...

512 29 40
                                    

X: mumun sönüyor.

Şerefsiz rahat durmuyordu. Onlar yüzünden bu hale gelmişken şimdi onlar yüzünden sevdiğim kadından ayrılıyorum ama onlara istediklerini vermicem sevdamdan vazgeçmicem. Aslında onlara bir konuda minnettarım sevdamı onlar sayesinde tanıdım. Ama onların tek katkısı sevdam oldu zaten sonra hayatımı zehir etmeye başladılar... Benden onu öldürmemi istediler, yapamam kendi canıma kıyarım ama ona bunu yapamam. Ulan ben onun saç teli kopsa canım acıryorken canına nasıl kıyarım lan nasıl!!? Ama yapmicam bunu onların eline bu kozu vermicem, sevdamdan vazgeçmicem. Ama şuan o yanımda yok ve hiçbirşey yapamıyorum, evet saçma gelebilir ama nasıl bir duygu biliyor musunuz hani bir maddeye bağımlı olırsunya o maddeyi almasan sanki dünya duracak gibi olur mesela uyuşturucuyu almasan komaya girersin işte nefeste benim için öyle o olmadan ben birşey yapamıyorum, hayatım duruyor resmen işte bu yüzden onu bulmalıyım ondan uzakta duramam, nerde, ne yapıyor, aç mı tok mu diye düşünüp kafayı yiyemem o biran gözümün önünden ayrılsa kafayı yerim ki ben. Düşünmek yerine işe koyulmalıyım onu bulmalıyım hemen evden çıkıp emirden arabayı hazırlamısını istedim.
T: Nefes'i nereye bıraktınız?
E: sarı caddede indi abi, ben eve bırakalım dedim ama kendisi ısrarla o caddede inmek istedi elimden bişey gelmeyince indirmek zorunda kaldım.
T: bana o cadde de neler var nereye gidebilir araştır hemen eve de en iyisinden koruma yerleştirin eğer oraya gittiyse güvende olmalı.
E: anladım abi.
Araba gelmişti binip evden uzaklaştım. Nereye gidebilirdi ki ne yapabilirdi
.
Caddece gelmiştim mekan, mekan gezip arıyordum ama hiçbir yerde yoktu son bir mekan kalmıştı ama bu mekan bana tanıdık geliyordu ismini duymuştum bir yerden. İçerisi ne çok abartılı nede çok sadeydi, sade ve şıktı aslında hoş bir mekan dı. İçeri ilerlediğimde etrafta garsonlar komi, garson ve barmen vardı. Bir tane garsonu durdurup Nefesi sordum.
T: bakar mısınız?
G: buyurun beyefendi.
T: buraya bu gün genç bir kız geldimi?
G: gün içinde bir çok genç kız geldi, işlek bir cadde olduğu için. Nasıl birisiydi tarif ederseniz yardımcı olabilirim.
T: nasıl birisi olduğunu sana niye anlatim birader.
G: bakın beyefendi kişiyi tarif etmezseniz size hiç yardımcı olamam.
T: olma lan sen yardımcı felan. Kadın yok mu burda?
G: alt komi var bir tane ama ben size patronun eşini çağırsam daha iyi olacaktır.
T: aynen sen bana patronu çağır.
Adam yanımdan uzaklaştı, hayır kafayı yiyecektim ya birde tarif edin diyor ya şerefsize bak sevdiğim kızı sana mı anlayacaktır birde, onun uzun kalçalarına kadar uzanan mis kokulu saçını, ışıltılı gözlerini, bir ressamın yıllarca üzerinde çalıştığı ince ince dokuyarak çizdiği yüzünü nasıl anlatacaktım ona birde başıma bu belayı mı alacaktım. Zaten kriz geçirecem sabahtan beri arıyorum hiçbir yerde yok, telefonu kapalı ulan bende suç niye bırakıyorum niye gitmesine izin veriyorsam ama ne diyecektim ki, ne yapacaktım hapis mi edecektim kızı üzülürdü o zaman o üzülürsen ben dayanamam onun gül yüzün yapraklarının sararmasına. Birde yolculadım lan hala yediremiyorum kendime resmen kızın valizini alıp yolladım kendi ellerimle harbi şerefsiz işim lan ben. Doğru ya hiçbir zaman düzgün bir hayatım olmadı ki benim kendimi kanıtlayayım. Bunları düşünüp bir kere daha gerçeklerle yıkılırken yanıma kırklarında bir kadın geldi.
S: buyurun beyefendi. Nasıl yardımcı olabilirim size.
T: bu gün buraya genç bir kız geldimi?
S: nasıl birisiydi çünkü bir çok kız geldi.
T: offf illaki anlatıcam mı?
S: Yani.
T: offf, kumral, uzun saçlı, zayıf bir kız.
S: Allah allah aklıma kimse gelmedi ki. Sizde fotoğrafı var mı bu kızın.
T: sizene hanımefendi fotoğrafından.
S: beyefendi siz iyi misiniz? O zaman size yardımcı olamam.
T: çok oldunuz zaten.
Dedim ki elinde yemek tepsisiyle merdivenlerden Nefes çıktı beni farketmemişti tepsiyi masaya bırakıp boşları alıyordu.
T: zaten size gerek kalmadı ben buldum.
Deyip nefese doğru ilerledim. Arkası dönük tepsiyle ilerliyordu. Ulan benim incinmesinden korktuğum kıyamadığım kadın burda nasılda yoruluyordu.
Merdivenleri inip mutfağa girip bulaşıkları bıraktı, siparişleri verdi tam çıkıyordu ki bir tane yaşlı adam.
X: Nefes ahmetin parmağı derin kesilmiş bulaşıkları yıkasan olur mu pansumandan sonra zaten gelicek.
N: olur yıkarım.
Önlüğü takıp bulaşıkları yıkamaya başladı tek kadın kendisiydi gerisi de yaşlı adamlardı. Bulaşıkları yıkayıyordu şimdi o yumuşacık beyaz elleri kıp kırmızıydı, nasılda üşütmüştür, şimdi ellerimin içine alıp ısıtsam ya o ellerini.
İçeri kır saçlı bir adam girdi.
S: Nefes senin ne işin var burda yukarıdan yemek bekliyorlar yetişmiyor.
N: Ahmet abinin eli kesilmiş bende bulaşıkları yıkadım.
S: sen kendi işini yap herkes kendi işini yapasın, sende işinin başına geç.
N: peki
Ulan, ulan birde azarlıyorlardı şimdi tutup l kolundan götürmek vardı ama şuan yapamazdım zaten azar işitiyor du birdd benim yüzümden azar yemesin.
Elinde tepsiyle ilerliyordu, tepsi ağır olmalıydı yüzünden bile anlaşılıyor u zorlandığı merdivenleri çıkıp son basamakta genç bir çocuğa verip boş tesisini alıp tekrar indi.
.
Yüm gün nasılda yorulmuştu onu böyle gördükçe nefesim daralıyor du kıyamıyorum işte bu kıza ben.
Ama artık karşısına çıkıp konuşmalıydım.
Mekanı toparlayıp kapıya çıktılar.
S: Nefes hadi kızım bize gel hem kızlarla oturursunuz yoruldun da.
N: yok teyze eve gidim, direk uyuyacam zaten yorucuydu bu gün.
S: e gel işte kızım dinlendirsin de.
N: yok teyze ya evde de işlerim var çantamı da yerleştirecem daha hem.
S: peki kızım sen bilirsin bişey diyem ben teklif ettim. İyi geceler o zaman.
N: iyi geceler teyze, iyi geceler sizede.
Valizle ilerlemeye başladı.
Herkes gitmişti direk nefese doğru adımlarımı hızlandırıp valizi alıp belini tuttum. Gözü kapalı çığlık atmaya başladı.
T: Tamam bağırma artık bak benim Tahir.
Sesimi duyunca yavaşça gözlerini açtı.
N: T- Tahir senin ne işin var burda?
T: telefonlarımı açmayan kaçak bir kadın var onu arıyordum ama buldum. Hemde bir mekanda tüm gün kendisini ezmelerine izin verip, her türlü işi yaparken buldum.
N: sen tüm gün beni mi izledin ama nasıl ya.
T: şöyle ya şoför sarı caddede indiğini söyledi bende gelip seni aramaya başladım ve seni çalışırken buldum.
N: tüm gün burada mıydın sen.
T: evet seni merak ettim sonrada geri gidemedim.
N: ee sen bu saate kadar birşey yemedin mi yani.
T: şuan konu bu mu yani? Benim yemek ydmrm mi?
N: evet, ben sana yemek ye demedim mi kendine iyi bak dedim sen ise daha hiçbirşey yememişsin.
T: sen yoksun yiyemedim.
N: yemelisin.
T: sen yedin mi?
N: yedim, tüm gün yemek içindeydim. O yüzden sende yemelisin. Şimdi eve gidiyorsun yemek yiyip uyuyorsun.
T: sen?
N: bende evime gidip uyuyorum sabah işe gidecem.
T: nasıl ya sen burda çalışıcak mısın?
N: evet Tahir ya ne yapıcam.
T: niye çalışıyorsun birşeye ihtiyacın mı var bana niye söylemiyorsun?
N: birşeye ihtiyacım yok sadece eleman eksikmiş o yüzden geldim.
T: anladım.
N: ben gideyim artık
T: ben bırakırım çok geç oldu.
N: peki.
.
Tahir beni eve bırakmıştı evet bir kaç yalan söylemiş olabilirim yani yemek yemedim. Ama ne diyebilirdim ki aslında açtım ama söyleyemezdim. Bu gün orada herkes ev yemeği yapan bir yerden yemek söyledi banada teklif ettiler ama param yoktu ben söylemedim, Tahire bunu söyleyemezdim o yüzden yalan söylemek zorunda kaldım.
Eve gelince teşekkür edip araban indim eve girdiğimde ışığı açmak için düğmeye bastım ama açılmadı nasıl ya diğer evlerin yanıyordu ama. Flaşı açıp ilerledim merdivenin yanındaki masada ki faturalar gözüme çarptı anlaşılan elektrikleri kesmişlerdi. Direk flaşla odaya çıkıp çantamı köşeye bıraktım. Perdenin arkasından baktığımda Tahir arabadan inmiş çatık kaşlarla eve bakıyordu anlaşılan ışığın yanmasını bekliyordu. Bende flaşı yaklaştırdım böylece ışık yanıyormuş gibi gösteriyordu.
Yavaşça arabaya ilerleyip bindikten sonra gitti. Bende telefonu flaş açık şekilde yatağın üzerine bırakıp üzerimi değiştirdim. Isıtıcısı açmaya çalıştım ama açılıyordu  ki sonradan aklıma elektrikler geldi. Anlaşılan soğukta uyuyacaktım. Yorganı kafama kadar çekip uykuya daldım.
.
Alarmla gözlerimi açtım, iş vardı ya offf ve işte de çalışıyordum yani eleman eksik felan değildi, vjjuda söyleyemezdim Tahire kendisi vermek isterse alamazdım.
Bu düşüncelerle birlikte hazırlanıp aşağı inmiştim, dolapta birşey yoktu köşede poşette bayat bir ekmek vardı bir yudum alıp evden çıktım. Durağa gelip otobüs bekliyordum ki telefonuma bildirim geldi.
Tahir den di.
T: günaydın ömrüm
N: günaydın bitanem.
T: kahvaltı yaptın mı?
N: yaptım, işe gidiyorum.
N: sen yaptın mı?
T: yapmadım.
N: nasıl yapmadın hemen kalkıp kahvaltı yapıyorsun halsiz kalmamalısın tamam mı. Bıraktığım gibi istiyorum seni.
T: tamam bitanem bende bıraktığım gibi bulmak istiyorum yemeklerini ye öğünlerini atlama tamam mı?
N: tamam Tahir yiyorum zaten. Otobüs geliyor sonra yazarım sanz tamam mı?
T: tama sevdam dikkat et kendine.
N: sende bitanem.
Seviyordum onu hemde çok seviyordum, o mutluyken mutlu oluyordum kısa sürede çok bağlanmışım ben bu kısa sürede. Otobüs yaklaşmıştı ki tekrar telefon titredi. Ah Tahir ah ne yazdın acaba diyerek ekranı açmamla tanımadığım bir numaradan dı mesaj.

X: yalan üzerine kurulan bir aşk, ah ne acıklı hikaye ama. Saf kızsın gerçekten nişanlının nasıl birisi olduğunu göremecek, söylediği yalanlara inanacak kadar saf. Dikkat ette öldürmesin seni.

Siyahın BeyazıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin