2. Bölüm 🌕

216 96 328
                                    

  Katil'in ikinci bölümüyle sizlerleyim.

  Şimdi okuyacağınız karakter farklı. Okuyun ve görün.

  Beğenirseniz vote ve bol bol yorum yapmayı unutmayın. İyi okumalar.

26 Aralık 2020☺


"Görev"

Duygusuzluk. Beni ben yapan şey bu. Mesleğimi en iyi yapmanın yolu bu. Belki de başarılarımın sebebi bu.

  Cinayet. Bazen duygular bizi ele geçirdiğinde, bazen de aklımızı kaybettiğimizde. En kolay kurtuluş yolu. Tabii işin ucunda ben yoksam.

  Cinayet büronun en iyi komserlerinden biriyim. Haberlere başarılarımla konu oluyorum. 'Yakışıklı komser Ayvaz BULUT bir cinayeti daha çözdü.' Belkide fiziksel özelliklerimle kim bilir?

  "Gel." Kapıdan gelen Selim elindeki telefonu bana uzattı. Sabahtan beri gelen telofanlardan bıkmıştım. Hepsi tebrik için arayan kişilerdi. Bıkkınlıkla telofonu kulağıma götürdm. "Buyrun."
 
  İkin saattir oturduğum sandalyeden bir hışımla kalktım. Yeni bir cinayet soruşturmasıyla baş başaydım. Elbette çözücektim. Çünkü ben Komiser Ayvaz BULUT'tum.

  Karakolun kolidorunda hızla ilerliyordum tâ kii... "Ayvaz." Sarışın yeşil gözlü karakola yeni gelmiş olan yirmi yaşlarındaki Selin. "Bende sana gelicektim. Tebrik ederim. Yine haberlere konu olmuşsun. Gerçi bu gün herkes seni tebrik ediyor ama... Neyse benimle yemek yiyecektin. Bu akşam halledelim."

  Birde o vardı. Beni odamda sıkıştırmış boş muhabbetlerle kafamı ütülüyordu. Bende başımdan savmak için yemek yemeyi bahane etmiş o gün de işim çıktığı için yemek yiyememiştik. Gerçi benim için hava hoştu ama sürekli beni kolidorda sıkıştırıp yemek yiyelim demeseydi.

  "İşim var Selin. Sonra konuşalım." Yanından geçmek için hamle yapmıştım ki önüme geçti.

  "Şu cesetlerle ilgilendiğin kadar benlede ilgilensen ne olur sanki." Bu kız gerçekten platonikti bana. Ben bu durumu ne kadar aşmaya çalışsamda sürekli bu cümleyi kuruyordu. Yanından hızla geçip ilerledim. Belki hafif kızıl saçlı mavi gözlü kızların canını yakan biri olabilirdim ama ne yapalım dünyaya böyle gelmek benim suçum değildi.

  Siyah aracıma ilerleyip kapıyı açtım. Koltuğa oturduğumda ise kucağıma düşen nota baktım. 'Akşam yemek yiyelim. ;)' Elimdeki kağıt parçasını hızla kırıştırıp attım. Tam karşımda beni izliyordu. Kahverengi saçları beline gelen siyah gözlü fiziği ile bir bakanı bir daha baktırıcak olan o kadın.

  Umursamadım. Arabayı hızla geri çekiyordum ki kaputun üstüne eğilip gözlerimin içine bakmaya başlaması ile hızla arabayı durdurdum. "Bir şans daha. Lütfen."

  "O hakkın geçeli yıllar oldu Karaca. Bundan sonra yoluma çıkarsan acımam ezer geçerim." Yüzü düştü. Olması gereken zaten buydu. Başka ne bekliyordu ki?

  Arabanın önünden çekilmesiyle hızla arabayı ilerletmeye başladım. Bir süre sonra gelen konum ile okula ulaştım. Arabayı okulunyakınındaki bir binanın önüne park edip hızla okula yürüdüm.

  Okulun önü polis arabası kaynıyordu. İyi ki arabamı başka yere park etmiştim çünkü bu yoğunlukta park edecek yer bulamazdım.

KATİLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin