Herkese merhabalar! Vermiş olduğum uzun bir aranın ardından Ay Işığı'nın yeni bölümüyle karşınızdayım. Bu bölüm şimdiye kadar yazdığım bölümler arasında en sevdiğim bölümlerden biri oldu. (Her bölüm için aynı cümleyi kurmam dışında bir sorun yok dsafdsfdg) O kadar heyecanlıyım ki, umarım sizler de bölüm sonunda benimle aynı fikirde olursunuz. En keyiflisinden okumalar diliyorum.
-Bölümü şiddetle multimedya'daki şarkı ile birlikte okumanızı tavsiye ediyorum. Hatta bölümü okumadan önce şarkıyı Türkçe sözlerini okuyarak dinleyebilir, ondan sonra bölüme geçebilirsiniz. Zira sevgili Beyonce bu şarkıyı resmen "Ay Işığı" için yazmış dsfsdfdg!
-Teşekkür köşesi: Gerek yıllar öncesinde "Without You" ile gerekse yıllar sonrasında "Ay Işığı" ile desteğini üzerimden bir kez olsun çekmeyen canımın içine, en yakınıma, biricik dostum Nesrin Açıkgöz'e kocaman teşekkür ediyorum. Sen olmasan ne yapardım, hiç bilmiyorum... :') Bölümün şarkı seçimi ona aittir. :')
16.Bölüm: Emir'in Işığı
"Zamanı dolan Güneşi istediğin kadar zorla, yine de gökyüzünde tutamazsın..."Hiç nefes alabileceğinizi bildiğiniz halde soluksuz kaldığınız, yeterince sıcak olduğu halde üşümüş hissedip tir tir titrediğiniz ya da deneseniz hareket edebileceğinizi bildiğiniz halde kaskatı kesildiğiniz oldu mu? Tüm bunların yanında kalbinizin daha önce böylesi olmadığına yemin edebileceğiniz derecede hızlandığı oldu mu hiç? Bu, öyle bir hız ki hani mümkün olmadığını bilmeseniz yerinden çıkacak dersiniz. Bu şekilde hissettiğiniz oldu mu hiç?
Ben bu zamana kadar böyle hissetmemiştim. Emir'in dudaklarından çıkan tek kelime bana bunların tümünü hissettiriyordu şimdi. Onun dudaklarından çıkmış, direkt kalbime ulaşmış ve ulaştığı yeri de darmadağın etmişti bu kelime. Şokun etkisiyle Emir'in gözlerinde takılı kalmıştı gözlerim. O ise gözlerime gülümseyerek bakarken bana yaptıklarının farkında bile değildi üstelik.
Bu zamana kadar 'aşk' kelimesini kitaplarda okumuş, filmlerde seyretmiştim ben. Okuduğum aşklara özenmiş, benim de başıma gelmesini istemiştim elbette. Fakat birinin beni sevebileceği ihtimali benim için o kadar uzaktı ki... Şimdi Emir'in gelip de karşımda bu kelimeyi kurmuş oluşuna inanamıyordum bir türlü. Bu yüzdendir ki kafa karışıklığımın bana verdiği yetkiyle ağzımı aralamış ve o muhteşem sorumu sormuştum.
"Kim yani kime?" diyerek kekeleyerek konuştuğumda Emir bu sorumu beklemiyor olacak ki önce şok içerisinde gözlerini açmış sonrasında ise kendini tutamayıp kahkaha atmıştı. O gülerken ben hâlâ aynı şaşkın bakışlarla Emir'e bakıyordum. 21 yılımı yalnız geçirmiş olduğumdan olsa gerek aklım bu kelimenin bana olduğu gerçeğini kabul edemiyordu bir türlü. Bu yüzden birazdan Emir'in iki yakasını kavrayıp "Hayır, bana âşık değilsin." dersem şaşırmayın lütfen.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AY IŞIĞI
Dla nastolatkówGüneş'ken parlamak kolaydır, değil mi? Peki ya siz hiç Ay'ken parlamaya çalıştınız mı? Işığınız yıllar önce elinizden alınmışken ve bu yüzden kapkaranlık kalmışken parlamaya çalıştınız mı? Ya da tamamen boş verip karanlığı seçtiğiniz ve bu yüzdendir...