15.Bölüm: Aşığım

145 23 11
                                    

Herkese Merhabalar! Görüşmeyeli nasılsınız? Umarım çok iyisinizdir! Uzun bir aradan sonra Ay Işığı'nın yeni bölümü ile sizlerleyim ve inanılmaz heyecanlıyım. Bu bölüm inanılmaz içime sinen bir bölüm oldu. Umarım sizlerde bölümü okuduğunuzda benimle aynı fikirde olursunuz. Çok uzatmadan sizleri bölüme alıyorum. En keyiflisinden okumalar. :')

-Bu arada Ay Işığı 3 bin okunmayı geçmiş. Görünce o kadar mutlu oldum ki... Beni bu yolculuğumda yalnız bırakmadığınız, hikayeme bir şans verdiğiniz için ne kadar teşekkür etsem az. Umarım bundan sonraki süreçte de sizleri hayal kırıklığına uğratmaz ve birlikte güzel bölümler okuruz... :') ❤

-Dilerseniz bölümü multimedya'daki şarkıyla birlikte okuyabilirsiniz. 

15

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

15.Bölüm: Aşığım
"Tüm yıldızları toplayıp da verseler elime, ben hepsiyle seni dilerim."



       Ay ve Güneş... Emir ve ben... Onlar gökyüzünde, biz ise yeryüzünde. Her ne kadar konumlarımız farklı olsa da durumlarımız aynı. Şöyle açıklayayım. İnsanlar güneşin yalnızca doğduğunu görürler, battıktan sonrasını ise merak dahi etmezler. Oysaki güneş battıktan sonra bile doğar. Fakat bu sefer kendisi için değildir doğuşu. Ay içindir. Koskoca gökyüzünün karanlığıyla savaşmaya çalışan ay için doğar bu defa güneş. İkisi birlikte olmazı oldururlar. Karanlığın ortasına kocaman bir mum yakarlar.

       Güneş gökyüzünde ay için bunları yaparken, bir süre sonra ben de yeryüzünde Emir için bir şeyler yapmak isterken bulmuştum kendimi. Gülerken sadece tek başıma gülmek istememiştim. Gülüşlerimin birazını da ona vermek istemiştim. Çok mu huzurluyum o gün mesela, bunun yarısını ona ayırmak istemiştim. Parlak gökyüzünü sadece ben görmeyeyim, o da görsün istemiştim. Ay ve güneşin gökyüzünde yaktıkları o mumu, ben de Emir'le yeryüzünde yakmak istemiştim.

       Düşüncelerim ne ara bu yöne kaymıştı, bilmiyordum. Sanırım onunla sohbet etme imkânı bulduğum, içini görebildiğim her an yavaş yavaş filizlenmişti bu isteklerim. Emir yavaş yavaş işlemişti içime ve ben bunun farkına çok geç varmıştım. Şimdi yan yana oturmuş gökyüzünü seyrederken ona belli etmemeye çalışarak yüzümü döndüğümde yüzünde görmüş olduğum gülümsemenin yaşadığımız her şeye değer olduğunu düşünüyordum. Çünkü bu gülüş bir başlangıçtı ve ben bunun devamının geleceğini biliyordum.

       Birkaç dakika geçmişti ki aslında buraya ne için geldiğim gelmişti aklıma. Kafamda cevabını mutlaka bulması gereken sorular vardı. Ne kadar sormak istemesem de bunu geciktirmenin bizim için daha kötü sonuçlara sebep olabileceğini bildiğimden derin bir nefes vermiş ve konuşmaya başlamıştım.

       "Emir" diyerek söze başlamıştım yüzümdeki gülümseme yerini endişeye bıraktığı sırada, "neler oldu? Buraya nasıl geldin?" diyerek yönelttiğim sorularla Emir de başını gökyüzünden çekip bana çevirmişti. Dizlerinin üzerine koyduğu ellerini yumruk yapmış hemen sonrasında ise serbest bırakmıştı.

AY IŞIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin