Nefesten sabahtan beri Tahirle geziyorduk. Daha çok sakin yerler bulup eğleniyorduk. Beni eğlendirmek için herşeyi yapıyordu. Mutlu olmam için girmediği şekil kalmamıştı aslında böyle şeyler yapmasına gerek yoktu çünkü beni bir hareketiyle gerçekten güldürebiliyor du zaten ama çok eğlenmiştim bu hallerinden. T: işte biz oynarken hocaya yanlışlıkla çelme taktım az kalsın düşüyordu o hali gerçekten çok komikti görmen lazımdı. N: yazık adama yaa keşke yapmasaydın :) T: ben mi dedim gel bizle oyna diye kendi maydanoz oldu. Hem bitanem maçta bunlar normal. N: hımmm O an Tahir in midesi guruldadı. Tabiki gülmedim çünkü her insanda olabilecek birşey ama Tahir gülmeye başladı ee tabi bende o gülünce gülmeye başladım. T: bizim Mükerrem acıkmış N: Mükerrem ne yaaa:) :) T: işkembem N: midene işkembe mi diyorsun T: evet meleğim çünkü açken gördüğüm herşeyi yiyebiliyorum N: ciddi olamazsın T: bitanem çok ciddiyim mesela seni yiyebilirim çünkü şuan çok tatlı duruyorsun N: yok bence beni yeme. Benim yerime yemek ye T: tamam seni yemeyelim ama çok acıktım ne yiyelim N: bilmem ben acıkmadım acıkan sensin Tahir T: doğruuu ama aklıma yemek gelmiyor. N: severmisin bilmem ama genelde herkes sever. Köfte patates T: sevmem mi beee bayılırım aşkım bayılırım. N: ama ben sana birşey soracam T: sor ömrüm N: sen beni eğlendirmek için herşeyi yaptın yemeğinde ben yapmak istiyorum. T: sevgilim bunun için izin almana bence ben yaşadım çünkü sen yemek yapıcaksın ben hayır dicem aklımı uçurumdan atmış olmam lazım. N: tamam ama nerede yapıcam? T: benim evimde N: sende mi? T eğer istemezsen N: yok isterim gidelim hadi. Arabaya binip tahir in evine gelmiştik güzel bahçeli bir evdi baya büyüktü ama güzeldi insanın içini ısıtan cinsten. Arabadan indikten sonra evin içine girdiğimde çok sevindim çünkü burası çok güzeldi tıpkı benim hayalimdeki gibi. Tahire baktığımda beni izliyordu çok utanmıştım kafamı tekrar evin içine çevirip konuşmaya başladım. N: evin çok güzelmiş T: senin zevkine göre meleğim N: sen? T: sonra meleğim bunları sonra konuşalım şimdi sen bana ne yapacaksın bakalım çünkü çok açım. N: peki ne yemek istersin söyle yapıyım T: makarna N: bumu e bu çok basit, bir dakika yoksa sen benim yemek yapamadığımı mı düşünüyorsun da bunu istedin? T: bitanem ben senin ne kadar güzel yemek yaptığını çok iyi biliyorum. Ama şuan hem senin yorulamanı istemiyorum hemde ben markanayı çok severim tamam mı bitanem. N: tamam o zaman mutfak nerede yerini göster bende hemen yapıyım. T: göstericem dee N: de? T: ben önce üzerimi değişicem emini ki sende üzerindekilerle rahat edemezsin o yüzden önce üzerimizi değiştirelim. N: ama benim giyecek birşey im yok ki T: var bitanem ben senin için aldırdım. N: benim için mi!? Neyse sormicam çünkü sonra diyeceksin. T: aferin benim bitaneme. Hadi o zaman üzerimizi değiştirelim. Tahirle yukarıya çıktığımızda odalar vardı bana bir oda gösterdi buradaymış kıyafetlerim o da yan odada üzerini değişecekmiş. Dolabı açtığımda tam Benin zevkime göre alınmış çok güzel kıyafetler vardı. Ama Tahir in beni bu kadar iui tanıması bilemiyorum. Yolda gördüm diyor ama nasıl bu kadar iyi tanıyor bu işte başka şeyler var ama neyse. Bir yandan düşünüyorum daha ben onu birkaç gündür tanıyorum ama benim mutluluğum için elinden geleni yapıyor üzüldüğümde benden daha çok üzülüyor bunu görebiliyorum. Onun beni bu kadar çok sevmesini kaldırabilir miyim yani benim gibi birisi sevilmeyi bilmiyorum doğrusal olarak sevmeyide bilmiyorum ama eminim ki Tahir bana secmayide sevilmeyide öğreticek çünkü ben ona güveniyorum. Neyse artık birşeyler seçip üzerimi değiştirmeye başladım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Üzerimi değişip odan nihayet çıkabildim. Ama Tahir in girdiği odanın kapısı açıktı demekki aşağıya inmişti ben de hemen aşağı indim. Tahir girişte yoktu etrafıma bakmaya başladığımda hafif sesler duymaya başladım. Sesi takip ettiğimde Tahiri bulmuştum. Burası mutfaktı Tahir ise malzemeleri hazırlıyor du. Onun bu düşünceli haline tebessüm ederek yanına yaklaştım. T: sevdam N: şey ben geldim artık bana bıraka bilirsin sen yerlerini söylesen yeterli hem sende yoruldun geç dinlen. - ben bunları söylerken Tahir sadece bana bakıyordu. Eminim anlattıklarımı da duymamıştır. T: çok güzel olmuşsun çok yakışmış. N: teşekkür ederim. Sen az önce söylediklerimi dinledin mi T: birşey mi dedin ki N: nasıl yani duymadın mı!? T: özür dilerim bitanem dalmışım duymadım. N: dedim ki artık ben hallederim sen sadece şimdi yerlerini göster sonra geçip dinlen. T: dinlenmek? N: iki gündür dinlenenedin. Rahat uyuyamadın hem bu gün de gezecez diye yoruldun. T: sevdam sen ciddi olamazsın dimi Tahir sanki sinirlenmişti ama ben birşey demedim ki. N: yok ciddiyimde sen neden kızgın gibisin? T: bitanem bak ben senin yanında çok mutluyum. Ben asıl senin yanında dinleniyorum, ben seninle biraz daha vakit geçirmek için neler veririm bir bile bilsen. T: senin yanında ben çok mutluyum. Ayrıca ben sana kızamam bunu unutma tamam mı meleğim. N: tamam o zaman hadi başlayalım. Artık yoksa sen açlıktan bayılacaksın. T: vallahi öyleyim şuan bitanem o yüzden hızlı olalım. Mutfağa geçip makarnayı yapmaya başladık. Ben makarnayı ocağa koyduktan sonra Tahire malzemeleri hazırlanmasında yardım ettim. Sonra makarna haşlanınca Tahir onu suya tutarken bende sosu hazırlamaya başladım, on dakika sonra sosta hazır olunca servis masayı hazırlayıp yemeye başladık. T: aşkım bu, bu çok güzel olmuş harika ellerine sağlık bayıldım. N: teşekkür ederim ama birlikte yaptık sende yardım ettin o yüzden elimize sağlık. T :) Yemeğimizi yedikten sonra masayı toplayıp mutfağa geçtik bulaşıkları makinaya dizdikten sonra Tahir ikimize de meyvasuyu koyup salano geçtik. Tahirle film izlemeye karar vermiştik, benim rahat izlemem için komedi seçmiştik koltuklara oturup filmin başlamasını bekliyorduk. Film başlamıştı ama ben gülmekten ağlicaktım, kafamı Tahire çevirdiğimde bana bakıyordu utanıp kafamı televizyona çevirdim. Filmin sonlarına doğru geldiğimizde ben çok eğlendiğimi anlamıştım. - nefesim çok eğleniyordu buda beni çok mutlu ediyordu onun mutlu olduğunu görmek hayatta en çok istediğim şeylerden birisiydi. Filmi izlerken okadar güzel gülüyordu ki size anlatamam bunca acıyı yaşamamış olsa gerçekten gülüyor gerçekten mutlu sanabilirdim. Kendisi u kadar acı yaşamışken hala başka birilerini düşünebiliyor, keşke birazda kendisini düşünse kendisini mutlu etmeye çalışsa. Ben boşuna meleğim demiyorum kendisini boş verip diğer insanları düşünebiliyor. Ama artık kendisini düşünme sırası gerekirse beni bile düşünmesin yeterki kendisi mutlu olsun, gülsün o bana yeter. N: Tahir eğer sende istersen oyun oynayalım mı T: sen istiyorsan oynayalım da ne oyunu N: soru cevap birbirimizi daha iyi tanıyabilmek için. T: tamam peki nasılmış bu oyun N: şöyle sıra sıra birbirimize sorular soracaz karşı tarafta cevap verecek yani bukadar basit oynayalım mı T: tamam hadi başlayalım. İlk sen sor bakalım. N: hımmm en sevdiğin renk T: siyah N: gerçekten mi benimde T: sıra bende en sevdiğin yemek N: yemek ayırd etmem hepsini severim. Sıra bende beni neden bu kadar çok seviyorsun yani bir şikayetim yok ama ne bilim merak ettim. T: seni neden bu kadar çok seviyorum çünkü çok aklı başında, merhametli, düşünceli, kalbi güzel, peri kızı gibi olduğun için. T: sıra bende. Benim yanımda kendini nasıl hissediyorsun. N: şey rahat yani nasıl söylesem bilmem böyle senin yanında huzurluyum mesela kendimi diken üzerinde hissetmiyorum böyle zaman hemen geçsede gitsem demiyor. İlk kez birinin yanında bu kadar rahatım. T: gerçekten mi!? Ben böyle hissetmene çok sevindim beni çok mutlu etti. N :) sıra bende
