senin gibi davranmıyor." dedi sigarasından bir duman daha çekerken.

"Tabi oğlum, hatta arttırarak söylüyorum mutlu ve enerjiğim. Gram korkum yok." Kerem rahatsız olarak bakışlarını onlara doğrulttu.

"Niye sevgili konusunda örnek verdiniz ki? Oraya gidip sadece içki içip eğlenmeyecek miyiz? Bakın ben tövbeliyim helalim olmayan kıza dokunmam. Öyle bir şey varsa gelmeyeyim." Kerem adımlarını durdurdu ama garip bakışlardan da nasibini almıştı.

Arkadaşları şimdi ona çiğ et yiyen bir insanmış gibi bakıyorlardı. Yüzlerinde tiksinti, iğrenti ve gariplik vardı. Kerem o an birden fazla tepki verdiğini anlamıştı. .

"Yürü sikmeyeyim belanı amına koduğum." dedi Aliseydi tiksinerek bakarken. Sabır dilenir gibi önüne kafasını sağa sola sallayıp yürümeye devam etti.

Kerem bir of çekip onların arkasından ilerledi. Asef ile sevgili olalı bir hafta olmuştu ve bu sebeple çok gergindi. Hem arkadaşlarını ihmal etmemek istiyordu hem de Asef ile arasını bozacak en ufak şeyden elinden geldiğince kaçmak istiyordu.

Buraya geldiğinden bile haberi yoktu, bilse izin vermeyeceğini bir haftalık konuşmalarından anlamıştı. Sürekli 'Sana güveniyorum ama arkadaşlarına güvenmiyorum' diyerek kibar bir dille benden habersiz bir iş çevirme, bir numaranı görmeyeyim demişti.

Kimseye yakın durmam, arkadaşlarım ile eğlenip erkenden çıkarım diye düşündü o an Kerem. Ama içinde büyük bir huzursuzluk da vardı.

Renkli mekandan içeri girdiklerinde fakir mekanın içki kokusu direkt burnuna dolmuştu. Öğrenci oldukları için en kötü mekana geliyorlardı. Birkaç içki alıp köprünün başında denize karşı içseler daha iyi olabilirdi ama arkadaşlarının kız aşkından dolayı merdiven altı olan bu yere gelmek zorunda kalıyordu.

"Şöyle geçelim." dedi Seyfi çalan müziğe kafası ile eşlik ederken.

"Başka yer mi var sanki yavşak." dedi Kerem ilerlerken. Ama birden kolunun tutulması ile kaşlarını çatarak omzunun üstünden arkaya baktı. Seyfi kaşları çatık bir şekilde yüzüne bakıyordu.

"Bak eğer sürekli böyle yapacaksan siktir olup gidelim, burnumuzdan getirme." tehdit eder gibi konuşunca Kerem vücudunu tamamen ona çevirdi.

"Tamam, gidelim." dedi çıkışa doğru bir adım atarken. Ama yine kolundan sıkıca tutulup ters tarafa çevrilmişti.

"Şakacı çocuk." dedi Seyfi kolunu omzuna atarken, kendisini zorla sürüklerken Kerem içinden bir küfür savurdu. Hem ayranım dökülmesin hem de götüme yan gözle bakılmasın diyordu resmen.

Aliseydi çoktan bir masaya geçip kolunu yaslamış etrafına aç gözlerle bakarken onun olduğu tarafa ilerlediler. Seyfi sonunda kolunu çektiğinde o da dans eden kızlara yan dönmüş bir vaziyette durdu.

"Paranız var değil mi? Burslar yattı çünkü." Seyfi burslarının yatma tarihini biliyor ve bursları harcamadan önce hemen yanlarina damlıyordu.

"Benim birazı telefon faturasına gitti. 400 kadar var elimde ama en fazla 100 lira harcayabilirim." dedi Kerem, çünkü şu sıralar hep Erhan'dan yararlanmak yerine artık elini cebine atmış ve ortaklaşa harcamaya karar vermişlerdi... Yıllar sonra.

"Benden de 150 çıkar." dedi Seyfi, Aliseydi'de onu göstererek 'benden de' demek istermiş gibi bir hareket yaptı.

"Fazla pahalı bir şey içmeyin ve Aliseydi, kızları sikmek için içki ısmarlama. Tutmuyor bu numara kardeşim. Olan senin parana oluyor." dedi Kerem sırıtarak.

"Seni ilgilendirmez gevşek." dedi çoktan kız bakmaya başlarken.

İçkileri geldiğinde her zaman olduğu gibi sohbet ölmüş, sadece karı kız muhabbeti başlamıştı. Gördükleri her kıza bu olur mu diyerek birbirlerini pohpohluyorlardı. Kerem ise sadece içkisini yudumlayıp bir an önce eve gitmeyi diliyordu ama diğer yandan da arkadaşları rahatsız olmasın diye gülmeye çalışıyordu.

"Evet, oltayı attım. Sonunda balıklar geliyor." dedi Seyfi çapkın bir şekilde sırıtırken.

Kerem kaşlarını çatarak etrafına bakmaya hazırlanıyordu ki bakmasına gerek kalmadan dört tane kız masalarına enerjik bir vaziyette masalarına gelmişti bile. O anda Kerem'in kalbi hızlı hızlı atmaya başlamıştı. Bir bok olacağı belliydi zaten.

"Selam, bizim üniversiteden çocuklarsınız değil mi? Sizi tanıyorum." dedi esmer, kot pantolonlu olan. Diğerleri gibi çok açık giyinmemişti ama hepsinden daha özgüvenli duruyordu.

"Hah ben de diyorum nereden tanıyorum bu güzellikleri." dedi Seyfi çapkın bir şekilde.

Aliseydi sevgilisi memlekette olduğu için rahat rahat yavşarken bir tek Kerem ağzını açıp tek bir şey bile dememişti. Ama tabi kız grubunda her zaman olduğu gibi eşleşme yapıldığı için kendisine sürekli bakan ve konuşmaya çalışan kızdan rahatsız olarak kendini sıkmaya başlamıştı.

Zorraki bir sohbetle konuşmaya başlayınca, içindeki huzursuzluk çalan telefon ile daha da artmıştı. Arayan kişiyi gördüğünde ise titremeye başlamıştı.

Masadakilere bir şey demeden hızla mekandan çıktı ve sesin gelmeyeceği yere ilerledi. Telefon ikinci defa çalıp kapanınca en sonunda onun aramasına izin vermeden son numaraya tıkladı ve sırtını duvara yaslayarak telefonu kulağına götürdü.

"Asef, nolur sadece normal konuşmak için aramış ol." diye mırıldandı. Telefon açıldığında ise sesini kesip onu dinledi.

"Kerem.." sesi aşırı sinirli ve hayal kırıklığına uğramış gibi geliyordu. "Bir daha gözüme görünme, benimle konuşma yoksa sikerim belanı."

Telefon kapandığında Kerem gözlerini yumup öylece bekledi. Sanırım bu sefer Bulut ve Turgay'ın yediği naneyi o yemişti.

NO:31 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin