Bu gün murat ve fatihin düğünleri var. Durum şu ki ben yangazları benle yaşıt sanıyordum ama benden üç yaş büyükler miş. Bu günde düğünleri var çocukluk aşklarıyla evleniyorlar ne kadar güzel çok tatlı. Bizde çok mutluyuz evet ilişkimiz onlarınki kadar eski değil ama biz kısa sürede bir beden olduk. Sizler şimdi nasıl bu kadar kısa sürede sevdin, seninki sevgi değil diyebilirsiniz ama ben onu çok sevdim, seviyorum vede sevicem. Nasıl bu kadar kendim den emin olduğumu merak ediyor olabilirsiniz, eminim çünkü ben kolay kolay insan sevmem vede başta sevmediğim insanı öldür allah sevmem. Tabi sadece bunlar değil Tahir in benim için yaptıkları, bana verdiği değer kıymete nasıl kör kalabilirdim. Ben onu vicdanı, merhameti, kocaman kalbi için sevdim bu kadar kısa sürede o benim herşeyim oldu yanımda olmadığında çok canım sıkılıyor, mutsuz oluyorum yani biz bir çoktan bir beden olmuştuk. Neyse gelelim bu güne, sabah Tahir beni erkenden evden almış annesi gile gelmiştik. Burada kahvaltımızı edip gelin almaya gidilecekti. Evde herkes bir işle uğraşıyordu Tahirle birbirimize bakıp tekrar eve döndük ikimizde bu gün çok yorulucağımızı biliyorduk ama olsun değerdi. Direk Tahir in buradaki odasına çıkıp eşyalarımızı bırakıp aşağı indik, Tahir yangazların yanına gitti bende Asiye ablayla saniye teyzenin yanına geçip kahvaltıya yardım ettim. Kahvaltıyı yapmıştık arabalara geçip yola çıkmıştık herkes kendi arabasına binmişti ne kadar çok araç olursa konvoy okadar eğlenceli olur diye. Çok eğlenceli bir şekilde kız evine gelmiştik. Şimdi siz soruyorsunuz iki kız nasıl aynı evde oluyor diye şöyleki Nazar la Berak kuzenler ama Nazar'ın ailesi şehir dışında olduğu için ailesi buraya gelmişti. Dışarıda bekliyorduk vedalaşmaları lazımdı kim bilir ne kadar zor aileden kopup gitmek. Kim bilir belki annem olsaydı benimde annem olsaydı ayrılmam çok zor olurdu hatta annem varken ben evlenmem diyordum. Amaaaan yine daldım bu gün mutlu olucaktım çünkü koca bebeğim bu gün çok mutlu günlerinden birisiydi. Düşüncelerinden çıkıp etrafı seyretmeye başladığımda Tahir in beni izlediğini farkettim çok masum, sevimli bir şekilde bakıyordu ben de onun bu haline tebessüm ettim. O da yanıma gelip belimden sarılıp kendisine çekti çok heyecanlandım kalbim yerinden çıkıcaktı, beni iyice kendisine çekip sarıldı çok mutlu oldum güvrnliydim işte uzurdu burası. Erkek tarafı içeri girip gelinleri çıkarıcaklardı ben girmek istemedim Tahir de ben girmeyince beni yalnız bırakmamak için girmek istemedi bende onun bu mutlu gününde birşeylerden eksik kalmasını istemediğim için içeri girdim. Ortam çok duygusaldı içim gitti annem aklıma geldi kendimi salıverdim zaten dikkat çekmedim herkes ağlıyordu nede olsa ama Tahir anlamıştı neden ağladığımı. Beni kolunun altına alıp kimsenin olmadığı bir ortama götürdü. Bir sandalye bulup oturttu kendiside önümde diz çöküp yüzlerimizi eşitledi. T: Nefesim özür dilerim zorlamamalıydım çok özür dilerim. Göz yaşlarımı silip yanağımı okşuyordu. Elini alıp öptüm. N: Tahir özür dilemene gerek yok ki hem istemeseydim gelmezdim dimi o yüzden özüre gerek yok. T: ama sen üzüldün ve ağladın. N: olsun hem bak ağlamıyorum artık bu gün mutlu olucaz çünkü biricik yangazlarımız evleniyor değilmi ama hadi gidelim. Diyip çekiştirmeye başladım biranda beni kendisine çekti. Kafam o kaya gibi dim dik ama benim yuvam olan göğsüne çarptı direk sığınıp ağlamaya başladım. Kulağıma fısıltı şeklinde konuşmaya başladı çok rahatlatıyor du beni. T: yapma, yapma nefesim, üzüldüğünü kırıldığını, yaralarını saklama. Biraz daha sarılıp kendimize geldikten sonra tekrar eve geçtik gelinler evden çıkarılmış kapıda oynanmaya başlanmıştı. Biraz daha oynadıktan sonra arabalara bindik tekrar konvoy halinde evden uzaklaştık erkekler bizleri kuaföre bırakıp kendileri de berbere gidiceklerdi. Bu gün mutlu olucaktık biliyorum. Hazır olunca erkekler bizi almaya geldiler .
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
